Yıldızlar...sanki bugün bizim için ışıldıyormuş gibiler.Sanki bütün umutları ve hayalleri kendilerinde barındırıyorlarmış gibi.Binlerce yıldız...binlerce hayal ve binlerce umut.Acaba benim yıldızım hangisi?Hangisi benim için parlıyor benim umut ve hayallerim için.
Küçüklüğümden beri inandığım ve annemin bana öğrettiği belkide tek şey.Küçüken inanmak istediğim tek şey bu sanırım.Ben gökyüzüne dalmış bunları düşünürken Karen'in beni izlediğini fark etmedim.
"Bu gece burada uyuyalım mı?"
"İyi fikir."
"O zaman beni bekle."
Tam kalkarken bileğinden tuttum.
"Bir yere gitme."
Karanlık korkumun olduğunu şimdiye dek hiç kimse bilmiyor.Dadım bile.Evet dadım bile diyorum çünkü annemden çok dadımı görüyordum.Bu bir çocuk için ne demek tahmin bile edemezsiniz.Sevilmeme hissi,ait olmama hissi...Çocukken herkes uyuyana kadar uyumaz herkes uyuyunca korkudan ayıma sarılıp prizi bulmaya çalışırdım ve ışık açık olmadığı sürece uyuyamazdım.Uyanır uyanmazda ışığı kapatırdım.Çocukken benimle en çok ilgilenen insan dadımdı.Daha sonra zaten kendi evime taşındım daha 16 yaşlarımdayken.Tek başıma yaşamaya başladım.
Annem ve babamın bana ayıracak vakitleri yok.Ben annem ve babam hayatta olduğu halde anne ve babasız büyüyen bir çocuktum.Daha 8 yaşlarında ayakta kalmaya çalışan bir çocuk.Şimdide bu korkakça sırrımı saklayacağım.Herkese ve her şeye inat.
"O zaman birlikte gidelim."
Elimi uzattım ve beni çekip ayağa kaldırdı.Kalçamı silkeledikten sonra onu takip ettim.Arabaya indik ve birkaç eşya aldık.İkimizde gülüyorduk birbirimize bakarak onun gözlerinden kalbinin sıcaklığını hissedebiliyordum.Tekrar terasa çıktık.Arabadan aldığımız malzemeli yere serdik ve üzerine uzandık.Yıldızları seyretmeye başladık.Karen'in uyuyup uyumadığını kontrol etmek istedim.
"Uyuyor musun?"
Ses yok.
"Karen...Karen."
"Efendim."
Ayıktı biraz.
" Uyudun mu diye dedim ve sustum."
Gözleri kapalıydı ve bir yandan da gülümsüyordu.
"Sadece gözlerimi dinlendiriyordum."
Artık sesli gülüyordu.Yine dalga geçiyormuş gibi.Kaşlarımı çattım.
"Sadece uyudun mu diye kontrol etmek istedim.Sadecee."
Döndü ve kafama sarıldı.Beni köpek seviyormuş gibi seviyor.Aynı zamanda da saçlarımı kokluyordu.
"En çokta çocuksu yanını seviyorum."
Nasıl uyuduğumu hatırlamıyorum.Şuna eminimki Karen'in kucağı dünyanın en güvenli yeri.Derin bir uykudan sonra Güneş'in ilk ışıklarıyla gözlerimi açtım.Bütün terası balonlarla kaplı bir şekilde buldum.Her yerde pembe balonlar var.Bir sürü pembe balon.Mutluluktan delirmek üzereyim.Elimi ağzıma yerleştirmiş bütün terasa tekrar tekrar bakıyordum.İnanamıyorum...acaba rüyada mıyım?Sanırım hayatımda yaşayabileceğim en güzel dakikalar.Gözlerim balonların üzerindeki beyaz yazılara takıldı.Balonların üzerine,"Seni seviyorum."Bir diğerinde "Sana inanıyorum."Bir diğerinde ise "Huzurumsun."Ve bir diğerinde"Hiç sönmeyecek yıldızım."Ben hepsini yüzümdeki gülümsemeyle okurken tezaurat sesleriyle irkildim.
"KAREN ALYA'YI SEVİYOR."
Terastan aşağıya baktığımda ise bir sürü insan vardı.O kadar tatlılar ki üstlerine atlamak istiyorum.Ama tabikide bugün olmaz.Karen ben tezzaurat yapan insanları izlerken arkamdan belime sarıldı.Gözlerim doldu.Elimde olan birşey değil bağıra bağıra ağlamak istiyorum.Hiç bu kadar sevildiğimi hissetmemiştim.Yutkundum ve kısık çıkan bir sesle "Bende seni seviyorum...çok seviyorum"döndüm ve sımsıkı sarıldım.Çenemin titremesini durduramıyordum ama bence bu hiç bir şeydi.
"Dün biz burada birbirimize,birbirimizi sevdiğimizi bağırdık.İstedim ki yüzlerce insanda buraya ve birbirimizi sevdiğimize şahit olsun."
Hala bir şey diyemiyordum.Dediğim an ağlayacağımı biliyorum çünkü insanın annesi ve babası çocuğun doğduğu güne bile vakit ayırmayan bir ailede büyümüşseniz.Bu kadar sevilmeye ve duygu yoğunluğuna alışkın olmaya bilirsiniz.Ve bunun mutluluğunu hiç kimse tarif edemez.
"Alya"
"Hı"
"Belimi çok sıkıyorsun"
Farkında olmadan Karen'i öldürüyormuşum.Sevgiden öldürmek bu olsa gerek.
"Bugün tüm gününüzü bana ayırır mısınız Alya Hanım?"
Kaşlarımı çattım ve ukala bir şekilde
"Olabilir,ancak bu randevularımı kontrol ettikten sonra mümkün."
"Yaa öyle mi?O zaman bende sormam."
Beni sırtladı ve balonları atlayarak ilerlemeye başladı.
"Bir dakika balonlardan birini almam gerekiyor."
"Hiç sönmeyecek yıldızım."yazan balonu aldım ve balonlardan atlayarak ilerlemeye başladım.Bana uzattığı elini tuttum ve arabaya indik.Arabada balona bakakaldım.Çok hoş bir cümleydi yani benim için.Karen'inde dikkatini çekmiş olacak ki elimdeki balona baktı.
"Ne düşünüyorsun?"
"O kadar balonu nasıl şişirdin?"
"Uyuduğu mu mu sanıyorsun?"
"Gerçekten hiç uyumadın mı?"
Gözlerini iyice açmış ve bana yaklaşarak...
"Gözlerimi görmüyor musun??"
İkimizde kahkaha atmaya başladık.
"Bence dinlenmelisin yarına erteleyebiliriz."
"Beni ekmeye mi çalışıyorsun?"
Evimin önüne geldiğimde bir takım adam grubu eşyalarımı taşıyordu.Arabadan hızlıca indim.
"Heyy ne yapıyorsunuz?"
Hiçbirinden ses çıkmıyordu.
"Heeyy size söylüyorum."
"Alya Hanım babanızın talimatı lütfen zorluk çıkarmayın."Elinde bir dosya gözlüklü bir adam omuzumdan tutmuş bana bunları söylüyordu.Devam etti:
"Babanız size yeni bir ev almayı uygun görmüş."
"Nasıl ya sen kimsin."
"Gel Alya " dedi Karen "Senin evin benim! Böbreklerimi mi sökecek baban" dedi ve gülüştük. Bu durumda böyle sakin nasıl olabiliyordu ve hatta trajikomik bir hale getirebiliyordu ondan öğreneceğim şeyler arasına bir şey daha eklenmişti.
Omuzumdan tuttu beni kendi evine götürüyordu.Kapıyı açtı ve içeriye girdim.Ne yani babam peşime adam mı takmış?
"Bu adam tezauratta arkada durmuş bir şeyler not alıp duruyordu.Oradan anlamam gerekirdi.Aptal kafam."
Bende şimdi hatırlıyordum.
Bütün planlarımız alt üst oldu ben bunun mutsuzluğuyla kanepenin köşesine otururken adamı pencerenin önünde gördüm.Bekliyor mu yani?Ne zamana kadar bekleyebilir ki?Bir yandan da pencerenin kenarından ellerini yüzünün kenarına tutmuş içeridekileri görmeye çalıştığını fark ettim.Bakıp bakıp yine not alıyor. Ne yazıyor gerizekalı?... Alya Karen'in evinde....Alya Karen'in evinde....... Eeee sonra Alya hala Karen'in evinde....Komik(!)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Bakışta
Teen FictionAlya anlatıyor: Karen benim en büyük şansım şu dünyada karşıma çıktığı için her dakika şükrediyorum onun yanında hiç bir korkum beni esir alamıyor çünkü ben zaten Karen'in kokusunun esiri oluyorum.Karanlık korkum sadece onun yanında geçiyor ve sad...