ilk bölüm, köprücük kemiğinin yükü

148 23 3
                                    

Seungkwan gündüzleri sakin, geceleri ise şehvet dolu geçen ünleri arasında en büyük eğlencelerinden biri serseri ve onun boktan aşk hayatına karışmak oldu. Doğruyu söylemek gerekirse tek derdi Wonwoo isimli o huysuz heriften para koparmak iken konularına buraya gelebileceğini hiç tahmin etmemişti.

Doğruyu söylemek gerekirse daha öncede reddedişmişti ancak onun kadar soğuk ve deli edici bir şekilde yapanı görmemişti. Bu yüzden olsa gerek serserinin onu ayartabileceğine ve bununla hava atabileceğini, ödeşebileceklerini düşünmüştü ancak iş sandığından çok daha farklı bir şekilde patlamıştı kendisine.

Hem serseri götünü kaptırmış hem de geri dönülmeyecek şekilde hayatlarına girmişti. Bu da yetmezmiş gibi serseri sırf onu kurtarmak için Jeonghan'a borçlanmış o da kendisine patlamıştı. O mahkeme duvarı gibi Vernon bozuntusuna orospuluk yapacaktı. Hem de bunu Jun'un haberi olmadan yapacaktı.

Eğer bu işin ucunda çok iyi para olmasa kesinlikle kabul etmezdi.

Ancak Jun onlara fazlasıyla paralarını veriyor olsa da Seungkwan kenara ne kadar para atabilirse o kadar kendisi için iyi olacağını düşünüyordu. Boş günlerinden birini ona ayırmak için plan yapmış ve geleceği günü barmen bozuntusuna söylemişti. Lakin bunun hakkında Vernon'un ne düşündüğüne dair hiçbir fikri yoktu.

Yani öyle bir herifin kendisiyle yatmak isteyip istemediğini bile bilmiyordu. Hiç de kendisini arzuluyormuş gibi durmuyordu. Profesyonelliğine vurdu bunu. İş ortamında gerçekten duygularını belli etmeyen biri olarak düşündü. Bu konuda hiçbir şey belli etmemesinden memnundu aslında zira Jun bu ihtimali ne kadar az bilirse o kadar iyiydi.

Gündüzden Jiyo ile çatıda yaptığı sohbetten sonra gece bara gittiğinde genç kız gördüğünden daha salak olduğunu fark etti. Çok güzeldi ve peşine koşan bir sürü müşteri vardı. Hatta diğerlerinin bu kadar ilgi çektiği için ondan hoşlanmadığına da şahit olmuştu ancak o aptal gibi Jun'un peşine koşturacak gibi duruyordu.

Patronunun erkek kız farketmeksizin sadece seks ihtiyacı giderdiğini öğrendiğinde üzülecekti ancak şu an için elinden gelen bir şey yoktu. Daha doğrusu her şeye burnunu sokmayı seviyor olsa da söz konusu Jun ise elini bile sürmeyecekti. Umurunda değildi.

Genç kıza bakmayı kesip etrafta dolanmaya başladığında o gecenin ne kadar sakin olduğunu fark etti. Bir bar ortamı için olduğundan fazla sakindi sanki. Kendisine bakacak iki göz için ortalıkta dolanırken barmenin karşısında oturan ikiliyi görünce dahil olmaya karar verdi.

Jeonghan elindeki onlara iki bardak uzatırken iç içe geçmiş ikiliyi görmek neredeyse gözlerini devirmek istemesine sebep oluyordu. Aşka olan inancı yoktu. Bu aptal ikilinin de seks uyumundan bu kadar birbirine düşkün olduğunu düşünüyordu.

En iyi aşk şekli kesinlikle yatakta en iyi anlaştığın kişiydi ki Seungkwan elini sallasa her gece ellisini bulduğu için bir aşk arayışında değildi. O kapıları kapatalı, o kalp kırılalı çok olmuştu. Bu iki gerizekalıdan da kesinlikle serserinin kalbinin kırılacağına emindi.

Hem kötü başlangıçları hem de şansöylenin oğlu olduğu için Wonwoo'dan hiç hoşlanmıyordu. Gram güveni de yoktu o herife. Mingyu salağı onun için vurulup neredeyse kendisini öldürecek olmasını da enayilik olarak görüyordu. Yine de bunların hepsi kendi düşünceleri olduğu için onlara kocaman sırıttı.

"Ne yapıyorsunuz azgın tavşanlar?"

İkili ona baktığında Wonwoo varlığından hoşnut değilmiş gibi dudak büzdü.

"İyiydik."

Şu cevabına bile saç baş dalası gelse de kendisini tuttu. Mingyu ile kötü düşmek istemiyordu zira götü sıkışırsa kurtarabilecek tek kişi o olduğunu bildiğinden arasını iyi tutuyordu. Bir de sahiden hayatını kurtardığı için seviyordu bu hergeleyi. Jeonghan dahil oldu.

Alt Şehir Serisi | SeventeenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin