Kitap, psikoloji konulu bir kitaptır. Ağır psikoloji, şiddet, taciz, küfür, cinsellik içerebileceğinden dolayı yaşı küçük veya okuduğundan çabuk etkilenen bireylerin bu kitabı okumasını tavsiye etmiyorum.
Kalanlara keyifli okumalar dilerim.
⏳
7 saat, 53 dakika, 41 saniyem vardı. Uyumalıydım. Böylesine heyecanlı ve önemli bir güne ilerleyen gecede uykumun bir türlü gelmemesi alıştığım bir şeydi. Zaten ben ne zaman ertesi günün benim için önemli olacağını bilsem, o gece hiç uyuyamazdım. Fakat uyumam gerekiyordu, böyle hiçbir şey yapmadan beklemek daha zordu.
Yarın, üç yıldır beklediğim üniversite sınavımın tercih sonucu açıklanacaktı. Sınavın net bir açıklanma saati yoktu tabii. Her sene, verdikleri tarihten önce açıklanırdı ama bu sene öyle olmamıştı. 29 Temmuz'da açıklanacağı yazıyordu resmi sitede. Yani yarın mutlaka açıklanacaktı, biliyordum. O kadar heyecanlıydım ki, daha dünden, alarmımı yarın sabah saat altıya kurmuştum.
Elimdeki telefonumun açık kalan ekranı şarj uyarısı verirken ofladım ve yatağa girdiğimden beri on altı kez kontrol ettiğim sayfadan çıktım. Sakin olmalıydım. Derin bir nefes alıp verirken telefonumu öylece yatağıma bıraktım.
Bir nefes daha alıp verdim. Hiçbir sene bu kadar fazla heyecanlandığım olmamıştı. Bu gece sebebini bilmediğim bir aşırılık vardı.
Hayır, sebebini biliyordum aslında. Bu sene gerçekten adamakıllı çalışmıştım, hayallerime ulaşmak için çok çaba sarf etmiştim ve bu yüzden bir an önce yerleştiğim yer açıklansın istiyordum.
Bu şehirde mi okurdum acaba? Ya da bambaşka bir yerde, ailemden uzakta mı? Yeşillikleriyle dolu Karadeniz'e mi yerleşirdim yoksa? Belki de Ege'ye giderdim.
Neresi olursa olsaydı seve seve giderdim çünkü tercihlerimin hepsini kendi isteğime göre yapmıştım.
Tıp istiyordum. Ve tam bu yüzden üç sene beklemiştim. İlk senemde aldığım puan, istediğim bölüme yetecek kadar fazla olmadığı için ikinci senemde bir kez daha girmiştim. Fakat ikinci senem pek verimli geçmemişti benim açımdan. Babamın kansere yakalandığı haberini aldığımız için uzun bir süre hiçbir şeye odaklanamamıştım. Annem, abim ve küçük erkek kardeşim de tıpkı benim gibi haftalarca, aylarca toparlanamamıştı. Neyse ki babamın durumu o kadar da kötü değildi artık. Tedaviler pek işe yaramıyordu ama durumunu kötüleştirdiğini de söyleyemezdim.
Babamın durumu böyle kalınca ve artık hepimiz bu duruma alışınca yeniden derse vermiştim kendimi. Çalışmalıydım. Hem de çok. Ta küçük yaşlardan beri istediğim doktorluğa kavuşmalıydım. Bu yüzden gerçekten çok çalışmıştım ve bence artık tıpı hak ediyordum.
Yatağımdan kalktığımda telefonumu elime aldım ve ekranı açarak saate baktım. Alarmımın çalmasına 7 saat, 33 dakika vardı. Zaman geçmiyordu. Sıkıntıyla oflarken odamdan çıktım ve kapımı yavaşça örttüm.
Mutfağa doğru sessizce ilerlerken, duyduğum birtakım ses yüzünden önce irkildim. Dikkatli ve yavaş adımlarla ilerlemeye devam ederken ses çıkarmamaya gayret ediyordum. Evimizin mutfağına çıkan koridorunu geride bıraktıktan sonra bir ses daha duydum. Ses daha da yakından duyulmaya devam ederken biraz daha ilerledim. Bir bardağın kırılma sesiyle olduğum yerde korkuyla durakladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18)
Художественная прозаÇok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız. O çok beklediği sonucun açıklanacağı günün gecesi, sadece eğitim hayatını değil, tüm yaşamını etkileyecek olaydan bihaber...