3×6.B

34 19 0
                                    


••|İç ve Dış Merkez|••

Damarımda gezinen kanı çok iyi hissediyordum ama sanki kanla beraber başka bir sıvının daha gezindiğini hissediyordum. Gözlerim yavaşça açılmaya başladı. Kendime geldiğimde yumuşak bir yatağın üstünde yattığımı fark ettim. Gözlerim biraz daha aralandığında odayı daha rahat görebilmiştim. Karanlık renkler içeriyordu fakat lüks bir odaydı. Büyük bir kraliyet yatağı gibi bir yatakta yatıyordum. Çaprazımda ise Richard vardı. Öfkeli fakat bir yandan da düşünceli gözlerle bana bakıyordu. Birden yatakta oturma pozisyonunu aldım. Beni zehirleyen oydu! Ondan başka kim olabilirdi ki? Şu an ona öfkeyle bakıyordum.

"Beni zehirleyen sendin!" dedim sinirle konuşarak. "Buraya o yüzden getirdin beni, değil mi!" diye sinirle hızlıca söyledim. Yataktan kalkıp kaçmayı denemek vardı aklımda ama sanki o bu planlarımı okumuştu ve bir büyü ile beni engellemişti. Şu an hareket edemiyordum.

"Bunu diyeceğini ve yapacağını biliyordum." dedi çatık kaşlarla. Öfkeli gibiydi ama sesi buna rağmen niyeyse yumuşak çıkmıştı. "Seni öldürmeyeceğimi bil. Çünkü seni öldürürsem ruhunla beraber içindeki gücüm de gidecek. Buradaki en son zarar görecek kişi sensin. Biri sana zarar vermeye çalışırsa seni koruyacağımdan da emin ol." dedi aynı ses tonuyla. Neden bilmiyorum bu cümle kendi amacı içinde yapıyor olmasına rağmen beni yumuşatmıştı. Evet biliyorum, kalbimin hemen yumuşaması saflıktı çünkü istemediğim şeyler yapmıştı. Ama o cümleleri duyunca aklıma nedense birden Rickey geldi. Hatta sanki Rickey'i birden karşımda gördüm.

Sen herkes değilsin...

Bu cümle kulağımda çınladı ve melodik bir hâl aldı.

"Beni zehirleyen kimdi o hâlde?" dedim endişeli bakışlarla.

"Bilmiyorum fakat bulacağım. Benden kaçışı olmayacağını bilmesi gerekiyor. Küçük görüyor gücümü." dedi ve sessizlik oldu.

Richard, derin bir nefes aldı. Gözlerimin içine baktı. Bir süre öylece durdu. Sonra kısıklaşmış sesi sessizliği birden bıçak gibi kesti.

"Yine de... Kendine dikkat etmelisin! İçindeki gücüm, sana kötü kişileri çekiyor. Ve onların eline geçersen seni kurtarmak zorunda kalırım." dedi sert olmaya çalışan sesle. Ama olamadığını kendi de biliyordu. İç çekti, "Fakat sanırım seni isteyerek de kurtarırdım." dedi ve yerinden kalktı. Üstümdeki büyü de birden ortadan kayboldu. Richard odadan çıkacakken birden ortaya çıkan tiz sesim onun adımlarını durdurdu.

"Richard," dedim ilk defa onun ismini yanında söyleyerek. Adımları yavaşça durdu. Bir süre sonra arkasına dönüp bana baktı. Yüzü asıktı ve ilk defa bu yüzünü gördüm.

"Ne için yapıyorsun bunu?" dedim üzgün sesle. Az önceki ve şu an ki bakışları kötü bir amaç için yapmadığını bağıra bağıra söylemişti sanki. Bir süre sessiz durdu. Sonra düşünceli gözleri yüzümde gezindi.

"Beni ilgilendirir. Burada ne için durduğunu biliyorsun," dedi umursamaz sesle. Fakat ısrar ettim.

"Burada duruyorsam beni de ilgilendirir." dedim yatağımdan kalkarak. Onun karşısına dikildim. "Ne de olsa senden bir parça taşıyorum."

"Bir süreliğine," dedi sert ve katlanamayan sesle. "Senin üzerindeki amacımı gerçekleştirdiğimde belki de seni çöp gibi dışarı atacağım. Ya da daha kötüsünü yapacağım? Niye sana hemen kısa sürede amacımı paylaşayım ki? Bunun açıklamasını yap bana!" dedi öfkeli sesle. Pekâlâ... Az önceki söylediklerinden sonra epey ağır gelmişti.

Afalladım. Duygularım afalladı. Sessiz kaldım. Yine de cılız sesim dışarı çıkmak için ısrar etti. "Neden böyle birisin?" dedim inanamayan sesle. "Neden bu şekilde halletmek istiyorsun?" Bana sadece öfke dolu bakışlarını saçtı sadece. Yok olmamı ister gibiydi o bakışlar.

Geçmişin Kara Yüzü (Soylular 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin