ÇOK ELEKTRİKLENDİM BİRDEN!

181 14 11
                                    

Sabahın erken saatlerinde

Kapının alacaklı gibi çalınmasına gözlerimi zorla açabildim. Ranger kapıya doğru havlıyordu. "Sakin ol oğlum." Uykulu gözlerle, dağılmış, çirkin saçlarla, mosmor göz altlarıyla kapıyı açmaya gittim.

Karşımda Ateş Timi vardı. Deniz Bey kapı açılınca karşısında beni gördü. "KOMUTA-" Sence komutana benzer bir halimiz var mı Deniz? "Macide Hanım? Sizin burada ne işiniz var?"

Ben tam cevap verecekken benim gibi tipi kaymış ama kaysa da yakışıklılığından hiçbir şey kaybetmemiş komutan kapısını açtı. "Lan Deniz! Ben demedim mi size gelmeyin sabahın köründe diye? HE!"

Apartmanı inleten bağırış sesi ile irkilmiştim. "Ama komutanı-" Arkamdan Ranger havlamaya başlamıştı. "DEME LAN BANA KOMUTANIM!"

Onlar atışırken arkada timde görmediğim bir kadın gördüm. Aşırı güzel kısa sarı saçları vardı. Upuzun bir boyu, kavisli bir çenesi ve çok dolgun dudakları vardı. Kadın ile göz göze gelince bana hafif gülümsedi. Bende ona gülümsedim.

"Komutanım içerde konuşsaydık bu konuları." Gökay'ın kaşları daha çok çatıldı. "Deniz?" Deniz hemen komutanının yüzüne baktı. Gökay ne diyeceğini bulamayınca kafasını diğerlerine ve en son yeni görmüşçesine bana çevirdi. "Macide?" Ayı gibi esneyerek yaslandığım kapıdan el salladım.

"Geçin lan içeri. Kusura bakma Macide. Var bunların böyle salaklıkları." Esnemekten cevap veremiyordum bile. "Hiç sorun değil. Asker olunca malum. İyi bari kapı kırılmadı o kadar darbeye."

Ranger aşağıdan havlamaya devam ediyordu. İkimizde kapıları kapatıp evlere girdik. Ne güzel bir sabah. Ne demezsin. Tekrar koltuğa uzanmıştım ki telefonuma mesaj geldi.

Çağatay Bey: Merhaba Macide Hanım. Umarım hiçbir sorun yoktur. Geçen gün söylemiştim ama siz unutmuşsunuzdur. Ranger ayda bir banyo yapıyor. Bu ay da size denk geldi. Banyo yapmayı çok sever bu arada. Kolay gelsin. :)

Ne banyosu be? Biz nasıl yıkayalım bunu. Bu bizi yıkasın.

"Banyo günün mü bugün senin?" Uykulu gözlerle Ranger'ın başını sevdim. Yandakilerden yardım mı istesek? "Çok mantıklı evet. Madem uyandırdılar beni. Bence özür maiyetinde yıkarlar."

Hızlıca saçımı ellerimle düzeltip Gökay'ın kapısına gittim. Hayırdır saçlarını düzeltmeler falan? Çirkin mi görüneyim insanlara? Az önce gördüler zaten. Of tamam sus iç ses.

Kapının ziline basıp beklemeye başladım. Kapıyı Gökay açmıştı. Maşallah Allah bize- Aman sahibine bağışlasın. "Macide? Bir şey mi oldu?" Ne kaslı bir adam. "Aslında ben yardım istemeye geldim." İçerideki herkes kapıya doluştu birden. "Hangi konuda yardım?" Açık kapıdan Ranger ağzında sünger ile geldi. "Ranger'ın banyo yapması gerekiyordu da. Ben hiç köpek yıkamadım."

En önde Gökay arkasında tüm tim şaşkınca bir bana bir Ranger'a bakmaya başladı.

Banyoda

"Davut, emin misin oğlum köpek yıkamayı bildiğine?" Tam sekiz kişi benim evimin banyosunda küvette köpek yıkamaya çalışıyorduk. "Eminim tabi komutanım. Bizim köyde vardı bir köpeğimiz aha bu kadar. Hep ben yıkardım."

İsminin Asena olduğunu az önce öğrendiğim kadın elinde köpeğin çantası ile geldi. "Bu çanta mı?" Evet anlamında kafamı sallayıp çantayı aldım. Çünkü ben dışarıya çıkamıyordum.

Küçücük banyomda cüsseli sekiz insan vardı. Çubuk kraker gibi kalmıştım aralarında. Abart o kadar zayıf değilsin hele şu son zamanlarda basenler kocaman oldu Macide. Sussana azıcık çok güzel fiziğim var benim.

Tak tak ben geldimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin