KALP AĞRISI

143 11 30
                                        

"Rujunu bozsam bana çok kızar mısın?" Kaşlarımı çattım. "Yapmayacaksın. Yani sonra. Şimdi olmaz." Aynanın önüne geçip tekrar kendime baktım.

Gökay'da arkadan gelip sarıldı. "Kalbimin içine seni koyup saklamak istiyorum." Boynumda dudaklarını hissettim. Aniden arkama döndüm. "Gökay fotoğraf. Fotoğraf çekinelim mi?" Onun bir şey demesine izin vermeden telefonumu çıkardım.

"Efekt mi kullanacaksın? Böyle bir güzelliği efektin arkasına saklamak çok saçma sevgilim." Efekt arıyordum ama süslenmek için değildi. Komik bir efekt arıyordum. Bıyıklı bir efekt buldum. "Bu ne?"

Gökay'ın yüzüne bıyık tam oturmuştu. "Çok yakıştı."  Gökay hemen kafasını çevirdi. "Bıyık deme aklıma Sedat geliyor." Kahkaha attım. "Bana da uydu sanki." Tek kaşımı kaldırıp bıyıklı bir fotoğraf çekindim. "Tamam tamam gel. Normal çekinelim."

Kameramı açıp Gökay'ın yanağını yanağıma bastırdım. "Lahmacun de." Art arda bir sürü fotoğraf çektim. Her fotoğrafta Gökay ya bana bakıyordu ya da beni öpmeye çalışıyordu. "Rahat dursana Gökay."

Kolunu uzatınca koluna girdim ve odadan çıktık. Aşağıda davul zurnalar coşarken bizde merdivenlerden iniyorduk. Karşıma birden babam çıktı. "Baba? Nasıl olmuşum?" Beni baştan aşağı süzdü. Gökay'ın kolundan çıktım. Beni kendine çekip sarıldı. "Benim kızımın kötü olma ihtimali var mı?" Sonra kafasını Gökay'a çevirdi. "Maşallahın var damat." Gökay hafif gülümsedi.

"Sende jilet gibisin Veysel amca." Babam güldü. "Dikkat et kesmeyeyim ha!" Ortamdaki gergin ama şakacı ortamı dağıtmak için bir yol ararken ablam ve eniştem geldi. Ve ortada takım elbiseli bir Kaan.

Kaan koşarak kucağıma atladı. "Teyçe bu çen bisin? Geneyde çot pasatyı oluyoysun." Yüzüm düşmüştü.

Ablama döndüm. "Ne güzel şeyler öğretiyorsun çocuğa. Ben miyim pasaklı teyzeciğim? Çok üzdün beni. Git bir süre konuşmayalım." Kucağımdan indirmeye çalışınca daha çok sarıldı. "Hayıy değiysin tatam. Çot gücen olmuşşun." Gelip yanağıma bir öpücük kondurdu. Hemde Gökay'ın gözlerinin içine bakarak.

"Bemim teyçem." Kollarını sıkı sıkı boynuma sararken Gökay'a dil çıkardı. Ortamdaki herkes kahkaha atarken bende Gökay'a döndüm. Tatlı tatlı Kaan ile bana bakıyordu. "Hadi gel oğlum." Eniştem kucağımdan Kaan'ı almaya çalıştı. "Yot babağ. Pen teycemle gelmet içtiyom."

Diğerleri aşağı inerken Kaan daha çok kucağıma yapıştı. "Götay abi çende dit." Götay abi...

"Götay mı?" Ben Kaan'ın söylediği şeye kahkaha atarken Gökay şaşkınca Kaan'a bakıyordu. "Kaan k harfini çıkaramıyor." Bunu söylerken gülmekten gözümden yaş gelmişti.

"Hadi teyçe düğüne geç taycaz." Kaan boynuma baktı. "Hiiiğğ teyçe boynun uf olmuş." Gökay'a döndüm. Gülüyordu. "Evet sinek ısırdı hayatım. Hadi gidelim."

Merdivenlerden üçümüz inip sandalyelerden birine oturduk. "Kına kadınlar arasında olmuyor mu? Erkekler ne yapıyor burada?" Gökay'ın yanağından makas aldım. "Cennet herkes olsun istemiş." Elime baktı. "Sen az önce benim yanağımdan makas mı aldın?" Kıyafetime uymayan hareketler yapıyordum.

"He vallah dayanamamışam. Bir fırt alayım dedim." Gökay gülmeye başladı.

Kenarda Gökay ile konuşmaya çalışıyorduk ama davul zurna sesleri yükseliyordu. Kaan birden aramıza girip oturdu. "Teyçe bana da yap öyne."

Yanağından makas almamı istiyordu. "Ben öyle yapmak istemiyorum. Daha çok şöyle yapmak istiyorum." Hızlıca eğilip karnını gıdıkladım. Kaan kahkahalarla gülmeye başladı. "Tatam teyçe yetey."

Tak tak ben geldimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin