Medya: Dedublüman & Mavzer Tabancas/Rüya Gibi
🌌🌌
İLAHİ BAKIŞ AÇISI
Genç kadın, duyduklarıyla öylece yeri izledi. Kendini çok kötü hissediyordu. Hem az kalsın mercimeğini kaybedecekti hem de kocasının onu aldattığını sanmıştı. Öylece yeri izliyordu sanki dünya durmuştu. Konuşmak istiyordu ancak ağzını açsa ne söyleyeceğini bilemiyordu.
Aklında bir sürü şey dolanıyordu. Çocuğu, eşi ve bir sürü mağdur olan çocuk. Biliyordu, şu an bebeğini de eşini de çok üzüyordu. Ağzını açıp bir şey söylese eşinin sakinleşeceğini biliyordu ancak yapamıyordu.
Eşini zar zor kendinden ayırıp yüzüne baktı. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Eşinin gözlerine uzanıp yaşlarını sildi.
"Karan, elbette görevin bu. Bana söylememen gerek ve sen bir sürü çocuğu kurtardığından bahsediyorsun. Biliyorum bu çok güzel bir şey ve sana tekrardan hayran oluyorum ama-"
"Hepsi benim yüzümden, ne olur bırakmayın beni."
"Senin yüzünden değil, kendini suçlama lütfen. Biliyorum hepsi çocuklar içindi ancak o görüntüler zihnimden çıkmıyor ve yüzüne bakamıyorum. Ben bir süre abimlerle kalsam, biz de bir süre ayrı kal-"
Karan sözümün bitmesini beklemeden hızla söze girdi.
"Hayır, hayır Akşin. Benden her şeyi iste ama bunu asla isteme. Ne olur bırakmayın beni. Ben ne yapacağım siz olmadan? Hastaneden sonra evimize gidelim lütfen. İstersen yüz yüze gelmeyiz bile lütfen!."
AKŞİN'DEN
Karan yanımda eğilip ellerimi ellerinin arasına alıp başını yasladı. Ağlamalarının arasında hem evde kalmam için ısrar ediyordu hem de öpücük bırakıyordu.
Benimde gözlerimden yaşlar akıyordu ancak olmazdı. Biraz ayrı kalmamız gerekiyordu. Elimi Karan'ın ellerinin arasından çektim. Gözlerimi silip başka bir yere baktım.
"Lütfen, Karan. Daha fazla ısrar etme. Abimlerle kalacağım."
"Akşin-"
"Lütfen, en azından birkaç gün"
"Sen çoktan kararını vermişsin. Ben ne desem de ikna olmayacaksın. Peki. Başka ne diyebilirim ki? Ama haklısın tabii istediğin kadar kal, sakın kendini suçlu hissetme tamam mı? Benim hatam bunlar. Her işten çıktığım da arayacağım, lütfen telefonlarımı aç olur mu?"
"Tabii, tabii ki açacağım."
Benim konuşmamın bittiği an içeri doktor girdi.
"Merhaba, Akşin Hanım. Geçmiş olsun. Kan değerleriniz biraz düşük çıkmış. Size destekleyici birkaç vitamin yazacağım. Düzenli için lütfen."
Daha sonra yanıma gelip serumu kontrol etti.
"Serumunuz bitmiş. İsterseniz çıkışınızı yapabilirsiniz. Tekrardan geçmiş olsun."
"Teşekkür ederim."
Doktor odadan çıktığında içeri abimler girmişti. İlk olarak bana daha sonra saçı başı dağınık, gözleri kan çanağı olmuş Karan'a baktılar. Ona bakınca hepsinin kaşları çatılmıştı. Karan'a çok bakmayıp bana döndüler.
Poyraz abime bakıp söze girdim.
"Abi, ben senin teklifini düşündüm ve bir süre sizinle kalmaya karar verdim."
Abim, Karan'a bakıp bana döndü.
"Emin misin abim?"
Karan'ın olduğu tarafa hiç dönmeden cevap verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANHIRAŞ
ChickLitAkşin, gözünde yaş kalbinde kırıklarla karşısındaki uçsuz bucaksız denize bakıyordu. Yaşadıkları tıpkı bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmeye başladı. Şu an sağlıklı düşünemiyordu. Bu acıların son bulmasını istiyordu. Uçuruma doğru bir adı...