1×1.B

344 54 22
                                    

••|Geride Bırakılanlar|••


Ellerime baktığımda tek gördüğüm şey kandı. Koyu ve bitmek bilmeyen türden... Pişmanlık ve çaresizlik sezdim. O kapıları yine açmıştım. Yine aynı hataya düşmüştüm. Ben yine felaketin başını getirmiştim ama bunu da hep sonlarında hatırlamıştım. Gözlerim çaresizlikle yerde ve kanlı elimde gezindi. Ne yapmıştım ben yine böyle?

"Esir ruhları serbest bıraktın Melez Kız." dedi yine o ses. Sinirlendim. Yine aynı cümle, yine aynı hisler ve yine aynı durum...

"Beni zorladın." dedim sadece.

"Ama senin amacın en başından beri bu değil miydi?"

"Böyle değildi! İsteklerimin fazlasıyla altında."

"Lanetlendin." dedi sadece. "Sen de artık benim gibi lanetli birisin." Gözyaşlarım birden akmaya başladı. Bunu yapamazdım. Kahretsin! Ben bunu yapamazdım. Bunu yapmamalıydım. Şimdi herkese ihanet etmiş oluyordum. Felaketin başlangıcını önümüze sermiş oluyordum.

***

Ve gözlerimi açtım korkuyla. Yine aynı rüyaydı. Sürekli bu rüyayı görmekten bıkmıştım. Gözlerimi hep bu iç darlatan kabuslar ile açmaktan bıkmıştım. Terlemiştim ve boğazım kurumuştu. Sehpanın üzerinde duran suyu içtim ve çöl gibi olan kuru boğazım bir ferah aldı. Yatağımdan kalktım ve daha başka şeyler düşünmeye çalıştım. Yoksa bugün, günlük güneşlik olmasına rağmen, korkudan yorganın içine girip tüm gün içimdeki gerilim bitene kadar kalabilirdim.

Kâbus, hatta rüya görmeyi hiç sevmiyordum. Gördüğümde ise gün boyu battaniyenin altında saklanıp bunu unutmaya çalışıyordum. Ya da resim çizerek karamsar düşüncelerimi dağıtmaya çalışıyordum.

Oda arkadaşlarımın yatağı topluydu. Sonra birden okulun olduğu aklıma geldi. Birden vücuduma telaş bastı. Bugün erken kalkmam gerekirdi! Hem diyarlar arası en sert ve ciddi bir hocanın dersiydi, hem de Opialılar'dan yeni öğrenciler transfer olacaktı. Orada tanıdığım bir arkadaşım vardı. Bethany... Ve küçüklüğümden beri bana bakan Madam Sasha... Onlar da gelecekti. Ancak onlar beni uyandırmamıştı!

Yataktan fırladım, feci bir hızla gardırobun önüne uçtum. Okul kıyafetlerini allak bullak üstüme geçirdim. Boy aynasından kendime baktığımda saçlarımın havaya dikeldiğini gördüm. Makyaj masasının üstünde duran tarağı aldım ve kahverengi saçlarımı hızla taramaya başladım. Oldukça yapık olduğu için canım yanıyor ve taramak zor oluyordu.

Geç kalkmanın cezası!

İşlerimi bir şekilde hallettikten sonra yatağımı hızlıca toparlamaya başladım. Birden kapı açılma sesi kulaklarımda gezindiğinde arkama döndüm. Hailey ve Angela'ydı. Gözlerim Hailey ile denk geldiğinde ona istemsizce sinirle baktım. "Beni neden uyandırmadınız?" diye öfkeyle söyledim. Hailey teslim olur gibi ellerini havaya kaldırdı ve öylece baktı. Ardından yanıma geldi, ellerini omzuma koydu yavaşça.

"Uyandırmadık çünkü bugün Opialılar geleceği için dersleri 16.00 -19.30 arası işleyecekmişiz. Bu yıl baya bir kişi transfer olacakmış. Bunun için öğretmenlerin hepsi yeni öğrenciler için odaları düzenliyorlar. Biliyorsun, öğretmenler olmadan öğrenci yurdunu yapmıyorlar." dedi gözlerime bakarak. Evet, öğretmenler olmadan öğrenci yurdu yapmıyorlardı çünkü öğretmenlerin öğrenciler için kullandığı özel bir büyü vardı. Ne olduğunu hâlâ hiçbir öğrenci bilmiyordu. Artık neden anlatmıyorlarsa...

Geçmişin Kara Yüzü (Soylular 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin