24 - SARMAŞIK

20 5 0
                                    

"Sarmaşıklar dostum şimdi,
Dikenleriyle aynı sivrilikteyiz."

🕯️


Mahir, bana gülümseyerek bakıyor.

“Seni seviyorum,” diyor. Gülümsüyorum.

Bende diyorum ki; “Seni, beni sevdiğinden daha çok seviyorum.”

İnanmadı. İnandıramazdım.

Masaya oturduk birlikte ve kahvaltı yapmaya başladık. Yumurtanın ucundan bıçakla kesip çatala bastırdım ve ağzına attım. Ardından ufak bir parça ekmek atarken ağzıma, Mahir bana baktı. Bir şey diyecekti.

“Cehennem soğuğum,” dedi gülümseyerek.

Bakışlarımı onun yüzüne götürdüm. Gülümsedim. “Efendim?”

“Babam,” deyince birden, yüzü düşmüştü. Ardından benimde düştü. Tanrım, yine babası! “Dün akşam bana bir mesaj attı.”

Tek kaşımı kaldırdım ve dirseklerimi masaya dayayıp ellerimi çene altına koydum. “Ne yazmış?”

Yutkundu. Hazırlanmaya çalışıyordu eğer ne diyecekse. “Seni ve arkadaşlarını, bu akşam yemeğe çağırdı.” Bakışları, masa üzerindeki ekmek dilimlerini buldu. “Özel bir restoranda.”

Siktir.

Bunu demesini açıkçası hiç beklemiyordum. Ya da, babasından bir haber gelmesini... Neden arkadaşların ile birlikte, Hilal? Onu düşünmedin mi?

“Neden bizimkiler ile birlikte gidecekmişiz?” diye sordum daha fazla meraklanarak. Babası yine bir şeyler karıştırıyordu ve açıkçası hiç de bu teklifi kabul edesim yoktu. “Baban yine bir şeyler mi planlıyor, Mahir? Haberin var mı öyle bir şeyden?”

“Sanmıyorum,” dedi Mahir, solgun bir suratla. “Çok dürüst bir şekilde söyledi ve açıkçası sevgilimi merak etmesini normal olarak görüyorum. Belki... Seni tanımak istiyordur, Hilal? Olamaz mı?”

Yüzüm anında asıldı. Aklıma çok kötü ihtimaller gelmişti.

“Baban beni zaten tanıyor, Mahir. Annemin katili o, farkında değil misin? İtiraf etmişti her şeyi hastanede, hatırlamıyor musun?” Ellerimi masaya koydum. Ayağı kalktım. “Beni öldürmek istiyor. Beni almak istiyor. Onun amacı beni denek olarak kullanmak, aynı anneme yaptıkları gibi! Beni de esir alıp, annemi nasıl öldürdüyse beni de aynı şekilde öldürecek!”

“Hilal, ben yanındayken sana hiçbir şey yapamaz o adam, izin vermem.” Bakışları gözlerime ilişti. “Ve eğer böyle bir planı olsaydı, bende arkadaşlarını da çağırmazdı davete. Yalan mı? Arkadaşlarını neden çağırmak istesin böyle bir şey yapacaksa?”

Doğru söylüyordu. Üstelik birde halka açık bir restoranda... Bana da imkansız gibi geliyordu şimdi, yapamaz gibiydi. Üstelik dediği gibi, neden arkadaşlarımı da çağırsındı ki? Öyle bir planı olsaydı sadece ikimizi çağırırdı. Üstelik bir restoranda değil, ev ya da başka bir alanda yapardı bunu.

Yutkundum. Sandalyeye huzursuzca oturdum.

“Doğru söylüyorsun, sevgilim.”

MAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin