Tüm ülkeyi sarsan katilin geri döndüğünü anlayan yetkililer gece yarısı olmasını umursamadan çok acilinden bir toplantı düzenlerken Jeongin odaya girmiş, davada görevli olan tüm herkes de arkasından ilerlerken hepsi yerlerine geçmişti.
Chan oturmadan bilgilerin asılı olduğu tahtanın önüne geçti. "Dokuz yıl önce dava dosyasında sadece birkaç kişinin bildiği Iteawon katilinin damgası vardı." Fotoğrafı gösterdi. "Kurbanlarının ensesine bıçakla yazdığı W harfi."
Diğer kurbanların da fotoğraflarını göstermiş ve bugünkü cinayete geçmişti. "Bugün akşamüzeri Iteawon'da yaşanan cinayet yöntemi Itewon Katili Lee Yungju ile birebir aynı fakat onu kopya cinayet olmaktan ayırt eden birkaç detay var."
Pür dikkat tüm gözler onların üstünde iken devam edemeden kapı çalmış, saatlerdir otopsi yapan adli tıp ekibi içeri girmişti. Yerlerine geçerken Chan devam etti. "Kurbana ait, kayıp sol el serçe parmağı ve ensesine bıçakla yazılmış olan W harfi."
Kimse bu sefer şaşırmadı, zaten bunlar yüzünden şu anda buradalardı. O yerine geçerken adli tıp ekibinden Sungjin ayaklanıp dijital ekrana ilerlemiş ve otopsi fotoğraflarını açmıştı. "Maktulun parmak izi ile kimliğini öğrendik, Kim Jihye. Vücudunda biri aorta denk gelmek üzere toplam on yedi kesik var fakat asıl ölüm sebebi boynunda gördüğünüz morarma, boğularak öldürülmüş."
Ekranı büyüttü. "Boyundaki bu kemikler aşırı bir güç uygulandığı zaman kırılır ve insan hayatını kaybeder, ölüm katılığına ve direnme belirtilrtinden de yola çıkılarak kurbanın öldükten sonra bıçaklandığını ve vücudundaki kanın akıtıldığını söyleyebiliriz."
Felix yüzünü buruşturdu, Seungmin ya da Jeongin gibi uzun zamandır şiddet suçları biriminde çalışmıyordu bu sebeple hâlâ pek alışabildiği söylenemezdi.
Sungjin fotoğrafı değiştirdi. "Serçe parmağı o hayattayken kesilmiş, kesiğin bu kadar parça halde olmasının sebebi direnme izleri ayrıca elin üstüne bakarsanız katilin bir an kontrolü kaybedip yanlışlıkla kadının elini çizdiğini de görebilirsiniz."
Böyle iğrenç birinin yaşıyor olma ihtimali Jeongin'in içindeki öfke ve endişe ateşini körüklüyordu. Sungjin, kadının nasıl öldüğünü kanıtlarla anlatırken Iteawon başsavcısı "Şu anlık devlet tarafından Iteawon katilinin geri döndüğü gizli tutulacak," dedi. "Davanın savcısı başta olmak üzere tüm ekip olabildiğince hızlı olup bu katili yakalamalı."
"Savcı'm," dedi Chan. "Lee Yungju için bir otopsi talep etmek istiyorum, ne olursa olsun bir ihtimal kenarda duruyor o adamın gerçekten öldüğü." Derin bir nefes verdi. "Kendi ellerimle öldüğünü gördüm, nabzı atmıyordu."
Üst birimler kendi arasında küçük bir konuşmadan sonra otopsi için onay vermişti. Chan rahat bir nefes vererek arkasına yaslanırken toplantı bittiği gibi hepsi emniyete geçmiş, Jeongin gözlerini Felix'in sırayla taşıyarak getirdiği üç koca kutuya dikmişti.
"Iteawon katilinin dosyası, kanıtları, tanıkların ifadeleri, kurbanların otopsi sonuçları, davanın ilerleme süreci ve davada görevli olan herkes." Son kutuyu da masaya bıraktı. "Hepsi burada Savcı'm."
"Teşekkürler Felix, kamera kayıtları ne durumda?"
"Seungmin hâlâ hepsini inceliyor. Barda bulunan herkesi de sorguya alıyoruz fakat bilirsiniz, sarhoşlar, o yüzden pek iyi gittiği söylenemez."
"Anladım." deyip elini saçlarına attı, bu sırada da kapı açılmış Chan gelmişti. "Yok abi," diyerek girdi. "Anlamıyorum, kopya cinayet olma olasılığı gerçekten yok ama bu adamın kurbanların ensesine W harfini yazdığı dava dosyasında bile yok! Sadece o dönem olayda görevli kişiler ve üst düzey yetkililer biliyor bunu. Nasıl olabilir?"