26. BÖLÜM

6.3K 346 86
                                    

Medya Chris Brown/ Under The Influence

🌌🌌

Uyandığımda ellerimi esnetip gerindim. Mükemmel bir şeydi bunu yapmak. Gülümseyerek yan tarafıma baktım boştu. Benim telefonum kapalı olduğu için Karan'ın telefonunu alıp saate baktım.

Dışarısı apaydınlıktı. Saat olsa olsa 10.00 falandı. Telefonu açıp saate baktığımda 12.00 idi. Gerçekten de taş çatlasa 10.00'du ya(!).

Telefonu yerine koyup yataktan çıktım. Yatağı toplamak için eğildiğim sırada belime giren ağrıyla elimi belime attım. Biraz soluklanıp ağrının geçmesini bekledim.

Ağrı geçince yatağı düzeltip odadaki banyoya ilerledim. Telefonum kapalı olduğu için mesaj atan var mıydı bilmiyordum. Görünce ne tepki verirlerdi çok merak ediyordum.

Elimi yüzümü yıkayıp banyodan çıktım. Yavaşça mutfağa inerken bir elim de belimdeydi. Kahvaltıdan sonra ağrı kesici içsem iyi olurdu. Mutfağa girdiğimde kurt bakışlı lolipopumun sırtıyla bakışmam bir oldu. Bu nasıl sırt kasıdır aslanım?

Bana dönünce gülümsedi.

"Günaydın yavrum da sen niye indin aşağı?"

"Acıktım hayatım. İnmeyeyim mi?"

"İn yavrum, in tabii de. Sana kahvaltı hazırlıyordum ben. Daha hazır değil."

"Aşkım ya, ben seni yemeyeyim mi şimdi hı?"

"Hadi yavrum sen otur, ben hemen kahvaltıyı hazırlayayım. Sonra da bir ağrı kesici iç."

Öpücük atıp sandalyeye oturdum. Karan'da işine dönmüştü. Altında sadece eşofman vardı. Üstünde hiçbir şey yoktu. Ben de fırsattan istifade onu süzüyordum.

Ben Karan'ın sırtını izlemeye dalmışken bir an da önüne dönünce gözlerimi kaçıramadım onu dikizlerken yakalamıştı beni.

"Beni mi dikizliyorsun karıcığım?"

Utangaçlığı kenara atıp çirkefleşmem gerekiyordu.

"E kocam değil misin aslanım? İster dikizlerim ister severim. Hayırdır?"

Elimi kaldırıp kafamı 'hayırdır' der gibisinden sallıyordum. Aynı zamanda gözümü de kırpmıştım. Tam mahalle kekosu gibiydim. Karan gür bir kahkaha attı.

Ben onun gülüşüne düşerken O kahkaha atmaya devam ediyordu. Götünü yediğim ya. Sanırım tekrar aşık oluyordum ben bu şahsa. Gözlerimi kırpıştırarak Karan'ı izlerken kahkahası yavaşça kesildi.

"Yavrum, noldu? Neden öyle bakıyorsun?"

"Aşkım ben sana tekrar aşık oldum galiba. Böyle içime içime sokasım geliyor seni."

"Tövbe yarabbim bismillah. Nimet var yanımızda yavrum. Çarpılacağız şimdi."

"Beni sen çarpmışsın yavru, başka bir şey çarpsa ne yazar?"

"Yavrum açlık başına vurdu. Yine kamyoncu dayılara döndün. Karnını doyur hadi."

Çatalımı elime alıp Karan aşkım bebeğim kurt bakışlımın hazırladığı kahvaltıdan yemeğe başladım. Kurt gibi açtım şu an. Karan'ı bile yerdim o derece açtım.

"Yavaş ye yavrum, önünden kaçmayacaklar ya."

"Hadi Karan sen de çabuk ye."

🌌🌌

CANHIRAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin