Alarmın çalmasıyla yatağımdan sıçradım.Bu alarmı hangi ruh halimle koyduğumu merak ediyorum.Müziği son ses açtım ve dans ederek giyinmeye başladım.Bu enerjimin sebebi Berke'yle buluşacak olmamız.Gardolabıma bir göz gezdirdim.Birsürü kıyafet var ama giyecek hiçbir şeyim yok.Bir türlü karar veremiyorum ne bileyim çok güzel görünmem gerekiyor.En sonunda karar verdikten sonra makyajımı yaptım ve saçlarımı dalgalandırdım.İspanyol paça açık kot pantolonumun üstüne kısa göbeği açık dar bir bluz seçtim.Giydiğim kıyafetlere bakındım.İyi olmuştu evet evet gayet iyiydi.Ortalık elbiselerimle dolmuştu ama umursamadan odadan çıktım.Berke'den haber gelene kadar kitap okumaya karar verdim.Kitabımı okurken arada birde saate bakıyordum.1saat...sanırım gecikti.2saati geçiyor uyuya mı kaldı?Kitabı masanın üzerine bıraktım ve oddanın içerisinde ileri geri yürümeye başladım sık sık saate bakıyordum.3 saat geçti...değer vermiyor ...... mu?Hayal kırıklığı yaşamaktan bıktım ama her defasında onu görmenin verdiği heyecandan kurtulamıyordum o beni pek umursamıyordu ama ben onu aklımdan çıkaramıyordum.Bu haksızlıktı artık buna katlanamıyordum.Sevgim git gide azalıyor.Hatta nefrete dönüşüyordu.Ne aradı ne de mesaj attı,bu saatten sonra beklemeye devam etmeyecektim.Odama geçtim.Hemen saçlarımı topladım ve koşuya gitmeye karar verdim bir çırpıda üzerimi değiştirdikten sonra Pofinin mamasını kasesine döktüm ve dışarıya çıkmaya hazırım.Tam ayakkabımı giyecektim ki ayakkabımın tekinin yerinde olmadığını fark ettim.Arkamı dönüp evin haline baktığımda ayakkabıyı bulmamın zor olacağını anladım.Artık kendi evimi tanıyamayacağım kadar dağılmıştı ortalık.Aradım aradım ama bir türlü bulamıyorum neden bugün her şey üzerime gelmek zorunda?Tezgahın üstünde gözüme ilişti...yaklaştım ve ayakkabım işte burada.Evet ayakkabım tezgahın üstündeydi.Evimde tek başıma yaşıyorum ve dağınık olması beni rahatsız etmiyor.Haftasonu Meliha teyze evimi ziyarete gelmese dağınıklıktan ölen ilk insan diye marşetlere taşınabilirim.Ayakkabımı puantiyeli çoraplarımın üstüne geçirdim.Kulaklığımı taktım ve delicesine koşmaya başladım.Genellikle kendimi huzursuz hissettiğimde bunu yaparım akciğerlerimin üstünde ağır bir baskı hissedene kadar ve dayanamayacak güce geldiğim zaman durmayı denerim .Bu en zoru sevdiğin insanın uzin zamandır seni umursamaması seni anlamaması ve hiç dinlememesi duyguların en zoru.müziğin sesi kesildi Berke ise bile tam motive olduğum için dikkatimi dağıtan insana kızdım.Telefonumun ekranına baktım ve evet oydu. Berke arıyor.Telefonu açmadan önce çok saçma bir şekilde sırıttım ve telefonu açtım bu saatten sonra onunla zaman harcayacağımı düşünemez değil mi?..
"Alya çok özür dilerim ben tamamen..."
Bir bahane bulmasına izin vermeden lafını kestim.Ya çok önemli bir işi çıkmıştır ya da uyanamayacak kadar çok hastadır.Bunları dinlemekten sıkılmayı bırak artık ezberledim.Bende sanki unutmuş gibi davranacaktım.
"Ne için özür diliyorsun?"
"Buluşacağız zannediyordum.Yoldayım geliyorum"
"Tamamen aklımdan çıkmış Berke ya..."
Aklımdan hiç çıkmadığı halde ona böyle söylemem gerektiiğini düşündüm.O değer vermezken ben hevesli gözükmek istemiyorum.
"Nerede olduğunu söyle seni almaya geliyorum."
"Koşuyorum sonra da kızlarla bir şeyler içmeye gideceğiz.Yani bugün olmaz"
"Hmm anlıyorum."
Dedi ve telefonları kapattık.Bu aralar bana değer vermediğini çok fazla hissettiğim Berkeden gün geçtikçe soğuyorum.Yine son tempo koşmaya başladım artık çok yorulduğum için dinlenme gereği duydum.Kafamı su içmek için kaldırdırdığımda bir oyun merkeziyle karşılaştım.Hemen içeriye dalıverdim. oyunlara olan sempatimden dolayı içeriye nasıl girdiğimi bilemedim bile.Ve FİFA'nın yeni sürümü Oha AŞK.İncelemeye başladığımda arkadan bir ses yükseldi ve sesin geldiği yöne doğru yöneldim.
"Sanki anlıyormuş gibi bakmaz mı?"
Bu ses bu ton lisedeyken nefret ettiğim Alperen'den başka biri değildi.Bu çocukla ne zaman karşılaşmamam gerekirse o zaman karşımda buluyorum.Bugün gerçekten iyi gitmiyor ilerki saatlerde beni ne bekliyor acaba...
"Sana kimin neyden anlayıp anlamadığımı göstermemi ister misin?"dedim.En çok iddialı olduğum konu.Yalnız yaşayan biri olarak gerçekten bu konuda iyiyimdir.
Konsolu eline aldı.Onayladığını anladım ve diğer konsolu elime aldıktan sonra oyun başladı.Korkuyordum çünkü çok ukala tavırları vardı ama olsun oyunların kralı ben bunun üstesinden gelebilirdi....Maçın sonucu ne mi dersiniz?YENİLDİM.Hiç kimseye yenilmeyen ben hayatımda ilk kez birine yenilmiştim.Ortamdan hemen uzaklaşmam gerekti onun dalga geçen konuşmalarında ve gereksiz şakalarına katlanamayaktım zaten bugün oldukça berbat bir gün.Hızla oradan uzaklaştım.Arkamdan bağırılan.
"Umarım tekrar oynarız,gerçekten çok iyisin"
Dalga dolu sözcüklerini sarf ederken onu dinlemedim.Ahh Alperen işte lisedeyken de şimdiki halinden pek farklı değildi.Hiç büyümüyor.Lisenin sorunlu çocuğu.Belli bugün hiçbir şey yolunda gitmeyecek eve gidip dinleneceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Bakışta
Teen FictionAlya anlatıyor: Karen benim en büyük şansım şu dünyada karşıma çıktığı için her dakika şükrediyorum onun yanında hiç bir korkum beni esir alamıyor çünkü ben zaten Karen'in kokusunun esiri oluyorum.Karanlık korkum sadece onun yanında geçiyor ve sad...