3×9.B

29 20 0
                                    

••|Savaş Zamanı|••

Sabah gözlerimi açtığımda güne hiç olmadığım kadar enerjik başlamıştım. Sebebi neydi bilmiyordum ama ne önemi vardı ki?! Önemli olan benim iyi hissetmemdi, eğer iyi hissediyorsak bazı şeylerin sebebini öğrenmek gerekmezdi.

Savaşı unutuyorsun Daphe!!

Üstüme baktığımda dünkü kıyafetlerle uyuyakaldığımı fark ettim. O kadar yorgundum ki üstümü değiştirmeye bile güç bulamamıştım. Yataktan kalktım ve gardıroba yöneldim.

Bugün sadelik üzerinde durdum. Açık pastel tonlarında bir yeşil elbiseydi. Daha çok japon tarzı gibiydi. Narin beyaz çiçekler elbiseyi asıl özel kılan şey gibiydi. Omuzlarından başlayan yapraklar seyrelerek beyaz tülle sona eriyordu. Elbiseyi giydim ve odadan çıktım.

Koridorda yürürken Bethany'nin asık yüzü beni anında karşıladı. Bana küçümseyen bakışlarını gönderiyordu. Kıyaslar gibi bedenimi baştan aşağı süzdü. Bunlar sadece birkaç saniye içinde olmuştu!

Çenemi sıktım sinirden. Onu umursamamaya çalıştım. Beni yıkmasına izin vermiyor dercesinden boynumu dikleştirdim. Benim boynumu öyle kolay aşağı eğemezdi.

Yanımdan geçerken, "Richard ile konuşacaksan o burada değil." dedi ve geçip gitti. Durdum ve arkamdan giden Bethany'e baktım.

"Senin doğruyu söylediğini nereden bileceğim?" Sesim sakindi.

O yürümeye devam etti, sadece biraz adımları yavaşlamıştı. "İnanmıyorsan gidip her yere bakabilirsin Eski Dostum!" dedi sitem eder gibi.

Eski dostum?

Gözlerimi devirdim, elbette ona inanacak değildim. Bethany'nin yaptığı iğrenç işlerden sonra ona güvenmek ölüme evet der gibi olurdu.

Bir tarafım bu kadar sert düşüncelerle doluyken diğer tarafım da bir o kadar iyi ve samimi düşüncelerle doluydu. Çoğunu keder kaplasa bile... Bethany'e karşı tutumum az önce çok kaba olsa da şimdi her şey yine değişmişti. Alışık değildim. Ve kendimi sertlikle kandırmaya çalışıyordum. Fakat asıl ben bunu kabul etmekte zorlanıyordu. Karmadaydım.

🖤

Pekâlâ...

Her yere baktım ve Richard yoktu.

Bethany' haklı çıkmıştı

Koridorda yürürken ne tesadüf ki yine Bethany'i gördüm! Bu sefer keyifle gülümsediği gözümden kaçmamıştı. Çünkü haklı çıkmıştı ve benim özgüvenimi yerle bir ettiğini düşünüyordu(!).

Artık onun bu hareketlerine sabredemiyordum. Benimkinin de bir sınırı vardı ve o bu sınırı çokça kez oynamıştı. Dalga geçmesi bir yana, bunu bir de yüzüme vurmaya da utanmıyordu.

Beth'in kolunu birden tuttum, boş anına denk geldiği için ve benden bu jesti beklemediği için gözleri şaşkınlıkla ve sinirle açıldı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?!" dedi kişinin sinirini oynatacak derecede gıcık bir sesle.

"Artık konuşmamızın vakti geldi diye düşünüyorum!" dedim ve onun kolundan çekerek kendi odama doğru götürmeye çalıştım. Onu odama attım özensizce ve hemen kapıyı kitledim.

"Derdin ne senin asalak?!" diye bağırdı şımarık kızlar gibi.

"Az önce kulakların duymadı herhâlde," dedim sinirle. "Konuşacağız!"

Geçmişin Kara Yüzü (Soylular 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin