Bölüm 58: Dragon

2 0 0
                                    

"Tebrik ederim Tanya, hamilesin."

Duyduğum kelimenin şokuyla neye uğradığımı şaşırmıştım. 

Hamile!

Tanya hamileydi!

Tanya'yla birlikte olurken hiçbir zaman korunmadığımızın o anda farkına vardım. Korunmak aklımıza bile gelmemişti. Bir kurt kadının, vampirden hamile kalmasının mümkün olduğunu bilmiyorduk ki. Transilvanya tarihinde böyle birşey bugüne dek görülmemişti. 

 Daha kendi şokumu atlatamamıştım ki neden sonra Anita'nın öfkeyle bağıran sesini duydum.

"Tanya böyle bir şeyi nasıl yaparsın. Sana inanamıyorum. Bir vampirden nasıl hamile kalırsın."

"Anne ben Dragon'u seviyorum. Sana daha önce de söyledim. Ondan vazgeçemeyeceğim."

"Çıldırdın mı sen o bir vampir."

"Anne sen vampirleri sevmiyorsun ve de onlar doğal düşmanımız diye sevdiğimden ayrılmayacağım. Üstelik de onun çocuğunu taşıyorken."

"Delirdin mi sen onu doğurmayı düşünmüyorsun heralde. Bir vampirden çocuk doğurmak bir yana, o bir melez olacak. Toplumumuz bunu kabul etmez."

"Anne toplumun canı cehenneme. Çocuğumdan vazgeçmeyeceğim."

"O çocuğu doğurmayacaksın Tanya. Şimdi hemen kürtaj için randevu alacağız ve sen de o çocuğu bir daha görmeyeceksin."

O ana dek Anita'nın sanki ben orada yokmuşum gibi konuşmasını dinliyordum. Hala şokun etkisinde olmama karşın Anita'nın o sözleriyle şoku üstümden attım ve kendime geldim. Anita çocuğumuza kıymak istiyordu.

Bizim çocuğumuza!

Tanya ve benim çocuğuma!

Buna izin veremezdim. Tanya'yı seviyordum. Asla mümkün olduğunu düşünmemiştim. Ama işte bir çocuğumuz olacaktı. Bu bir mucizeydi. Savaşın ortasında doğan bir mucize.

O kim oluyordu da çocuğumuzun ölmesine karar  veriyordu!

"Anita çocuğumuza kıyamazsın. Tanya'yı aldırmaya zorlayamazsın. Buna hakkın yok."

Lafa girmemle ikisi de susup bana baktı. sözlerime devam ettim.

"Tanya'yla evleneceğiz ve çocuğumuzu doğuracak." 


Transilvanya'da Yasak AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin