İçeriyi o halde görünce korkuyla Yağıza döndüm. Yağız hala etrafa bakıyordu, Her yer dağanık, kırık aklınıza gelebilecek herşey yerde kırılmış halde, yerinde olması gereken hiç bir şey yerinde değildi. Masalar devrilmiş koltuklar yırtılmış...
Yavaş yavaş içeriye adımlarken yağız bana dönüp sesiz olabileceği kadar sesizce konuştu.
Sen bekle hala içeride olabilirler, ben bakıp geliyorum.
Bende olabildiğince sesizce karşılık verdim.
Hayır bende gelecem.
Ya ne bu inat! Sesiz söylüyordu fakat kızdığı her halinden belliydi.
İkimiz yavaş yavaş içeriye adımlıyorduk. Etrafa bakındıktan sonra benim odama geçtik yağız odamda bir kaç yere bakarken ben aynaya bakıyordum. Makyaj yapmayı seven biri değildim sadece bir tane kırmızı rujum vardı onuda kulanmazdım. Onunla aynaya şu sözü yazmışlardı.
Sadece. Acı, kan, ölüm...
Yazıyı okuduktan sonra ister istemez bir ürperme oluşmuştu. Yağızda yazıyı okuduktan sonra bana baktı bende ona baktım oda az olsada ürpermişti. Her yere baktıktan sonra mutfağa geçtik her yer camdı.
Yağız dikkat et!
Sandalyeyi kaldırıp üstüne oturmuştum. Yağızda bir tane sandalye kaldırıp oturmuştu.
Ellerimi saçlarımın içine doladım, başımıda eydim.
Bunu kimin yaptığını ikimizde iyi biliyorduk.
Leya.
Yağızın sesiyle kafamı kaldırıp ona baktım elinde bir not vardı. Notu elinden alıp okumaya başladım yine kırmızıyla yazılmıştı.
Oyun başlasın mı? Evet bende sıkıldım fragmandan OYUN BAŞLASIN!
Biliyormusun LK kırmızı benim en sevdiğim renk çünkü kan rengi. Ama seni öldürdüğümde üstünde beyaz olucak, o beyazı, kırmızıya dönüştürecem ve bunu zevkle yapacam o günü heyecanla bekliyorum.!
Her bir satırı okurken yutkunmam zorlanıyordu notu yağıza uzatım oda okuduktan sonra bana baktı nasıl tepki vereceğini şaşırırken ani hareketiyle bana sarıldı. Sesi titrerken konuşmaya başladı.
Leya ben seni kaybetmek istemiyorum yapamam sensiz yapamam. Ailemde sensin evimde sana bir şey olursa ben yaşayamam yemin ederim yaşayamam. seni koruyamıyorum Leya. Sana bir şey olucak diye çok korkuyorum.
Kelimeler boğazına düyümlenirken omuzumda bir ıslaklık hisetim. Yağız geri çekilip elini gözlerine götürüp elinin tersiyle göz yaşlarını sildi.
Yağız ağalıyormuydu? Ailesinin ölümünden sonra hiç bir şeye ağalamayan yağız şu an karşımda ağalıyormuydu?.
Kırmızı gözlerine baktım benimde gözlerim dolmuştu.
Kollarımı açıp ona sarıldım oda sarıldı bana.
Leya seni kaybetmek istemiyorum.
Öyle bir şey olmicak yayızım!
***
Eve son kere baktıktan sonra dışarıya çıktık alacağımız kıyafet bile bırakmamıştı bize, hepsini paramparça ettmisti. Sadece iki tane elbise bırakmıştı biri Beyaz olan diğeride Kırmızı olan.
Sadece ikisini alıp çıkmıştım yağızda bir kaç parça bir şey almıştı.
Hızlı adımlarla Berat ve Çağanın yanına adımladık. Arabanın kapısını açıp içeri girdik biz girdiğimiz gibi araba çalışmaya başlamıştı zaten.
