altıncı bölüm, ödeme şekli

254 36 21
                                    

Kim Mingyu günlerdir peşinde dolanan adamı bir anda kapısında gördüğünde pek de beklediği bir şey değildi. Duştan yeni çıkmış yarı çıplak haliyle kapıyı açtığında her ikisinin de şaşkınlığı bambaşkaydı.

Asıl olarak onu kapısında gördüğünde Dino'nun sözlerini hatırladı. O çocuğun harbiden Wonwoo'yu ayağına kadar getirmiş olma ihtimali olamazdı ya. İnanamadı. Daha doğrusu altında başka bir şey aradı.

"Evimi nereden biliyorsun?"

Şaşkınlık arasında aklında beliren ilk soruyu sorduğunda Wonwoo diktiği gözlerini bedeninden ayırıp telaşla arkasına bakınmıştı.

"Sokaktaki çocuklara sordum."

Cevabını alırken bir yandan sanki her gün girdiği yermiş gibi Wonwoo'nun onu aşıp içeri girişini seyretti. Absürt olan bir durum vardı. Çocuklar asla Mingyu'yu ifşa etmezdi, bu kesinlikle Dino'nun işi olmaydı.

Sürekli dönüp arkasına bakmasından dolayı Mingyu kapıyı kapatmadan önce etrafa bir göz gezdirdi. Ortalıkta kimse gözükmüyordu. Ayrıca yanındaki dallama neredeydi onu da merak ediyordu?

"Birinden mi kaçıyorsun?"

Wonwoo kapı kapandıktan sonra rahatlamış gibi ona döndü.

"Biri beni bardab çıktığımdan beri takip ediyor."

Evet, bu kesinlikle Dino'un işiydi ama yine de bu konunun kendisine nasıl bağlandığını anlamıyordu.

"Sen de çocuklara sora sora beni bulmaya mı karar verdin?"

Wonwoo garajdan bozma evinin tam ortasında absürt kaçacak bir derecede yabancı haliyle duruyordu.

"Her işi yapan bir serseri değil misin? Beni koruyabileceğini düşündüm."

Mingyu içten içe çocuğu tebrik etmeyi unutmayacağını aklına yazdı. Bazen aptala dönse de işin ucunda bir plan varsa kafası zehir gibi çalışıyordu. Bir de Seungcheol isimli dallamanın nerede olduğu vardı tabiki de.

"Sevgilini bırakıp mı geldin?"

Wonwoo daha fazla ona bakmak istemiyormuş gibi koltuğa oturduğunda Mingyu üzerinde bir şey olmadığını yeni hatırladı. Basit bir eşofmanıyla onun karşısına dikilmişti.

"İşi vardı, bara yalnız gittim ayrıca o benim sevgilim değil."

Mingyu o an aldığı cevabın daha fırsatını değerlendiremeden yatağın üzerine attığı tişörtünü üzerine geçirdi. Yeni sorusu gelmeden Wonwoo soru sordu.

"Bu gece burada kalabilir miyim?"

İnanamamış gibi ona baktı. Yer değiştirmiş gibilerdi sanki kendisi değil de Wonwoo ona yürüyordu.

"Ne?"

Şaşkınlığı istemsizdi. Wonwoo da yanlış anlaşılmak istemiyormuş gibi hemen açıklamak istedi.

"Cheol bu gece yok ve evimi bilmemesi gerekiyor. Gidebileceğim başka bir yer de yok."

Mingyu bir şeyler öğrenmek adına yemi hemen attı.

"Üste dönebilirsin."

Wonwoo oturduğundan beri kurmadığı göz temasını kurdu. Adeta beti benzi atmıştı.

"Sen nereden biliyorsun bunu?"

Mingyu bu halinin altında bir bokluk olduğunu sezdiğinden yem atmaktan hemen vazgeçti.

"Her halin belli ediyor buralı olmadığını, ayrıca kitapçıda buradayım diyen sendin."

Wonwoo sanki büyük bir felaketten dönmüş gibi sakinlediğinde kafasında az çok bir şeyler dönüyordu. Bir bürokratın veya papazın oğlu olmalıydı ki onu buralarda takip edebileceğine inandığı birileri olması için. Belki de yukarıda idam edilecekler listesinde olduğundan bu hali.

Alt Şehir Serisi | SeventeenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin