"Gerçi benim senin sevgilin olduğuma kim inanır ya!"
O sözleri duyduğumda sanki başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Neden bilmiyorum ama canımı yandı sanki. Ona söylediğime misilleme mi yapmak istemişti acaba yoksa sahiden öyle mi düşünüyordu. Oysa ben o sözleri bir vampir ile kurt kadının sevgili olduğuna kimse inanmaz anlamında söylemiştim. Kendi fikrim değildi. Ona açıklama yapabilirdim ama bu sözleri önemsediği mi düşünmesini istemiyordum. Zaten önemsemiyordum öyle değil mi? Yoksa önemsiyor muydum? Önemsemiyorsam neden canım yanmıştı o halde? En iyisi üstünde fazla durmamak diye düşündüm ve konuyu değiştirdim.
"Akşam sekiz gibi seni alırım."
"Hayır olmaz, annem senin bir vampir olduğunu anlarsa beni öldürür."
Bunu söyledikten sonra biraz utanmış gibi yanakları kızardı.
"Yani sen üstüne alınma, sadece annemi biliyorsun, sana vampirlere karşı olan nefretini anlatmıştım."
"Biliyorum, sorun değil. O zaman bizim evin önünde buluşuruz olur mu? Zaten gideceğimiz arkadaşım komşumuz."
"Olur tamamdır."
Ona Lena'nın beni rahatsız etmemesi için benimle gelmesini istediğimi söylemiştim ama aslında bu bir bahaneydi. Asıl soru şu ki bu bahaneyi ona mı söylemiştim yoksa kendime mi? Bilmiyordum! Neden bilmem ama o an tek düşündüğüm onun benimle gelmesine ihtiyaç duyduğumdu. Bu arada bedenine duyduğum ihtiyaç da sahildeki o günden beri devam ediyordu ve böyle üzüntülü olduğum bir anımda bile onun dik göğüsleri dikkatimi çekebiliyordu. Sanırım bir daha ona eskisi gibi bakamayacaktım. Artık kadınsı tarafı dikkatimi çekmişti ve bunun geri dönüşü yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Transilvanya'da Yasak Aşk
Romance"Annemin bu çekici mavi gözlü vampirle olmama asla izin vermeyeceğini biliyordum ama ben karşı konulamaz bir şekilde ona çekiliyordum. Bu kurt kız ona çoktan aşık olmuştu. Ne olursa olsun sonuna kadar gitmeye kararlıydım. Şimdi vazgeçemezdim. Artık...