Uyandığımda Karen'in kollarının arasındaydım o çoktan uyanmıştı.
"Sonunda uyandın havanın kararmasından korkuyordum.Biraz yürüyelim kurtuluruz buradan"
"Tamam"
Karen önde bense ondan yaklaşık 8-9 adım arkada yürüyorum.Nedeni mi?Ayağımı burktum ayağımın en çok lazım olacağı zamanda ben yine dikkatsizlik yaptım.Kendimi zorluyorum ama artık dayanılmaz bir hal almaya başladı.Duraksadım ve bileğime bakmaya başladım.Kafamı kaldırdığımda Karen bana bakıyordu.Hiç bir şey söylemeden beni sırtına aldı.Şikayetçi miyim?Hayır.Yaklaşık 15 dakikadır ben Karen'in sırtındayım.Yorulduğuna eminim ama belli edicek hiçbir şey yapmıyor.Sonunda ana yola geldik.Karen telefon ettikten sonra bir araba bizi almaya geldi.Yaşlı adam bize kapıyı açtı.
"Buyrun."
"Evimin yolunu biliyorsun."
"Ama efendim anneniz sizinle görüşmek istiyor."
"Peki Alya'yı evine bırakalım görüşürüz."
"Anneniz özellikle kız arkadaşınızla konuşmak istediğini belirtti."
"Alya annemle felan görüşmicek"
Şoför Karen'in söylediklerini umursamadan devam ediyor.Karen'in söyledikleri bittiği anda lafa atıldım.
"Benim hakkımda siz mi karar vericeksiniz?Ben kiminle görüşüp görüşmeyeceğime karar veririm."
Karen bana biraz şaşırımış bir şekilde bakarken dışarıyı izlemeye karar verdim.Karen'in annesiyle görüşmemi istememesinin sebebini düşünerek kafamı patlatırken Karen'in şoföre bakışlarından ben korktum bir yandan korkutucu olsada diğer yandan komikti.Gülmemek için elimi ağzımla kapatırken petrolde durduk.
"İn in arabadan"
Dediği anda fırladım.Koşarak uzaklaşmaya çalışırken ayağımın buruk olduğunu unutmuşum.Karen beni sırtına aldı ve koşar adımlarla petrolden uzaklaştık.Dışarıdan nasıl gözüktüğümüzü düşündükçe kendimi gülmekten alamıyorum.
"Neden gülüyorsun?"
"Rahatız mı oldun?"
"Hayır devam et"
Karen hemen bir taksi çevirdi.Bana o merhamet akan gözlerle bakarak
"Hastaneye gidelim mi?"
Cevap vermemi beklemeden...
"En yakın hastaneye"
Doktor ayağımı sağa sola hareket ettirip filmini inceledikten sonra:"Dikkat etmesi gerekiyor ayağını baya zorlamışa gözüküyor ikinci kez burkarsa veya zorlarsa ayağının kırılma olasılığı yüksek.Bir hafta sonra kontrole getirin ayağının üstüne basmasın."
Doktor bunları Karen'e söylerken bende Karen'i izlemekle meşguldüm.Karen taksi çevirdikten 15 dakika sonra evin önündeydik.
"Görüşürüz"
"Nereye?"
Ağır adımlarımı kesip şaşırmış bir şekilde bakarken "Evime" dedim.
"Sana ben bakıcam"
"Gerek yok kendime bakabilirim"
Yürümeye hazırlanırken Karen belimden kavradı.
"Vicdanım rahat etmez benim yüzümden bu haldesin ve sana bakıcam"
Bunları söylerken beni belimden kavramış kendi evine doğru yürümeme yardımcı oluyordu.Eve girdik ve beni kanepeye bıraktı.Sehpanın üzerinde çalan telefonunun ekranında "Annem" yazıyor.
-Efendim
-Bu sefer izin vermicem anne
-Bana her istediğini yaptıramazsın
-Tehdit mi ediyorsun?
-Sabırsızlıkla bekliyor olucam
Diğer odada sessiz bir şekilde konuşuyor olsa da ne dediğini duyabiliyordum.Bazı şeyleri sormak istesem de zamanını beklemeliyim.Pizzalarımızı yerken Karen sessizliği bozdu.
"Ee ne yapıyoruz,film izleyelim mi?"
"Olur ama korku filmi izleyelim"
"Sen korkarsın ya uyuyamazsın felan sıkıntı"
"Uyuyamayacak olsam korku filmi izlemek istemezdim"
"Peki o zaman sen seç"
Evinde bir sürü korku filmi var galiba o da seviyor.Karen mısırı ve cipsi getirdikten sonra izlemeye başladık.Filmlerin olmazsa olmazları.
"Bu adama bayılıyorum ya çok yakışıklı neredeyse oynadığı bütün filmlerini izledim"
"Abartıyosun bence o kadar da değil."
"Şu kaslar falan şu karizma kimde var yüzününde ayrı bir çekiciliği var ayrıca."
Ben tüm dikkatimle televizyona odaklanmış bir yandan da mısırı ağzıma sokuşturuyorsum.
Birden ekran simsiyah oldu."Niye kapattın?"
"Saat geç oldu uyuyalım,seni odana çıkartıyım."
İsteksiz bir şekilde doğruldum. Ben adamı övdükçe sinirlendiğini hissediyordum ama bare filmi sonuna kadar izleseydik.Belimden tuttu ve odaya çıkarttı.Giymem için bir şeyler verdi ve odadan ayrıldı.Giyindim ve uyumaya çalışıyorum.Uykum yok ve bu oda fazla karanlık gece lambası neden yok ki bu odanın!!5 dakikada hayatım boyunca akıtmadığım teri akıttım resmen.Bu priz neredeydi ya öff ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.Bir ses mi geldi?En iyisi Karen'in yanına gitmek.Kapının kolunu ararken dirseğimi çok fena çaktım.Onun acısını çekerken kapının kolunu sonunda buldum.Bu eve daha önce gelmiştim bu yüzden odasını bulmam pek de zor olmadı ayak uçlarımda ilerleyerek Karen'in yanına geldim.Uyuduğuna emin olunca yatağın ucuna yavaş hareketlerle kıvrıldım.Ama yinede duvarlar üstüme geliyor nefes alıp verişimi düzene sokamıyorum.Duvarla üstüme üstüme geliyor sanki.Gözlerimi sıkıca kapattım belki faydası olabilir.
Alya'nın yanıma geldiğinde hala uyumamıştım ama utanıp gideceğini tahmin ettiğim için uyuyormuş numarası yaptım.Yaklaşık beş dakikadır nefes alıp verişi düzene girmiyor.Arada bir de uyuyup uyumadığımı kontrol ediyor.Bu beni gülmeye zorlasa da kendimi tutucam.Uyuyormuş numarası yaparak ona sarıldım.O kadar iyi oyuncuyum ki uyuduğuma emin.Biraz kıpırdansa da uyanacağımdan korktuğu belli.Rahatladığını anlayınca bu beni mutlu etti ona faydalı olma ve onu rahatlatabilme fikri galiba hoşuma gidiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Bakışta
Teen FictionAlya anlatıyor: Karen benim en büyük şansım şu dünyada karşıma çıktığı için her dakika şükrediyorum onun yanında hiç bir korkum beni esir alamıyor çünkü ben zaten Karen'in kokusunun esiri oluyorum.Karanlık korkum sadece onun yanında geçiyor ve sad...