Geçmişin Kara Yüzü (Soylular 1)

1×5.B

••|Büyü Terslikleri|••

Bethany bir alt kademeye giderken ben, Angela ve Hailey bir üst seviyeye gitmiştik. Bu yüzden yolumuz Bethany ile ayrılmıştı.

Dairesel bir alanın etrafında taştan yapılmış ve sonrasında ise beyaza boyanmış küçük oturma yerleri vardı. Zemin, krem ve açık pembe tonlarındaydı. Küçük kare fayanslar değişik bir şekilde döşenmesine rağmen hoş bir görüntü veriyordu.

Üçümüz oturma yerlerine oturduk. Etrafı seyrederken Angela ve Hailey konuşmaya dalmıştı. Gözlerim sonra Ava'yı gördü. Ve onun yanında da Hunter vardı. Ava gördüğümde sevinmiş, Hunter'ı ise gördüğümde hem sinirlenmiş hem de yüzüm asılmıştı. Ardından Angela kolumu dürttü.

"Bizim kız yine daldı." dedi kıkırdarken. Ardından yüzümün düşmesinden anlamış olacak ki o soruyu sordu "Hey neyin var senin? Yüzün on karış."

"Huh... Sadece... Daldım gitti işte. İyiyim." dedim geçiştirerek. Onlar Hunter'a karşı ilgili olduğumu bilmiyordu. Bilseler sanırım beni yakarlardı. İkisi de Hunter'ı sevmiyordu.

***

Siyah uzun peleriniyle içeriye havalı ama bir yandan da ciddi bir giriş yapmıştı, bu Bay Albert'tı. Karanlık Taraftandı. Üst seviye bir cadıydı. Yuvarlak alanın ortasında durmuştu. Küçük boyluydu ve yaşlıydı. Saçları griden beyaza dönmeye başlamıştı. Gözleri de gri bir renge sahipti. Elinde siyah ince uzun bir asa vardı ve o asanın etrafını saran altın renginde süslemeler vardı. Asanın üzerinde kristal şeklinde parlak bir taş kendini herkese belli edecek bir şekilde ışığa sahipti. Yumuşak ve hafif sesiyle konuşmaya başladı. Bay Albert'ı seviyordum.

"Merhaba Soylular. Bugün özel dersler bölümünde öğreneceğimiz ders bağ büyüleri olacak. Bağ büyüleri yaşayan kişiler üzerinde kullanılan bir büyüdür. Sonra ölülerin bağını yani seviye 2'yi öğreneceğiz. Ölülerin bağları, bir yandan ruhani enerjisini hissetmek için yaşayanların bağını çok iyi hissetmeniz lazım. Bu yüzden anlattıklarımı kendi isminiz kadar iyi ezberleyin." Bay Albert sustu ve karşı bölgeden bir erkek şeytan soru sordu.

"Ruhani enerjiyi ne yapacağız ki?" dedi sırıtarak.

"Önemsiz gibi görünsede aslında önemli bir enerjidir. Herhangi bir soy öldüğünde, ölülerin sahip oldukları güç verilir ve çoğunuzun bildiği üzere ölüler kimseyi dinlemez. Sizi yanıltabilir, delirtebilirler. Ve ruhani enerjiyi diğer büyülerden ayıran yönü ise kişiye özgü bir güç verilmesidir. İşte ruhani enerji bu yüzden önemlidir. Onların bağını hissedip kontrol edebilirsiniz veya size verilen özgü gücü ihtiyacınız olduğu zamanda kullanırsınız. Aslında daha çok işlevi var ama bunu seviye 2'ye geldiğimizde öğreneceksiniz." dedi Bay Albert herkese bakarak.

Bay Albert bizim olduğumuz bölgeye doğru geldi ve gezindi. Bizim oturduğumuz bölgede durdu bir süre. Sonra eliyle beni işaret ederek "Sen." Yutkundum. "Hadi, dairenin ortasına gel."dedi o alana doğru giderek. Yerimden özgüvensizce kalktım. Bunu nasıl yapacaktım ki? Küçük adımlarımla ilerliyordum.

Ürkek adımlarla alanın ortasında gelmiştim. Sonra bizim oturduğumuz tarafın karşısına gitti ve oradan Hunter'ı seçti. Hunter buna karşılık göz devirsede Bay Albert'ın dediğini yapıp alanın ortasına gelmişti.

Hunter bir - iki adım uzağımda durdu. Bay Albert ise yanımızda, herkesin duyabileceği gür sesiyle konuşmaya başlamıştı. "Şimdi ikinizden de ellerinizi tutmanızı isteyeceğim. Başlangıç için en kolay yol budur." dedi. Hunter hemen ona soru sordu.