KIRIK AYAKLI NİŞANLIM

108 10 13
                                    

2009 senesinden bir anı

Macide okul bahçesindeki bankta tek başına oturmuş kitap okuyordu. İlk defa Gökay'ın peşinde koşmamıştı.  Gökay'da şaşırmıştı ama sormayacaktı.

Zaten bir durgundu o gün Macide'si.

Tam ayaklanıp yanına gidecekken Cahit'in ona doğru koştuğunu gördü. Çok uzakta olmadığı için konuşmalarını çaktırmadan dinleyecekti. Ayıptı ama ona neydi?

"Macide neden tek başına oturuyorsun? Hadi gel beraber oynayalım." Ama Macide kafasını kitaptan kaldırıp ona bakmadı bile.

İstemsizce gülümsemeye başladı Gökay. "Sanane sen işine baksana." Cahit çok şaşırmıştı.

"Ama tek oturmak güzel değil ki. Gel hadi beraber oynayalım işte." Kolundan tutunca Macide sertçe kolunu çekip Cahit'in kasık bölgesine tekme attı.

"Sana istemediğimi söylemiştim." Israr sevmezdi Macide. Gökay bile şaşkındı.

Öğretmen koşa koşa ağlayan Cahit'in yanına geldi. "Macide arkadaşına neden vurdun?" Gökay hâlâ uzaktan onları dinliyordu. "İstemiyorum dedim beni zorladı. Bende vurdum."

Kendisiyle gurur duyuyordu Macide o an.

Ve Gökay'da gurur duyuyordu Macide ile. Bu Macide'sine duyduğu ilk gururdu.

Öğretmen ve Cahit uzaklaşınca, Macide tekrar oturup kitabını okumaya başladı. Gökay'da çaktırmadan yavaş yavaş yanına yaklaştı. Sanki onu umursamıyormuş gibi geçip yanına oturdu.

Ama Macide yine tepki vermedi. Kafasını kaldırıp o güzel gözleriyle neden ona bakmıyordu ki? Gökay'ı çok şaşırtıyordu bugün.

Biraz daha Macide'ye bakınca gülümsemesine sebep olan bir şey oldu.

Macide kitabı ters tutuyordu.

"Ne anlatıyor bu kitap?" Macide Gökay'a bakmadı. Onunla konuşmuyordu çünkü.

Nedeni ise belliydi. Gökay, Macide ile hiç takılmıyordu. Onunla konuşmuyordu. Belki de ondan nefret ediyordu.

Macide böyle düşündüğü için kendi kafasında ona küsmüştü.

"Cevap vermeyecek misin?" Vermeyecekti.

Hızlıca kafasını küsmüş gibi yana çevirdi. Gökay şaşkındı. İlk defa Macide tarafından böyle bir tepki görüyordu.

Yüzünün olduğu tarafa doğru eğildi. "Sen bana trip mi atıyorsun?" Trip ne demek bilmiyordu Macide.

Banktan kalkıp diğerine oturdu. Gökay'da peşinden geldi tabi. O gelince Macide diğer banka gitti. Ve Gökay yine peşinden geldi.

Elindeki kitabı hızla banka bırakıp sinirle sınıfına gitti. Gökay okuduğu kitabın kapağına baktı.

Kibritçi kız

Kitabı eline alıp yavaş adımlarla o da sınıfa girdi.

Macide boş olan başka bir yere oturmuştu. Gökay çok şaşkındı. Ayrıca biraz da üzülüyordu. Her ne kadar onunla çok konuşmasa da Macide'yi çok seviyordu.

Hem arkadaş olarak hem de...

Kendine yediremiyordu ama seviyordu Macide'yi. Her anlamda.

O güzel gözlerine şiirler bile yazmıştı. Ama ona vermeyecekti.

Kendi sırasına geçip oturdu o da. İkisi de sınıfın bir köşesindeydi.

Sınıf bomboştu. Herkes dışarıda oyun oynamakla meşguldü. Ama Gökay'ın moralleri çok bozuktu.

Tak tak ben geldimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin