30. BÖLÜM

52 7 18
                                    

Etrafa atılan biber gazından dolayı gözümüzü açamıyorduk. Çağan elini beline koyup oradaki silahı aldı.
Belki tonlarca adam vardı ve bizim sadece bir silahımız.

Çağan biber gazına rağmen öne atılıp yürümeye başladı ve bize dönüp bağırdı
Arabaya girin ve ben diyene kadar sakın çıkmayın!

Her zaman ki gibi kendini tehlikeye atıp başkalarını koruyordu, ve ben buna çok sinir oluyordum.

Yağız pekte sözünü ikiletmeden arabaya doğru yol aldı benim gelmediğimi görünce öksürerek konuştu.

Hadi.

Ben gelmiyorum. Dediğim gibi Çağan bana dönüp sinirle baktı.

Heey ne dedim ki şimdi?!?

İkiletme sözümü. Diye konuştu Çağan.

Nafileydi sözleri ama bana.

Hiç boşuna dil dökme sen neredeysen ben oradayım. Dedim inatla.

Derin nefes alıp konuştu.

Sevgili Leya, lütfen. Uzun zamandan sonra ilk defa 'sevgili Leya' demişti ve bu beni nedensizce germişti.

Bu şey gözümü yakıyor hadi karar verin artık. Diye bağırıyordu Yağız evet haklıydı gözüm çok pis yanıyordu.

Çağan bıkkınlıkla başını eğdi.

Üzgünüm, Leya neredeyse bende onunlayım. Dedi Yağız evet Zafer benimdi.

Yavaş yavaş içeriye doğru adımladık.

Çağan aşırı temkinliydi.

Yağız önüme gelip eliyle beni arkaya aldı.

Sana bir şey olursa yaşayamam biliyorsun. Dedi fısıltıyla Yağız.

Erkek kardeşimdi öz olmasada...

İçeriye girdik fakat kimse yoktu gözlerimizden yaşlar akıyordu gazdan dolayı.

Biz salonda beklerken Çağan her yere bakıyordu ama kimse yoktu.. Gene bir oyundu.

Etraf ise biraz dağıtılmıştı. Ve gene bir not bizim eve bırakıldığı gibi burayada bırakılmıştı.

Merhaba özlemiş olmalısınız beni
ÇEA arkamdan iş çevirmen hiç hoş değil neyin peşinde olduğunu henüz bilmiyorum fakat öğrenmem an meselesi ve öğrenme sürecine kadar canın çok yanacak.
Bu can yakma işinide bizzat LK yi ağırlayarak olacak.

Evet gene bir tehdit mesajı ve gene olan bana olacaktı bunu çok açık belli ediyordu.

Sakince yere oturdum ve başımı yere eğdim. Fakat Yağız benim kadar sakin değildi.

Açık açık Leyayı tehdit ediyor farkındamısınız? Dedi Yağız sinirle.

Zaten yorgundum şu an ikisinin kavgasıyla uğuraşamayacaktım.

Yağız sonra lütfen.

Ne sonra Leya ne? Acı çekerek ölmek mi istiyorsun baban gibi mi olmak istiyorsun?

Sözleri niye bu kadar acımasızdı? Niye nefes almakta zorlanıyordum?

Kendimi tutamayarak ayağı kalktım ve karşısına geçtim.

Birden ağlamaya başladım, ağlayarak zar zor konuşuyordum.

Sus artık sus bana ne olacak umrumda değil tamam mı acıya o kadar çok alıştım ki garipsemiyorum artık.

Aşkın AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin