Karanlık gecenin içine dalmış koşarken onu arıyordum. Bütün bu olanlar benim suçumdu. Onu Makriano'nun evine ben götürmüştüm. Hem de Leon'un kurtları suçlayacağını bile bile. Onu bulmak zorundaydım. Ansızın dolunay başlamıştı. Olamaz! Doğru ya bu gece dolunay vardı. Artık Tanya kurda dönüşmüş olmalıydı. İstese de dolunay bitmeden insan biçimine dönüşemezdi. Yine de ne olursa olsun onu bulup konuşmalıydım. Kurt haliyle bile olsa. Ancak ortada bir sorun vardı. Kurt adamlar dolunayda sürüyle koşarlardı. Yani ya onu sürüsünün yanına ulaşmadan bulacaktım ya da bu gece konuşmak mümkün olmazdı. Kurt Adamlar ile vampirler arasında barış yapılmış bile olsa ihlal edilmeyecek yazılı olmayan kurallar vardı. Kurt sürüsü için dolunayda koşmak önemli bir ayin sayılırdı ve mahremdi. Bu sırada vampirler tarafından rahatsız edilmenin hoşlarına gideceğini pek sanmıyordum doğrusu. Onu bulmak için kokusunu takip etmeye başladım. Efsanelerdeki gibi kokusundan kimin ne olduğunu anlayamayabilirdik. Fakat koku alma duyumuz yine de kuvvetliydi. Tanıdığım birinin kokusunu rahatlıkla takip edebilirdim.
* * *
Onu bulduğumda tam da sürüsünün yanına ulaşmak üzereydi. İşte kurt adam sürüsü karşımdaydı, Tanya ile birlikte. Bugüne kadar eğer bir kurt sürüsünü böyle karşımda göreceğimi düşünseydim, bu görüntüden tiksineceğimi sanırdım. Ancak şuan karşımdaki sürüden hiç de rahatsız olmuyordum. Hele şu karşımdaki bana sevgiyle bakan -Evet kesinlikle sevgiyle baktığından emindim o an- dişi kurttan katiyen. Hatta nasıl desem sanki büyülenmiştim. Evet doğru! Tanya'nın zümrüt yeşili kürkünden büyülenmiştim. İşte o an anladım. Onu seviyordum. Artık bundan emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Transilvanya'da Yasak Aşk
Romance"Annemin bu çekici mavi gözlü vampirle olmama asla izin vermeyeceğini biliyordum ama ben karşı konulamaz bir şekilde ona çekiliyordum. Bu kurt kız ona çoktan aşık olmuştu. Ne olursa olsun sonuna kadar gitmeye kararlıydım. Şimdi vazgeçemezdim. Artık...