İNTİKAM...

529 75 22
                                    

Sahilin kenarında yürüyordum bana en çok huzur veren şeylerden biri.İçim resmen huzur buldu rahatladım derin bir nefes çekip kollarımı denize doğru açtım kendimi bulutlar üstünde gibi hissediyordum.Küçükken hep bulutların üstüne çıkabileceğimi ve uyuyabileceğimi hayal ederdim.İşte deniz ve huzurla kumsala çarpan su sesi bana çocukluk hayallerimin imkansız olmadığını anlatmak istiyor gibiydi.Gelen mesaj sayesinde bütün atmosfer kayboldu.Mesaj Berke'den üniversiteye New York'ta devam edicekmiş bunun haberini veriyor."Uğurlamak için gelir misin?"demiş inanmıyorum ya bu yüzsüzlüğü nereden buluyor?Benim aldatan bir erkeği uğurlamaya gideceğimi düşünebiliyor mu?Beni tanımamış.Beni hiç tanımamış.Sinirimden denizin bana doğru gelen dalgalarını tepiklemeye başladım.Bu kadarı da fazlaydı resmen benimle dalga geçiyor.Eylül burada olduğumu tahmin etmiş onu fark ettiğimde suyla oynuyormuş gibi yaptım.Yanıma yaklaştı ve iyi misin diye sormasına izin vermedim.

"Hava ne güzel demi?"

"Evet çok güzel."

Ona su sıçrattım ve" Hadi Eylül biraz gül dedim."

Yanıma yaklaştı ve bana öküz gibi sarıldı.

"Alya seni çok seviyorum"

"Bende seni seviyorum da ne oldu?"
Ne yani acıların çocuğunu oynayamazdım.

"Hiçç arkadaşıma seni seviyorum diyemez miyim?dedi ve güldü,beni denize doğru itti. Sen misin bunu yapan?

"Eylül gel buraya pislik."

En sonunda ikimizde yorulduk ve sahile oturduk.İkimizde sadece susuyorduk.

"Hadi okula gidelim."

"Hayır istemiyorum.Okulda ne yapıcaz,ne güzel işte burası."

"Güzel ama gel başka şeyler yapalım kafamızı dağıtırız."

"Okulda mı?"Kafayı yemiş bu kız okulda eğlenebileceğini düşünüyor.

"Okulda eğlencemizi aramak için gidiyoruz."

Aklından iyi şeyler geçmiyordu gülmesinden belliydi.

"Eylül aklında ne var?"

"Ya ben bazılarının canını sıkmak istiyorum böyle rezil etmek felan yani."

"Saçmalama boşver."

Ona böyle söylemiştim ama diğer taraftan da istiyordum.Eğlenmek ve üzmek.

"Ama güzel olmaz mı hadi ya Alyaaa!"

"Ne yapıcaz anlat bakalım."

"Gel ilk önce hazırlanalım."

Bu fikir gittikçe hoşuma gitmeye başladı.Belkide içimdeki nefreti biraz olsun giderir.Hazırlandık ve okulun yolunu tuttuk.Pelin'e yapacaklarımı düşündükçe hayal gücümün korkunç olduğunu anladım.Bu kadar çok korku filmi izlememeliydim.

Eylül Pelin'i aradı aynı projede yer aldıkları için telefon numarası Eylül'de var.Saçımızı düzeltmek ve makyajımızı tazelemek için lavaboya geçtik.

"Pelin projeyle ilgili bir şey soracaktım ama sen okulda yoksun."

"Kantindeydim sen neredesin?"

"Eylül lavaboya gelmesini söyle."

Tamam anlamında kafasını salladı.

"Lavaboya gelsene ya ben buradayım."

"Tamam da neden bahçeye çıkmıyorsun?"

"Kendimi çok kötü hissediyorum.Sana ihtiyacım var."

Eylül'e nasıl bir dahisin sen dermiş gibi bakıyordum bu kız hergün beni şaşırtıyor.O ses tonunu oscarlık oyuncular bile yapamaz.

Ve telefonlar kapandı.Ünirersite iletişim bölümünden aynı zamanda üniversite gazetesinin genel yayın yönetmeni Deniz'i görünce aklımda mükemmel bir fikir geldi, ve tabi düşündüklerimden çok daha masumdu.Deniz bence bana bir iyilik yapar.

"Aklında ne var?"

"Biraz sonra öğrenirsin."

Ben tuvalete saklandım. Kapının önüne 2 kız diktim.Veee evet beklenen misafir Pelincik geldi. Bu kız gerçekten salak.Eylül'ün benim en iyi arkadaşım olduğunu bildiği halde dediğine inanıyor ve lavaboya kadar geliyor.Ne yani beni bu kızla mı aldattı bu bana yapılan bir hakaret.Tuvaletten çıktım beni görünce gözleri fal taşı gibi oldu. Kötü yan gülümseyişim ve cadı edasıyla:

"Eeee Pelincik seni ağırlamak için burayı seçtim."

dedim gülüyordum.Evet burası bir Pelin için oldukça konforlu.

"Ne istiyorsun?"

"Çok şey değil canıııım tuvaleti temizleyeceksin."

"NEEEEE!!!!! ne saçmalıyorsun sen?Gerçekten benim böyle bir şey yapacağımı mı düşündün?Alya senin bu hayal gücün beni benden alıyo."

"Öyle mi telefonumdan fotoğrafları açtım.Temizliyor musun yoksa kafanı klozetin içine mi sokmamı istersin?"

Kapıya yönelince kolunu sert bir şekilde tuttum.

"Bıraaaaaaaak bırak beni git Berke'yle hallet sorunlarını beni bulaştırma."

"Pelinciiiik üzdün bak şimdi beni ben seninle özel olarak ilgilenmek istedim.. SEEÇÇ ya tuvaleti temizleyeceksin ya da kafanı klozetin içine sokarım!!!"

Diye bağırdım ses tonum ve hiddetimden ben bile korkmuştum.

Eline iğrenç bir gülümsemeyle tuvalet paspasını verdim temizlemeye başladı.

bende bir yandan telefonumla çaktırmadan fotoğrafını çekiyordum. Berkeyle öpüştüğü fotoğrafı ve tuvaleti temizlediği fotoğrafı yan yana koydum. Okul gazetesinde 'YAVŞAKLIKTAN TUVALET TEMİZLEYİCİLİĞİNE' başlığıyla patlattım.

"Bunun bedelini ödeyeceksin.Sana gününü göstereceğim."

"Yaa öyle mi yapıcaksın seni beklicem şimdi karşımdan defol."

Kapıyı sertçe açtı ve kapıyı hızla çarpıp gitti.

Okulda ne Berke ne de o artık insanların yüzüne bakamıyor. Berke Amerika işini erkene aldı ve hemen kaçtı. Show must gooooo on!!!!




İlk BakıştaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin