Çağana kedi demiştim üstelik minoş bu komik bir durumdu bir mafyaya minoş kedi demiştim, kendi kendime gülerken eve gelmiştik.
Buzdolabında çağan benim için çikolatalı süt koymuştu benim için herşeyin en ufak detayına kadar düsünüyordu. İçindeki çikolatalı sütü elime alıp buzdolabını kapatım arkama döndügümde karşımda Yağız vardı. Ama eski Yağız olan değil... Ölmemi istemişti.
Yüzüne sadece bir kaç saniye bakıp mutfaktan çıktım odama gittim, yatağıma oturdum kapı tıklandı gel dememle içeri Berat girdi.Rahatsız etmiyorum değil mi?
Evet rahatsız ediyorsun şimdi git. Dememle hiç düşünmeden arkasına dönüp kapıya doğru adımlarken arkasından gülerek konuştum.
Ya gel şaka yapıyorum.
Korktum bir an, dedi ciddili ifadesiyle cidden korkmuştu.
Karşıma geçti yüzümü inceledi ve konuştu.
Leya kimse göründüğü gibi değildir, ben sizi ilk gördüğümde herşeyi yapabileceğinizi düşündüm Çağana zarar vericeksiniz diye o kadar korktum ki, belki bu yüzden çocuğu zaman tersledim sizi. Ama tanıdıkça geçti bu duygu hatta seni o kadar çok sevdim ki anlatamam. Belki ben çağan kadar çok tanımıyorum seni, sizi ama sen ve Yağız dost, kuzen, kardeş, ikizsiniz... Yağızda başka bir şey var sana denk geldi. Üzülme olur mu?
O her ne olursa olsun hiç bir zaman ölmemi isteyecek kadar büyük bir kavga etmedik. Yağıza bugüne kadar hep ablalık yaptım evet benden büyük olabilir ama o çocuk ruhlu en kötü günümde ölmemi istedi o Berat... Ama geçer buda geçecek teşekkür ederim.
Dedim son cümleleri tebessüm ederek.
Hiç düşünmeden sarıldı bana ve odadan çıktı.
Bence bu mafyalar üzerisinde ki etkim hepsi için geçerli hepsi yanımda süt dökmüş kediye dönüyorlar.
Çilekli sütümü içip uyudum.
Sabah 6:36
Telefonumun çalmasıyla gözümü açtım oflayarak telefona uzandım. Kaydedilmemiş bir numara arıyordu kalbim hızla çarparken cevap versem mi vermesem mi konusunda şüpheye düştüm. En sonunda açtım.
Günaydın prenses.
Bu Demirin sesiydi onun sesini duyup rahat bir nefes aldım.
Günaydın.
Hadi hazırlan seni bekliyoruz. Dedi büyük bir heyecanla.
Ne?
Hadii ama 3 saatlik yolumuz var. Diyordu söylenerek.
Bilinçsiz şekilde cevap verdim.
Oha 3 saat mı, ya daha çok erken bu saate nereye?
Arabada uyursun. Bekliyoruz seni.
Diyip telefonu kapatmıştı.
Ayağa kalktım yüzümü yıkadım.
Üstüme normal beyaz bir bluz giydim, altıma siyah yırtmaçlı bir pantolun.
Saçlarımı üsten topuz yaptım. Dudağımı hafif renklendirip aşağı indim.Dışarda üç tane lüks arabayla Demir, Çağan, Berat bekliyordu her biri bir lüks arabanın önünde durmuştu, Hey maşallah annalar neler doğuruyor...
Üçüde aynı anda bana doğoru adımladılar aşırı havalılardı yalan yok.Normal de sizin hazırlanmanız uzun sürermiş te sen 5 dakikada burda oldun. Dedi Berat sanki çok şok edici bir şey miş gibi.
Prenses öcülere benziyorsun. Dedi Demir eğlenir bir tavırla.