17. BÖLÜM

226 12 2
                                    

Kaç dadika çağanı ahtapot gibi sardım bilmiyordum. Kokusu ciğerlerime dolmuştu kafası boynumun boşluğundaydı onunda beni kokladığına emindim. Kokusu bütün bedenimi mayışlamıştı dakikalar sonra kafam kaldırdım geri gittim oda aynısını yaptı yüzümü inceledikten sonra konuşmaya başladı.

Leya git.

Ne? Gözlerimi fal taşı gibi açmıştım.

Hayatını yaşa bunu hakediyorsun. Senin yaşamaya değer bir hayatın var git hayatın tadını çıkar. Gözleri gitmemi istemediğini bagararak söylerken sözleri gitmem için ısrarlıydı.

Hayır gitmicem gidemem benim hayatım burda. Hayatım, yaşamam herşey burda annemi babamı yarı yolda bırakıp korkak gibi kaçamam. Diye çıkıştım.
Çağan yüzümde ki ciddi ifadeye karşı bişey diyemedi.

Telefonu verirmisin? Dedi anlamsızca.

Bir şey demedim telefonumu çağana uzatım aldı eline bir kaç şeye girdikten sonra bir ses yükseldi şarkı açmıştı.

Çağana dönüp baktım o ise tebessüm edip bakışıma karşılık verdi.

Her üzgün olduğunda bu şarkıyı açıp dinle, beni hatırla ve ağalama.

Sözünü söylerken şarkının bu kısmı denk gelmişti.

Sen ağlama bir damla göz yaşın yeter
Sen üzülme, Gülüm... 🎵

Bugün bu şarkı bizim şarkımız olmuştu.
Sen ağlama :)

♡♡♡

konuşmadan sonra çağan odasına geçmişti. Bende gözlerimi kapattım.

Yatağımdaydım kapı tıklanma sesiyle gözlerimi açtım gelen babamdı. Yatağıma oturup beni gıdıklama ya başladı kahkalarımı annem duyup gelmişti onunda gıdıkladı sonra bişey oldu ikisi odadan çıkıp üzereyime kapıyı kilitlediler, kapıyı açmaya çalışsamda olmadı bir kaç dakika sonra annemin yalvarışları kesilmişti onun yerine bir çığlık kopmuştu. Ardından defalarca duyduğum o silah sesleri...
Annem babam kan içinde yerdelerdi yaşamıyorlardı ben bir şey yapamadım kurtaramadım...

Kabus eşliğinde gözlerimi açtım, ne zaman burdan gitmeyi düşünsem annem babam kendilerini bana hatırlatırdılar. Nefes alış verişim birazda olsa normale dönünce Yataktan kalkıp duşa girdim ılık su çok iyi gelmişti bedenime. Duştan çıkıp odaya girdim dolap açıktı biraz daha yaklaştım dolabı daha çok açtım. Bir sürü kıyafet vardı gözüm masaya kaydığında bir sürü makyaj malzemeleri vardı hepside markaydı. Çağanın işiydi bu dolapta not görüp nota uzanıp okumaya başladım.

Dolapta benim çıkmamı bekliyordun bence neyseki öyle bir huyum yookk herkes bornozla dolaba saklanmıyor ;)
Çok yakışacak sana hepsi. Ve ben diyorsam kesinikle yakışır...

Nota bana göndermemi yapmıştı o? Yanii ne var bornozla dolaba saklandım diye sanki ne yaptım yaaaa. Çağan rahat bir seylerde koymuştu düşünceli Babaç iştee.
Kıyafetlerden en rahatını aldım giyip mutfağa gittim kimse ortalıkta görünmüyordu. Bende kahvaltıya bir şeyler hazırlasam fena olmazdı.

Börek yapıcaktım malzemeleri çıkardım. Bir kaç dakika sonra fırına atmak için ilerlerken biri mutfağa girdi arkama dönüp baktım giren yağızdı. O günden sonra hiç konuşmamıştık.

Yüzüme bile bakmadan bardak çıkarıp su içecekti. Fakat değişik kokuyordu içkimi içmişti? Dayanamayıp sordum.

Yağız sen ne içtin?

Yüzüme bile bakmaya tevessül etmedi yanımdan geçeceken tekrar sordum.

Yağız sen içkimi içtin!?
Sakin olmalıydım.

Aşkın AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin