2×10.B

60 24 0
                                    


••|Kurtarma Operasyonu ve Kayıp Diyar|••


Karanlık çökmüştü. Hilal şeklini almış ay ise bulutlar sayesinde saklanmıştı. Etrafı mavi ve beyaz ile karışık yıldızlar aydınlatıyordu. Odada hiç kimse yoktu. Kimse akşama kadar buraya gelmemişti. Hailey festival olacağını söylemişti ama Jake, Bethany ve Ava'nın festivale gitmediğini biliyordum. Hailey'nin gidip gitmediğini ise bilemiyordum. Ben de bu gece Elmas'ı esir alındığı yerden çıkaracaktım. İçimden bir ses bunun iyi bir fikir olmadığını söylese de bir şey bunu yapmam için zorluyordu. Bunun ne olduğunu bilmiyordum ama beni durdurmayacağını ve kendim de bu güce engel olacak kadar güçlü olmadığımı da biliyordum.

💎

Hazırlanmış olan çantamı almadan önce siyah bir tayt ve bol siyah bir kazak giymiştim. Ve odadan sonunda çıkmıştım. Öğrencilerin kaldığı yurtlar oldukça sessizdi. Buradakilerin hepsi sanırım o gizli festivale gitmişti. Yurdun koridoru fazla karanlıktı. Karanlık kendini buraya fazla kaptırmıştı. Koridorda bir tek meşale bile yanmıyordu. Aslında bu bir yandan da benim için avantajdı, karanlık sayesinde ince vücudum istemsizce kendini kamufle ediyordu.

Yurttan ise sorunsuz bir şekilde çıkabilmiştim. Çantamın içindeki kitabı çıkardım. Değişik bir dille yazılmıştı yazılar. Açıkçası resimler olmasa ne anlatıyor hiç anlamayacaktım. Hilali gizleyen sis haline girmiş bulutlar sonunda hilalin önünden çekilmişti ve ayın ışığı sayesinde resimler hareket etmeye, değişmeye başlamıştı.

Dört farklı renge sahip oklar ortaya çıkmıştı. Mavi ok, Prima'nın olduğu yerleri işaret ediyordu ve Prima'da olan yerleri kaligrafi yazısıyla küçücük yanına da yazmıştı. Pasomont'un olduğu yer ise kırmızı oklarla gösterilmişti, Opposomont Diyarı'da yeşil oklarla ve küçük kaligrafi yazıları o bölgelerde de bulunuyordu. Sonra üç tane siyah ok belirdi. Aynı yöne giden üç oklardan birisi sağa, birisi sola, birisi ise dümdüz ilerledi. Kaligrafi yazıları da harf harf çıkmaya başladı. Sağa giden ok 'Ölüler Diyarı', düz giden ok 'Kayıp Diyar'ı gösteriyordu. Kayıp Diyar gerçekten de varmış! Sola giden ok ise 'Ruhlar Sarayı' diye yazılmıştı. Bize hiç bu bölge hakkında bahsetmemişlerdi, bu soru aklıma takılmıştı ama ilk başta Elmas olayına odaklanmam gerekiyordu.

Elmas Kayıp Diyar'da bir kulenin içinde onu dışarı çıkartacak bir portal olduğunu söylemişti. Demek ki rotam Kayıp Diyar olacaktı. Kayıp Diyar, kitabının hepsini Opposomont Diyarı'nda okumuştum. Kitaptakilerin şu an gerçek olmamasını umuyordum. Hâlâ çözülemeyen gizemlerin, Soylar'ın, yaratıkların olduğu yazıyordu kitapta. Bir kere dönen bir daha dönemiyormuş. Korkum bu bilinmemezlik karşısında daha fazla artmıştı ama değerli bir kişi söz vermiştim. Ve o kişi için her şeyi yapabilirdim. Kitabın o sayfasını koparıp harita hâlini getirmem pek zor olmamıştı. Kitabı çantama koyup haritadaki siyah düz giden oku takip etmeye başlamıştım. Artık buradan sonra dönüş yoktu benim için.

💎

Haritadaki siyah okları yarılamıştım. Kulağıma müzik sesleri ilişti. Kafamı biraz daha yana çevirince festivalin orada olduğunu gördüm. Sık sık ağaçlar olsa bile festivali görmeme engel değildi. Ama kafamı yine haritaya gömmüştüm. Şu an gerçekten oraya dalmanın sırası değildi. Adımlarımı eskisinden daha çok hızlandırdım. Neredeyse gökyüzüne değecek olan iri gövdeli ağaçlar etrafı iyice karartıyordu. Büyük ve uzun dalların yaprakların arasından sızan ay ışığı ise bana çok yardım etmiyordu ve harita ışığı kaybedince oklar birden bire kayboldu. Oflamıştım. Çantamdan mor renkli ışığa sahip olan feneri çıkardım. Ama onlar fayda etmemişti. Bu harita illa ay ışığını mı kabul ediyordu! Şimdi ne yapacaktım? Adımlarımı akışına bırakmayı karar verdim, geri kalan yol biraz ezberimdeydi. Çaresizce yürümeye başladım, yere dökülmüş yaprakların üzerinden.

Geçmişin Kara Yüzü (Soylular 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin