GÜZEL BİR RÜYA

112 12 20
                                    

"Macide Abla şunu da alalım mı?" Hilal ile birlikte alışverişe gelmiştik.

"Al Hilal. Al aşkım. Alacak hiçbir şey bırakmadın."

Hilal'in hemen yüzü düştü. "Ama abla öyle deme. Uzun zamandır alışveriş merkezine gelmiyordum."

Gökay görevde, Sıtkı işte olduğu için yine beraber kalmıştık.

Hilal ise tam bir alışveriş delisi çıkmıştı. Sabahın erken saatlerinden beri bir sürü şey almıştı.

"Tamam hadi senin istediğin bir şeyleri yapalım." Hilal sonunda benimle aynı dili konuşmaya başlamıştı.

"Bowling oynayacağız." Hilal ne olduğunu anlayamazken onu alıp bowling yerine götürdüm.

"Macide Abla ben hiç oynamadım." Ben oynamıştım. Çok da güzel oynardım.

Hafta sonu olmasına rağmen çok kalabalık değildi.
İçeriye bizden sonra iki kız, iki erkek olmak üzere dörtlü arkadaş grubu girdi.

"Sakla beni abla ne olursun." Hilal hızlıca arkama girmişti ama karşıdakiler onu görüp gülerek yanımıza geldiler.

"Ooo bakın burada kimler varmış? Hilal ne yapıyorsun burada?" Kızlar kıvırta kıvırta yürüyordu. Erkekler ise arizona kertenkelesine benziyordu.

"Bunlar kim Hilal?" Hilal utana sıkıla yüzüme baktı. "Şey okuldan birkaç kişi."

Kızlardan sarışın olan hızlıca Hilal'in üzerine yürüyünce önüne geçtim. "Sen kimsin ya?" Ağzını yayarak konuşuyordu. Bir tane yapıştıracaksın ağzına.

"Asıl sen kimsin de benim Hilal'imin üzerine yürüyorsun?" Kız şaşkın şaşkın yüzüme baktı.

Diğer esmer kız arkadaşının yanında durdu. "Hilal kendine koruma mı tuttun?" Gıcık bir şekilde güldü.

Gökay gibi derin bir nefes aldım. Kocasına çekti bu da iyice.

"Bana bak küçük kız. Alırım ayağımın altına çıkın gidin şuradan."

Erkekler de devreye girdi sonra. "Sen mi benim sevgilimi ayağının altına alacaksın?"

Kolunu kaldırınca sertçe tutup büktüm. Henüz bir şey yapmadan dram yapmaya başladı.

"Kolum! Kolum acıyor." Güldüm. "Kağıt adam."

Kızda önce sevgilisine sonra bana baktı. "Hilal bir şey demeyecek misin?" Hilal'e baktım. "Bana bak. Bunlar sana okulda zorbalık mı yapıyor?"

Hilal bir şey diyemedi. Kızlar ise sırıtıyordu. "Küçük, sessiz kızımız kendine gerçekten koruma tutmuş."

Sakin ol Macide'm. Ya da olma Macide'm yapış saçına.

Hızla sarı saçlarını tutup aşağı çektim. "Bana bak kız. Senin bu sarı saçlarını yolup sana yediririm. Bir daha bulaşmayacaksınız bu kıza! DUYDUNUZ MU?"

Diğer esmer kızda arkadaşını kurtarmaya çalışıyordu.

Oğlanlardan diğeri sakince yanımıza yaklaştı. Ama korkmuştu. "Şey abla kusura bakma bir yanlış anlama oldu." Kızın saçını bırakıp ellerimi temizler gibi yaptım. "Bana bak diken saçlı çocuk. Bir daha sizi bu kızın yanında görmeyi bırak, hissedersem hepinizi burada top niyetine kullanıp bu lobutları deviririm. Anlaşıldı mı?"

Gençler hızlıca giderken bende Hilal'e döndüm. "Neden karşılık vermiyorsun? Bunun yanlış olduğunu biliyorsun."

Hilal'in gözleri doldu. "Ben nasıl karşı koyacağımı bilmiyorum."

Tak tak ben geldimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin