Gecenin boş sokaklarına kapıyı kapattıktan sonra bütün olanları düşünmeye başladım.Üstümü değiştirmeye hiç niyetim yoktu siyah mini elbisemle mutluyum.Ayakkabılarımı çıkardım ve beyaz deri koltuğuma doğru bir hayalet gibi ilerledim kanepeye uzandım bir süre beyaz tavana bakarak bugün ki olanları düşündüm.Gözlerim hafif hafif kapanırken kapıdan gelen sesle gözlerimi tamamen açtım duyduğuma emindim.Bu saatte kim veya ne olabilir?Kanepede doğruldum yavaş yavaş kapıya doğru ilerlemeye başladım kulağımı kapıya doğru yönelttim.10-15 dakika sonra ikinci sesi duyunca korkmaya başladım kapının deliğinden baktım karşımda hiç bir şey yoktu kapının en üstündeki kilidi açmaya başladım.Evet kapıyı açmaya karar verdim.Delirmiş olduğumu mu düşünüyorsunuz?Hayır sadece açmam gerektiğini düşünüyorum kapının diğer kilidini açmadan mutfaktan elime parlayan metal bıçağı aldım.Diğer kilidi de açmaya başladım.Sonuncusunu da açtım.Neden mi bu kadar çok kilit var çünkü ben tek başıma yaşayan bir kızım.Kapıyı açmadan gözlerimi kapattım ve kötü bir şey olmaması için dua ettim.Yavaşça kapıyı araladım.Karşımda elindeki şişeyi kafasına dikip duran Alperen var.Elindeki şişeyi kafasına dikmeden edemiyor sanki neden bu kadar içmiş ve neden benim kapımda içmeye devam ediyor?Neden benim kapım?Kapıyı açtığımı fark etmiş olmalı ki bana uykulu gözlerle bakıyor.Bu çocuk hayatımı zorlaştırmak zorunda mı?Ne istiyor benden?
"Ahh Alya ahh hiç unutmuyorum seni ilk gördüğüm o günü böyle bir gülüyodun varya off sanırsın ben hangi takımı tutuyodum ya kafamı bıraktın Alyaa!"
Kafasına yine içkiyi dikti.
"Alperen saçmalıyosun ve iyi değilsin kendine gel."
"Saçmalıyorum hı?
Kafasına tekrar içkiyi diktikten sonra:
"Alya bitti bu ya."
Elindeki şişeyi bana gösteriyordu.Kapının önünde uyuklamaya başladı.Alperen'i pek sevmiyorum ama onu bu halde bırakmak vicdanıma sığmaz.Alperen'den pek haz ettiğim söylenemez ama ona bu haldeyken evimin önünden git diyemem.Onun ayağa kalkmasına yardımcı oldum.Ve onun evin içine girmesine yardımcı olmak için kolunu omuzuma attım.
"Şu güzelliğin var ya şu saf güzelliğin şu koku Alya öl de öleyim."
"Biraz daha zırvalamaya devam edersen şu kapının dışında kalırsın."
"Sustum."
Alperen'i koltuğa bıraktıktan sonra kapıyı kapadım.Bana şaşkın gözlerle bakıyor.Bakmakta haklı çünkü durumu kötü olmasaydı kapıyı suratına geri kapatırdım.Hatta bu halinden kendimi sorumlu hissetmesem yine aynı şeyi yapardım.Mutfağa doğru gidiyorum nedenini tahmin ediyorsunuzdur kahve yapıcam.Makineyle iki dakikada hazırdı.Alperen'e götürdüm uyukluyordu uyanmasını sağladım içmesine yardımcı oldum.Eskisinden daha iyi.Kokusuna dayanamıyordum ama kendimi düşünecek değilim.
"Benim ne hissetiğimi önemsemiyorsun değil mi?Senin için önemli değilim ne yaşadığımı önemsemiyorsun."
"Alperen sadece uyu ve dinlen."
Harekete geçtim artık o güzel yastığıma başımı koymak istiyordum.
Bileğimden tuttu ve"Gitme"dedi.
Bileğimi çekmek isterken beni daha sert bir şekilde kendine çekmesiyle kanepeye oturdum.
"Sana ihtiyacım var."
Sesi bayağı kısık ve kesik kesik çıkıyordu.
"Benim hayatımı neden zorlaştırıyorsun Alperen neden ben?Gecenin yarısında kapımda neden sızıyorsun?Hayatımı zorlaştırmak seni mutlu mu ediyor?"
"Sen çok aptal bir kızsın."
Artık gücü kalmamıştı bileğimi bıraktı ve artık tamamen sızdığına emindim.Odama gitmeye karar verdim.Odama girdim üzerimi değiştirip saçımı bağladıktan sonra üzerimi değiştirdim aynanın karşısına geçip makyajımı temizlendikten sonra da yatağıma yerleştim.Alperen bazen küçük çaresiz ve yalnız çocuklara benziyordu bugün de o günlerden biri sanırım...
Uyandığımda saat sabahın altısıydı daha fazla uyuyamıyordum bende yatağımdan ayrılmaya karar verdim aslında Alperen'den önce uyanmam çok iyi olmuştu ortalık çok dağınıktı biraz evi toplamaya karar verdim ortalığı toplamaya karar verdim dediysem bulduğum her şeyi çekmecelere tıkıyorum.Duş aldıktan sonra Alperen'e bir göz attım uyanacak gibi gözükmüyor.Bende biraz koşmaya karar verdim.Saatte baktım ve saat 07.00 koşuya çıkmaya karar verdim zaten her gün çıktığım saat.Karen'de bu saatlerde çıkar.Yani çıkardı son 3 gündür hiç koşmuyor.Her neyse giysilerimi giyindim saçımı sıkıca bağladım kulaklıklarımı da taktıktan sonra evden çıktım.Karen'de koşuya çıkmış bağcıklarını bağlıyor.Yanına yaklaştım ve önüne geçtim.
"Günaydın."
Bağcıklarını bağladıktan sonra başını kaldırdı ve gülümseyerek "Günaydın"dedi ve cümlesine devam etti.
"Parka doğru birlikte koşalım mı?"
"Olur koşalım."
Aynı tempoda koşmaya başladık.
"Dinlediğin müziği bende çok seviyorum"dedi sanırım dışarıya ses gidiyor sesli müzik dinlemeyi sevdiğim doğru. Karen'in söylediklerini duyabilmek için kulaklığımın tekini çıkarmıştım.Karşısına geçtim ve Karen'in kulağına kullanmadığım kulaklığı taktım.Güzel gülümsemesi tekrar belirdi.
"Çok sesli dinliyorsun."
"Kısmamı ister misin?"
"Yok hayır rahatsız etmiyor."
Parkın önüne geldik.Karen önüme geçti ve sanki bana bir şey söylemek istiyor gibiydi.Gözleri gözlerime kenetlenmişti ilk defa Karen'in gözlerine bu kadar uzun süre bakıyordum.Tam söyliyecekti ki müzik değişti bu müzik nereden çıktı ya?Karen hahkaha atmaya başladı.Ellerini dizlerine koymuş bana bakıyor.Utanmasa yerlere yatıp gülecek ama hakikaten bu müzik nereden çıktı ya?Ona sinirli sinirli bakmayı bırakıp hızlı adımlarla Karen'den uzaklaştım.Aslında en çok üzüldüğüm ve sinirlendiğim şey Karen'in ney söyliyeceğini bilmiyordum.Karen'de tam arkamdan geliyor.Gölgesini görüyorum.Herhangi bir şey söyler diye kulaklığımı kulaklarıma taktım ama müzik dinlemiyorum.Evin önüne geldik.Karşıma geçti ve bayağı ciddileşmişti"Özür dilerim."Sonra ceketimin cebiine bir göz attı ve gülmemek için kendini zor tutuyor yine ne var?ceketimin cebine baktım ve kulaklığın ucu görünüyor yine rezil oldum bugün iğrenç bir gün.Hemen ceketin içine sokuşturdum.Kendimi biraz tanıyorsam şuanda yüzüm kıpkırmızıdır.
"Her neyse işte özür dilerim bizde kahvaltı yapalım mı Elif yine güzel bir masa kurmuştur."
Gülümsedim ve tam cevap vericekken Alperen kapıyı açtı saçları dağılmış gözünün üstüne düşmüş ve gözleri kısık kısık bize bakıyor.Yani anlayacağınız yine Alperen Alperenlik yaptı...Karen'in surat ifadesi tamamen değişti ve bana iyi günler dileyip evine girdi.Bende Alperen'e sinirli bir şekilde bakıyorum...
MEDYADA ALPEREN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Bakışta
Novela JuvenilAlya anlatıyor: Karen benim en büyük şansım şu dünyada karşıma çıktığı için her dakika şükrediyorum onun yanında hiç bir korkum beni esir alamıyor çünkü ben zaten Karen'in kokusunun esiri oluyorum.Karanlık korkum sadece onun yanında geçiyor ve sad...