Ona onu öldüreceğimin mesajlarını gözlerimle veriyordum.Ona artık söyleyecek bir şey bulamıyorum ne diyim papağan gibi daha önce defalarca söylediğim şeyleri mi?Kendimi yormak istemiyorum susmak daha kolay. Odama girdim kapıya yaslanarak biraz durduktan sonra derin bir nefes aldım.Duş kabinine geçtim ve soğuk tarafı sonuna kadar açtım.Soğuk suyun altına geçtim.Onu çok seviyorum bana soğuk davranmasına dayanamıyorum artık ona istediğim zaman sarılmak istiyorum yine güçlü kız imajımı çizmiyor ve ağlamıyorum.Sıkıldım artık eğer ağlamam gereken bir durum varsa Karen'le birlikte olmak istiyorum onun yanında rahatça ağlamak istiyorum.Onun yanında kendimi çok iyi hissediyorum hiç kimsenin yanında hissetmediğim gibi ne annemin? ne babamın?ne de sevdiğimi zannettiğim Berke'nin ona ilk başlarda çok aşıktım ama bir insan yanında ağlayamayacağı derdini anlattığı zaman sıkıldığını hareketleriyle belli ettikten sonra seni yalnız bırakıp giden adama ne kadar süre bağlı kalabilirsin?Tek kaldığın kumsalda, ağlamanın güçlendiği ve sesine sadece deniz sesinin eşlik ettiği zamanlar geldi aklıma neredeydi tüm sevdiklerimin?Hayır hiçbirini istemiyordum sadece aşık olduğum adamı istiyordum.Onu sizi bırakıp gitmesini hazmetmek... aklıma artık bunların gelmesini istemiyordum.Kolu su kapanana kadar çevirdim.Beni rahatlatmıştı.Üzerime beyaz bol tişörtümü geçirdim kısa mini kot şortumu giydim.bilekliğimi taktıktan sonra salona geçtim.Alperen elini ceplerine koymuş bana masum masum bakıyor.
"Sen hala gitmedin mi?"
"Seni böyle bırakmak istemedim.Alya nereden bile-"
Cümlesine devam etmesine izin vermedim.
"Her neyse boşver."
Ona yüzümdeki sahte gülümsemeyle cevap verdim.Şimdi diyorsunuz ki daha yeni üzüntüden mahfolan kız şimdi neden gülüyor...ben böyleyim işte üzüldüğümü insanlara hissettirmeyi sevmiyorum.Bana acıyacaklarmış gibi geliyor.Mutsuz olsamda gülüyorum işte.
"Alya iyi misin?"
Elini alnıma yerleştirmiş,ateşimin olup olmadığını kontrol ediyor.
"Elini çek.İyiyim."
Eskiden yani lise dönemlerimizde Alperen'den yine pek hoşlanmazdım ama ortak arkadaşlarımız vardı yani mecburen aynı ortamı paylaşıyorduk.Bana hep benden hoşlandığını söylerdi beni sevdiğini söylerdi ama ondan daha fazla uzaklaştığımı fark edince söylemeyi kesti.Bi insan bir insanı gerekten seviyorsa başka kadınlara dokunamaz.Belkide benide diğer kızlar gibi görüyordu sadece elde edemediği için bir hırsa dönüşmüştü.Belkide bu yüzden ona karşı bu kadar serttim.Şuanda Alperen'le birlikte kahvaltı etmeye gidiyoruz bunu neden yaptığımı bilmiyorum.Ben Eylül'ü aramamın sonucu olarak "sinyal sesinden sonra mesajınızı bırakabilrsiniz "seslerini dinlerken Elif bana doğru yaklaşıyordu onu görmezlikten geldim.
"Günaydıın."
"Günaydın."
Cevap veren Alperen olmuştu yine çapkınlık peşinde.Anlaşılan yine eski Alperen olmuş.
"Benim telefon etmem gerekiyoda siz konuşun hemen geliyorum."Onlardan uzaklaştıktan sonra Can'ı aradım telefonu açtı.
"Can naber?'
"Marketteyim Eylül'e kahvaltı hazırlicam da Alya ben daha önce hiç kahvaltı hazırlamadım iki saattir markette dolaşıyorum bana yardım et."
"Hangi markettesin?"
Alperen ve Elif'e baktım oldukça keyifli bir sohbetin içindelerdi.Bende onlara görükmeden ve keyiflerini bozmadan uzaklaştım.Adresi verdikten sonra Can'a gideceğimi söyledim ve telefonu kapattım.Hızlı bir şekilde taksi çevirdim.Hızlı adımlarla markete girdim ve reyonların arasına bakarak Can'ı arıyordum.En sonunda buldum.
"Kankaların en güzeli seni çok seviyorum kız kardeşlerimden en çok sevdiğim."
Kız kardeşi yok yani en az sevdiği de benim.
"Tamam bırak yalakalığı hızlı davran Eylül uyanmadan halledelim şu işi."
Can'la birlikte hızlıca alışverişi yaptıktan sonra Eylül'ün evine gittik.Can'da anahtar var kapıyı açtı ve mutfağa doğru ilerledik Can Eylül'ün uyanıp uyanmadığını kontrol etti.Bende malzemeleri poşetlerinden ayırdım.Can'da mutfağa geldi.Domatesleri ve salatalıkları hızlı bir şekilde dilimledim.Olan sosisleri de tabağın içine aldım onlarla şekil felan yapmayı düşünüyorum ama Can durmuş orada öyle sadece beni izliyor.
"Can kımıldasan diyorum hani sen hazırlıyosun ya Eylül için."
"Çok iyisin."
"Ee Can Bey boşuna ders almıyoruz."
"O bıçağı bana doğrultmasan."
İkimizde güldük.
"Ben Eylül'ü biraz tanıyorsam uyanmıştır veya uyanmak üzeredir sana ne yapacağını anlatıyım sen yap ben çiçekçiden gül alıp geliyorum.Yuh ya Can çiçeğini bile ben alıyorum.İnsan bir çiçek almaz mı ya?"
Saçını düzelttip "unuttum ya" dedi.Önlüğümü çıkarttım ve koşa koşa çiçekciye gittim.Bir sürü gül aldıktan sonra Eylü'lerin evine geri döndüm.Can mutfaktaki işini bitirmişti.Masayı hazırladık ve merdivenlerden masaya kadar gül yerleştirdik.Masa havuzun kenarındaydı.Havuzun içine de gülleri attık.Her şey çok güzel olmuştu.Can'la birbirimize bakıp güldükten sonra Can:
"Alya farkıyla"dedi.
Eylül Anlatıyor
Uyandığımda mutfaktan Alya'nın sesinin geldiğini duydum ilk başlarda umursamadım ama tekrar ses gelince uykumdan vazgeçip merdivenlerden iniyordum ki canım sevgilim ve arkadaşım bana kahvaltı hazırlamak için uğraşıyorlar.Can zaten hayatta tek başına hazırlayamazdı.Onlara sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha anladım ve geri odama döndüm.Yatağıma uzandım.Sürprizlerini bozmak istemem.Kapının kapandığını duyunca Alya'nın gittiğini anladım Can birazdan gelir.Gözlerimi kapattım ve uyumuş numarası yapıyorum.
"Eylül aşkım uyan hadi."
Beni öpüyor ve aynı zamanda uyanmam için çabalıyordu.
"Can biraz daha azıcık biraz."
Onunla uğraşmak hoşuma gidiyordu çabalamasını görmek... daha fazla uzatmadım ve daha yeni uyanıyormuş numarası yaptım.
"Çok güzelsin."
"E yani."
"Ve aynı zamanda çok ukalasın."
"Hmm öyle miyim?
Onu öpmeye başladım Can'ı çok seviyorum iyiki o benim.Dudaklarımdan ayrıldı ve elimden tuttu ve kapıyı açtı"Buyrun efendim." bende salona doğru ilerlemeye başladım.Bahçedeki havuza kadar gülleri takip ettim.Gerçekten çok güzel olmuştu baayıldımm.Can'a döndüm ve:
"Çok güzel olmuş sevgilim teşekkürler her şey için teşekkürler."
"Senin için az bile."
Sandalyemi çekti oturdum ardından kendiside oturdu.
"Hadi bu anı ölümsüzleştirelim."
"Bu halimle mi pijamalı halimle?Hayır istemiyorum."
"Merak etme sadece bende olur hiç bir yere atmam.Yani bir tek Alya'ya gönderirim."
"Tamam o zaman."
Alya Anlatıyor
Fotoğrafları görünce çok sevindim Eylül mutluydu Can mutluydu arkadaşlarımı çok seviyordum.Acaba bir gün bizde Karen'le mutlu bir çift olabilicek miydik?Gün boyunca evde kalacaktım ps oynamaya ve bir şeyler yiyip içmeye devam sağ yanımdaki nutella ve sol yanımdaki dondurmayla mutlu olmaya çalışıyordum arada bir yanağımdan süzülen göz yaşlarımı her defasında sertçe siliyorum.
MEDYADA BU BÖLÜMÜN MÜZİĞİ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Bakışta
Teen FictionAlya anlatıyor: Karen benim en büyük şansım şu dünyada karşıma çıktığı için her dakika şükrediyorum onun yanında hiç bir korkum beni esir alamıyor çünkü ben zaten Karen'in kokusunun esiri oluyorum.Karanlık korkum sadece onun yanında geçiyor ve sad...