SPELLBOUND +18

🧛🏻29. Bölüm🧛🏻

@bir_garipokuyucu_ bu bölüm sanaa yorumların için teşekkürler aslında bugün bölüm atmayacaktım yorumlarını görünce bölüm atasım geldii <33

İyi okumalarr
***

"Ben... artık idare edebilirim. Teşekkür ederim... teşekkür ederim... yardımın için." Kekeleyerek cevap verdi. "Artık bunu kesinlikle kendi başıma yapabilirim."

"Dikkatli ol. Yardıma ihtiyacın olursa beni çağırman yeterli." Dedi ve başını salladığında kibarca döndü ve odadan çıktı.

Kapı kapandığı anda Gavriel elini saçlarının arasından geçirdi ve banyonun kapısına yaslanırken titrek bir şekilde nefes verdi, bacaklarının yeni doğmuş bir tayınki gibi dengesiz olduğunu hissetti. Aniden sertleşen parmakları peleriniyle uğraştı ve sanki sıcaktan boğulmasına neden oluyormuş gibi onu çekti.

Dudaklarından boğuk bir inleme ve ardından sert bir küfür kaçtı. Kontrolü pamuk ipliğine bağlıydı. Kadın onun saçını yakalayıp başını kaldırıp o sersemlemiş kehribar rengi gözleri gördüğünde, bacaklarını yakalayıp kendisine doğru ayırmak için efsanevi demir kontrolünü ne kadar kullanması gerektiğini yalnızca şeytan biliyordu... onu orada ve o anda şımartabilir ve mahvedebilirdi. Konu kadınlara gelince her zaman kontrollü bir adamdı, onlara kayıtsız ve rahat bir tavırla davranırdı. Açlıktan ölmek üzere olan bir hayvan gibi bir kadının üzerine atlayacak türden biri değildi ama o anda tam da bunu yapmak üzereydi. Kadınların kendisine saldırmasına, tam tersi olmasından daha çok alışkındı. Bu gerçekten göz açıcı bir deneyimdi.

Ona dokunmasına ne kadar uzun süre izin verilmezse onu o kadar çok istediğini fark etti. Sırf ona sahip olmak için kelimenin tam anlamıyla ölüyordu, yanıyordu.

"Elias." Derin ve karanlık sesi yankılandı ve yatak odasının ana kapısı açıldı. Uşak dışarı çıktığında gömleğini çıkarırken hemen yeni kıyafetler sipariş etti.

Dikkati tamamen banyodan gelen seslere odaklanmıştı. Elias'tan kendisine kıyafet getirmesini istemişti ve bir an bile ayrılmak istemediği için ıslak kıyafetlerini banyonun kapısının yanında değiştirmeye karar vermişti.

Onun yumuşak nefesini duyduğunda yeni ve temiz bir pantolon giymişti. Gavriel hızla dönüp kapının kolunu tuttu ve iterek açtı.

"Evie! Sorun ne? Geliyorum-"

Evie'nin gözleri tabak gibi iri iri açılmıştı. Hâlâ küvetin içindeydi ve sonunda donmuş sinirlerini eriten sıcak banyonun tadını çıkarıyordu.

Onun yarı çıplak bir şekilde banyoya girdiğini görünce ve kendisinin de çıplak olduğu gerçeği karşısında yüzü pişmiş karides gibi kızardı. Sıcak suya daldırıldığını ve banyodan çıkan hafif kokulu ve dalgalı buharın kendisini yeterince kapladığını sevinçle fark etti. "İyiyim. Sabunu düşürdüm, hepsi bu." Kekeledi ve Gavriel gözlerini son derece cazip manzaradan uzaklaştırıp yerde masum bir şekilde duran sabuna bakmaya kendini zorladı.

Küvete yaklaştı ve sessizce sabunu alıp ona geri verdi. Gözleri hızla onun üzerinde gezindi, ardından inatla yüzünü ve kulakları hafifçe kızardı.

"Sadece senin iznin olmadan dokunmama izin yok Evie... istediğim zaman bakmama izin var." Ona kötü bir şekilde sırıtırken bile Evie'nin şaşkınlıktan çenesini düşürmekten kendini alamayacağı şeyler söyledi.

Ama sonra adam onun şaşkın tepkisine eğlenerek kıkırdadı ve Evie kendini rahatlamış buldu, birdenbire kokulu sabunu elinden alıp ona güldüğü için ona fırlatma dürtüsünü hissetti. Ama o bunu sadece hayal gücüne bıraktı ve elinden sabun kalıbını aldı ve utangaç bir şekilde başka tarafa baktı.

"Yardıma ihtiyacın olmadığına emin misin?" diye biraz umutla sordu ve Evie çıngırak gibi başını salladı, sonunda gitmesini istiyordu, böylece o burada olmadan sıcak banyonun, nefes almanın, yürümenin cazibesinin tadını çıkarmaya devam edebilirdi.

"Evet. Gerçekten iyiyim, yardıma ihtiyacım olursa seni çağırırım." Onun gitmesini sağlamayı söyledi ve kendisini rahatlatmak için (ve belki de kendini bir hata olduğuna inandırdığı hafif bir hayal kırıklığı), sonunda gitti.

Gavriel tekrar kapıya yaslandı ve derin bir nefes daha aldı. Karısı onunla birlikte insan dünyasından döndüğünden beri daha sakin ve derin nefesler alıyor gibiydi. Giyinmeyi bitirirken kulakları tetikteydi.

"Majesteleri, eğer bu kadar endişeleniyorsanız hizmetçileri göndermemeliydiniz." Gözleri buluştuğunda Elias sessiz konuşma yoluyla ona anlattı.

"Henüz vampirlerle arası rahat değil ve... o hizmetçiler bir insanla nasıl baş edeceklerini bilmiyorlar. Korkarım daha farkına bile varmadan ona zarar verecekler."

***

Bölümü nasıl buldunuz?

Bölümler nedense kısaldı.