Nessa Barrett-İ Wanna Die
Kimi zaman sahip olduğum karakterden rahatsız olurdum. Çünkü dengeli bir tutuma sahip olamıyordum bu karakterle. Kendimi tanımaya başladığım çocukluk çağlarımda bana bunun geçeceği söylenmişti. Büyümek insanı daha tutarlı yapar derlerdi, ben tuhaf ve dengesiz bir kızdan daha tuhaf ve tutarsız bir kadına dönüşmüştüm.Nöbet çıkışı dersim yoktu ve Baykan'la birlikte eve geçmiştik. Dün gece neden ağladığımı bile bilmeden kolları arasında buna bir son vermiştim ve göz yaşlarım dinince arkama bile bakmadan yurda geri dönmüştüm. Uyuyabilirdim ama uyuyamamıştım gece. Ne zaman kalkıp pencereden baksam Baykan'ın camımın önüne çektiği arabayı gördüm. Dünyayı kurtarmak isteyen bir adama göre fazla karanlıktı ve ben üzerimde tek bir koyuluk olmamasına rağmen dünyayı yok etmek isteyen bir kadındım.
Eve girer girmez duşa attım kendimi. Ve çıktığımda Baykan'ın bacaklarını kapısı aralık olan odada, yatağımın üzerinde uzanırken gördüm. Bornozumun kuşağını çözüp yeniden daha sıkı bağladım ve Baykan'ı kolu gözünün üzerine örtülü, yarı uzanır pozisyonda bir süre izledim.
Benim kadar uykusuzdu o da ve normalde içerideki koltukta yatıyordu, evde iki boş oda olmasına rağmen. Geçip yavaşça yatağın boş kalan kısmına uzandım. Sadece ben çıkana kadar, bir süre orada dinlenmek istediğini biliyordum çünkü üzerini bile çıkarmadan uzanmıştı yatağa. Benden sonra duş alacaktı ama uyumuştu işte. Ona karşı nefretim de silinmişti, nedense ona karşı hissizleşmiştim ve bu benim için çok rahatlatıcıydı.
Gece kollarının arasında beni sakinleştirmek için önce hiçbir şey söylememiş, yalnızca saçlarımı okşamıştı. Duşa girince elinin dokunuşlarını da temizlemiştim.
"Bir şey mi söyledi?" diye sormuştu güçlü bir sesle, ben ağlarken. Sesindeki gücün kaynağı bedeninden kaynaklanıyordu. O gücü kullanacağını bildiği için sesini de rahatça öyle kullanabiliyordu.
"Hayır, hiçbir şey söylemedi," diyebilmiştim çatallaşmış sesimle.
"Neden ağlıyorsun o zaman?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK
Teen Fiction"Bazen hemen karşımda olmasına rağmen bir dağın tepesindeymiş gibi bakardım ona. Yüksekti ve ona bakmak başımı hep dik tutmak demekti." ocak2020 Yalnızca kalemler, kapılar, saatler, kalpler kırılmaz; bir yerde duymuştum, hafızalar da kırılgandır di...