"Yaralar iyileşir. Peki acıtan ne? Kalan izlerimiz mi tekrar acıyan yoksa hatıralarımız mı?"
Kalenin avlusu bugün sakindi. Ufukta gözüken devasa, kara fırtına bulutlarının arasında çakan şimşeklerin gürültüsü odanın içini dolduruyordu. Eskimiş pencere kenarlarından sızan soğuk havanın kokusu ve rüzgarın ıslıkları, Loth'un titremesine neden oldu. Baş Sahir odasının büyük şamdanı hafifçe sallandı ve mumlar bir anlığına titreyerek oda da gölgeleri dans ettirdi.
Oda kararmamıştı. Asger arkasında duran güçlü şöminenin odunları birer birer sömürürken çıkardığı güçlü ateşi o zaman fark etti. Duygusuz odunların çıkardığı huzur verici çıtırtıları duyduğunda, sarı dalgalı saçlarından ensesine büyük bir ter damlası düştü. Güçlü ama nadide bir ağaca benzeyen vücudu ve soluk teni ise bir anlığına aynı güçlü rüzgarın ve ıslığın etkisiyle titremişti. Durduğu hazır ol halinden bir anlığına çıkıp şömineden uzaklaşmak için, sola doğru geniş bir adım aldı. Sade işlemelere sahip olan soluk mavi halıdan uzaklaşan çizmeleri, zemindeki oynak bir taşa çarparak şakırdadı.
Asger kafasını kaldırıp loş odaya tekrar baktı. Şöminenin biraz çaprazında duran, kalın kumaştan doldurma geniş gri koltuk ve yanındaki kiraz ağacından ufak sehpaya baktı. Sehpanın üzerindeki açık kitabın sayfaları şömineden gelen dalgalı ateşle bir aydınlanıp bir kararıyordu. Asger'e bu görüntü sahile vuran dalgaları hatırlattı. Sayfalardan kumları yalayan ateşten bir deniz. Odanın tam karşısında ise kırmızı uzun bir yolluk ve onun kenarındaki duvara asılmış haritalar vardı. Haritaların bittiği yerde ceviz ağacından yapılma, altı çiçek gibi dağılan, şık ve yeni bir camlı dolap vardı. Odanın karanlık kalan tarafındaki bu dolabın içindeki, üzerinde etiket olan kavanozlar ve şişeler neredeyse hiç görünmüyordu. Sadece şöminenin harladığı anlarda kavisli camlara yansıyan ufak ateşin parıltıları bu şişelerin varlığına izin veriyordu. Bütün oda güçlü şöminenin altında sanki onun nefesiyle canlanıp sonra geri uykuya yatıyordu.
"Bütün kutsalların adını veriyorum, lütfen şu şömineye bu kadar odun atma. Sıcaktan ölmek üzereyim."
Asger, şöminenin hipnozundan çıkıp sesin geldiği yere baktı. Sahire Esuna'nın terlemiş alnını sildiğini gördü. Hızlıca salladığı elinin, bileğindeki sahir bilekliği şakırdadı. Şömine tekrar çatırdarken Esuna şömineden uzun bir adım alarak odanın sonundaki geniş ve dağınık çalışma masasına yaklaştı. Arkasından vuran ateş, omuzlarına dökülen soluk sarı saçlarına hoş, sıcak bir ton katmıştı.
Asger her zaman Esuna'ya büyük bir saygı duymuştu. Yetenekleri, çok çalışması ve güzelliği bütün sahir ve sahireleri kıskandırıyordu. Asger'in hissetmiş olduğu hayranlık hissinin temelleri de burada yatıyordu. Bir gün herkes tarafından saygı duyulan bir büyücü olmak. Bir sahir olarak doğmuş olsa bile neredeyse bir sahir denecek kadar büyü gücüne sahipti. Asger bir sahirin olması gerektiği gibi, büyü gücüyle her zaman gurur duymuştu. Ama Safir Kale sınırlarında bu yeteneğinin değerini hiçbir zaman hissedememişti.
"Elmaslar arasında bir elmas... Diğerlerinden daha biçimsiz, daha soluk... Ama yine de bir elmas."
Rahmetli Beşinci Baş Sahir'in onun için yaptığı betimleme buydu."Şömineyi ve sıcağı seviyorum. Bence odaya güzel bir hava katıyor." Altıncı Baş Sahir Loth derin ve huzur verici sesiyle bu sözleri söylerken bir yandan sırıtıyordu. Fırtına bulutlarının kapatmaya çalıştığı ikindi güneşinin soluk ışığı suratına yansırken, genç yaşına rağmen masallardan fırlamış bir bilge gibi görünüyordu. Ne yazık ki verdiği cevap masallardaki bilgelere benzemiyordu.
Baş Sahir Loth'u size tek cümleyle özetleyecek olsam bu; "kelimeler ile arası iyi" olurdu. Ürkütücü heybeti ve görünüşün altında her zaman kibar ve sakin bir adamdı. Ne olursa olsun sakinliğini koruması. Her zaman akılcı şekilde analitik düşünmesinin yanı sıra insanların duygularını anlamakta ve onları yönetmekte bir ustaydı. Açık görüşlü ve saygılı yapısıyla her daim konuşmaktan keyif alabileceğiniz biri. Bu haliyle gerçek bir siyaset adamı ve filozof olan Loth'un benim için en sinir bozucu özelliği buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHİR [2] - MİRAS
FantasySAHİR - Balamir Efsanesi isimli kitabın devamıdır. Geçmişin sırları ve gömülü kabusları birer birer ortaya çıkarken, Balamir'in dünyaya açtığı savaş başlar. Dünyayı sarsacak kadının intikamı altında, kader hiç tanışmaması gereken insanların iplikler...