Geçmişin Kara Yüzü (Soylular 1)

1×8.B

••|Taraf Dengesizlikleri|••

Richard ismini iki gün içinde bu kadar fazla duymak artık beni daha fazla meraklandırmaya ve sıkmaya başlamıştı. Söylenmesi yasak olan bir isimdi. Neden bu kadar yasak olduğunu ise hiç anlamamıştım. Normal bir ismin arkasında yatan gizem neydi ki? Ve buradaki soylar da onun adını anmadan edemiyordu. Bir yandan gizli bir yandan da bilinen bir isimdi...

💎

Buraya geleli bir yıl olmuşken bu ismi daha yeni duymuştum. Arkasında barındırdığı gizeme tanık olmuştum ve bilinmeyen gizem beni meraktan yerimde durdurmuyordu. Bu isim ne zaman söylense herkesin sesi kesiliyordu. Kimdi bu ismin arkasında olan kişi?

Ryan bunu dediğinde hepimiz onun dediği şeye anlam veremediğimiz bakışları sergiliyorduk. Jake'in gözlerindeki öfke gittikçe çoğaldı, tozlar halinde yayılan kırmızı renk, kahverengi gözünün rengini ele geçirmeye başlamıştı. Elini yumruk yapıp şiddetle ayağa kalktı. Bu sefer şaşkın bakışlar Jake'in üstüne doğruldu. Ryan, Jake'in onun üstüne doğru yürüdüğünü fark edince o da yeşil çimenlerin üstünden kalktı. Jake bir adım bırakarak, Ryan'ın önünde dikildi.

"Bunları nereden uyduruyorsun!" dedi öfkeli, sert sesiyle. Jake onun omzuna elini sertçe koymuştu, sesi bile çıkmıştı. Buğra omzundaki iri ve sert eli tutup, kabaca savurdu. Sinirle nefes aldı ama sesinin sakin kalmasına dikkat etti.

"Bunları uydurmuyorum." dedi sakin tavırla. Bu sakinlik Jake'i daha fazla sinir etmiş gibi görünüyordu. "Hepsi Aydınlık Kütüphane'de, Melezler kitabında yazıyor." dedi dudağını bastırarak. Jake ellerini beline koydu, sırıttı ama bu sırıtma daha çok sinirden oluşmuştu.

"Sizin kitaplarınızdaki doğruluk oranı düşük. Kafanızdan kurma hikâyeler. Herkese dürüst olması için bağırıyorsunuz ama siz daha kendinize karşı bile dürüst değilsiniz. Soylar arasındaki gerilimi çoğaltmak için kitaplarınızda tarihi bile yanlış anlatıyorsunuz. Yalancılar." dedi Jake sırıtarak. Ama gözleri bunu çok ciddiye alıyordu.

"Tarafım hakkında böyle saygısızca konuşamazsın! Yersiz laflarını kendine sakla. Hem neden kafamızdan uyduralım, neden Soylar arasındaki gerilimi çoğaltalım?" dedi Ryan sakin kalmaya çalışan sesle ama artık sakin tavrı silinmeye başlıyordu. Titreyen nefesi onun gittikçe öfkelendiğini gösteriyordu.

"Çünkü yaptığınız yorumların mantığı yok. Eğer bizimkileri okusaydınız ne kadar saçma olduğunu anlardınız. Ama bunu size yaptırmıyorlar. Peki bu neden? Karanlık Taraf yalancı, iftiracı, onlar kötü ve diğer her şeyi de öyle olmak zorunda! Bu düşünceler niye peki? Yaratıcı'mızın iyiliği daha hoş görmesinden(!). Şunu anlayamıyorsunuz bizim kötülüğümüz olmasa sizin iyliğinizin bir anlamı yok. Ama hayır siz kendinizi hep üstün görüyorsunuz." dedi bir ayağı sertçe yere vurarak.

Ryan bir an an için sessiz kaldı, bir süre sonra sessizliğini bozdu. "Yaratıcıya böyle diyemezsin. Ayrıca kendimizi üstün de görmüyoruz. Buradaki herkes eşit, Yaratıcı'nın da dediği gibi." dedi kaşlarını çatarak. Jake, Ryan'a imalı imalı baktı. Sesinin ayarını alçalttı, kafasını dikleştirdi Ryan'a karşı.

"Eğer bir günlüğüne benim olduğum tarafta olsaydın ne demek istediğimi çok iyi anlardın." Kafasını hemen çekti, başını sinirle öne eğdi. "HEPİNİZ!" diye en sonunda bağırarak ekledi. Bu tartışmaya dayanamayan Hailey en sonunda sesini çıkardı.

"Kesin şunu!" diye yüksek sesle bağırdı.

"Evet bunu yarışa bağlamanıza gerek yok." dedi Bethany umursamaz bir tavırla. Jake bu sefer sinirle Bethany'e baktı.