KARAGÜMRÜK YANIYOR...

164 14 0
                                    

"Macide? Başına iş almaktan yorulmadın mı?" Bela bizi buluyorsa bu bizim sorunumuz mu komutan? Üç yıldır hapisteymiş gibi kabadayılık kesme Macide.

40 dakika önce

"Önüne dön lan!" 

Parmaklıkların arasından çıkabilsem onu çiğ çiğ doğrayacaktım ama çıkamıyordum. "Sen bana bakıyorsun kızım. Bakma bana." Bak hâlâ salak salak konuşuyor Macide. Ben çok kinlendim buna. Çıkışta bulalım bunu. 

"Senin yüzünden buradayım zaten kapat bence çeneni." 

Kafamı parmaklıkların arasından çıkarmıştım. Ellerimle yanlardaki parmaklıkları kavrayıp içeriden çıkmayı bekliyordum. Aklımda ise tek bir şarkı vardı. 

"Karagümrük yanıyor, polis beni arıyor. Karagümrük yanıyor, herkes benden biliyor."

Karşıdan motorcu oflarken ben şarkıma devam ettim. 

"Ben suçsuzum diyorum, kimse beni duymuyor." Tam devam ediyorken karşıdan havalı havalı geçen Gökay'ı gördüm. "Bunu bir tek Gökay, bir de Allah biliyor." Mutlu mutlu beklerken Gökay'ın gözlerinin aşırı derecede kızgın baktığını fark ettim. Yürüyen yanardağ mı bu?

Gökay tam yaklaşırken parmaklıklardan uzaklaşıp yere oturdum. Uyuma taklidi yap Macide.

Gözlerimi hafif aralayıp etrafı kolaçan ettiğimde Gökay'ın yanına bir polisin geldiğini gördüm. Ona bir şeyler söyledikten sonra Gökay ile birlikte bir odaya girdiler. Umarım kızgınlığı bize falan değildir. Hem bize niye kızgın olsun ki? Ne sevgilisiyiz, ne kardeşiyiz. Bence de. Sevgilisi olsak bize ne olurdu dersin Macide? Hayal etmek bile istemiyorum.

Birkaç dakika sonra bir gardiyan gelip kapıyı açtı. "Macide Naz Gürsoy, serbestsin." Ben üstümü başımı düzeltip sakin sakin içeriden çıkarken motorcu itiraz ediyordu. "Beni de çıkarın." Giderken arkadan orta parmak çekerek yürümeye devam ettim. 

Komiserin odasına girdiğimizde beni içeride bir adet Gökay karşıladı. Beni görünce yüzümde bir yere bakarak daha çok kaşlarını çattı. Lan yoksa yüzümüz falan mı morarmış? Yok anam biz bu adama hep çirkin görünüyorsak kesin güzel görüneceğimiz zaman gelinlikli falan oluruz.

"Merhaba Macide Hanım. Şimdi sizden neler olduğunu anlatmanızı istiyorum." Zevkle komiserim. "Şimdi benim bu adamla önceden beri bir husumetim var zaten. Bir kere daha beni rahatsız etmişti. " Ben anlattıkça Gökay daha çok geriliyordu sanki. "O zaman da dövmüştüm şimdi de dövdüm. Çünkü bana terbiyesiz ithamlarda bulundu." 

Gökay'dan hiç ses çıkmıyordu ama ben, yüzünden onun ne kadar gerildiğini anlayabiliyordum. "Normal bir şekilde parkta köpek gezdirirken yine arkamdan geldi. Gitmesini söyleyince kolumdan beni zorla tuttu. Gezdirdiğim köpek önce onun bacağından ısırdı. O yerde kıvranırken bende saçını çektim. Sonra o da bana vurdu." 

Gökay'ın sallanan dizi bir anda durmuştu. Bence bize aşık Macide. Hayır kime olsa böyle tepki verirdi eminim. "Daha sonra köpeği bağlayıp banktan destek alarak kafasına tekme attım. Sonra işler kızıştı. Sonra da polisler geldi işte." Komiser beni dinleyip anlattıklarımı onayladıktan sonra motorcunun da çağırılmasını istedi. "Macide Hanım siz şöyle şu köşeye geçin. Sonra kötü şeyler falan olmasın." Yok komiser biz yârimizin yanında rahat dururuz sen raat ol. Ne yâri sussana.

İçeriye motorcu girince Gökay'a baktım. O ise bana bakmıyordu. Kitlenmiş bir şekilde motorcuya bakıyordu. Sence kaç farklı pozisyonda onu öldürebilir. Hani komutan ya. Timi falan da var. Bir de aşırı kaslı bir şey. Ne bileyim ben onu mu düşünüyorum sanki.

Tak tak ben geldimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin