"Yelbegen olayından 'Otuz' ay önce..."
"Baloya hazır mısın?
İhtişamlı süslemeler ve yemeklerin olduğu göz kamaştıran bir balo.
Bu bir maskeli balo ve burada ruh eşin seni bekliyor ama önce onu bulmalısın.
Bütün katılımcıların maske takması ve onlara atanan rolü oynaması beklenir.
Kendi rolüne dikkat et çünkü zamanını bunla geçireceksin, zaman gariptir...
Bir defa rolüne başladın mı artık onu bırakamazsın. Çok uzun süre kalırsan neyin gerçek olduğunu unutmaya başlarsın; sen mi yoksa karakter mi?
Kimileri bu şekilde yolunu kaybedeli çok oldu, onlar artık oyunu seviyorlar.
Salon çok büyük o yüzden yolunu kaybetmen kolay, yine de diğer katılımcılar sana yardım etmek isteyebilir ama unutma kimse söylediği kişi değil o yüzden onlara güvenirken iki kere düşün. İstediğin şeyi içmekte ve yemekte özgürsün, kimi zamanlar bazı katılımcılar kurallar koymayı sever yine de bu kurallar balonun bir parçasın olup olmayacağı sana kalmış.
Bu kurallara dikkat et. Eğer çok kaptırırsan oynadığın rolden hatta gerçekte kim olduğundan şüphe etmene sebep olur bu da seni balodan çıkmaya korkar hale getirir.
Birileri seni üst kata davet ederse oradan uzaklaş. Yukarıda insanların rollerini çalıyorlar, hiçbir şeyin kalmaz...
Birileri seni takip etmeye başlarsa kaç...
Duyduğum kadarıyla senin ruh eşin elmaslarla kaplı bir oda da seni bekliyor. Onu bulduğuna emin olursan ikinizin de maskelerinizi çıkarmanız gerekiyor; ama sadece eminsen.
Bir defa maskeni çıkardığın zaman tehlikede olacaksın ve hemen baloyu terk etmen gerekiyor. Söylemediğim bir şey daha var, bazıları maskelerinin altına maske onların altına da maske giymeyi sever, kim olduğu önemli değil..."
"Ne okuyorsun?" Yatağa bağdaş kurup kitabı kucağıma almıştım. Ethed başını eğip gözüne düşen gümüş saçlarını kulağının arkasına itti ve kitaba bakarak konuştu.
"Önemli değil kütüphanede bulduğum garip masal derlemeleri bulunan bir günlük." Kitabı kapatıp Ethed'e doğru uzattım, "al istiyorsan oku ama sen geri bırakırsın."
Ethed yüzünü ekşitip homurdandı; "aman kalsın, kitaplardan iyicene bıktım."
Yataktan doğrulup ayağa kalktım uyumuş dizlerimi ovdum, sonra ağrıyan sırtımı esnetmek için geriye doğru esnedim. Esnemem sırasında Ethed ile göz göze geldik, oda arkadaşlığımızın birinci yılının dolmasına çok uzun süre kalmamıştı. Artık birbirimiz iyicene tanıyorduk ve şu an yüzünde gördüğüm sırıtışın anlamına da emindim.
"Saçların baya uzamış kesmeyi bıraktın mı?" Yüzündeki gülümsemeyi önemsemeden sordum.
Ethed gururla başını iki yana salladı. "Aslında hiç kesmiyordum ama boyum uzadığı için zor fark ediliyordu. Bak, artık senden uzunum." Sözü biterken Ethed yanıma doğru gelip elini başının üstüne koydu, gerçekten bir parmak kadar daha uzundu.
"Sen diyene kadar hiç fark etmemiştim."
"Ben sendeki değişiklikleri fark ediyorum ama." Ethed kıkırdayıp arkasını döndü ve dolabına doğru yürümeye başladı.
Artık giydiğim geceliği çıkarma vakti gelmişti, öğlen vakti olmasına rağmen odamdan dışarı adım atmamıştım. Buraya gelirken aldığım eski yün kazağı dolaptan çıkarıp üstüme geçirdim, bir gariplik hissediyordum... Aldığımız yeni aynanın karşısına geçip kendime bakmaya başladım. Bazı zamanlar insanlar aynada kendiyle karşılaştığında bir yabancı görmüş gibi hisseder, bu his anlık bir histir ve anında geçer, daha fazla yaşanması kendi açımdan endişe verici olurdu. Gerçi yaşadığım his bu değildi, kendime yabancılaşmaktan çok kendimi tekrar hatırlamak gibiydi, hiç unutmadan yapılan bir hatırlatma; adını değişim koymak isterdim ama bu mümkün değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHİR [2] - MİRAS
FantasySAHİR - Balamir Efsanesi isimli kitabın devamıdır. Geçmişin sırları ve gömülü kabusları birer birer ortaya çıkarken, Balamir'in dünyaya açtığı savaş başlar. Dünyayı sarsacak kadının intikamı altında, kader hiç tanışmaması gereken insanların iplikler...