4. Yakantop

3K 330 271
                                    

Bir hafta sonra Hyunjin biraz daha iyiydi. Ama yine de hiç konuşmuyorduk. Bazen sadece yanımda oturduğunda bile soğukluğunu hissediyordum.

Açıkçası sürekli aklımdaydı. Kantinde, derste, ayakta, her yerde dikkatimi çekiyordu; direkt gözlerim ona kayıyordu. Konuşup sohbet edebilmeyi isterdim.

Tarih ve felsefe gibi derslerde ikisi de çok iyidi. Hoca ne sorsa robot gibi cevaplıyorlardı. Bütün sınıf onları dinliyordu, özellikle Seungmin'i. Hyunjin mecbur kalmadıkça konuşmazdı. Günün çoğunda sessizdi.

🩸🩸🩸

Beden eğitimi dersinde yakantop oynayacaktık. Hoca ikisinin güçlü olduğunu düşünüp rakip takımlara aldı.

Ben Hyunjin'in takımındaydım. Çoğu zaman arkasında saklanıyordum çünkü Seungmin çok hızlı atıyordu.

Ama Hyunjin ondan da hızlıydı. Karşı takımda kimse kalmamıştı. Bu takımda da sadece ben kalmıştım. Hyunjin ellerini hafif arkaya getirip bana siper oluyordu.

Seungmin 3 kez top atacaktı. Üçünde de beni vuramazsa biz kazanacaktık.

İlk topu attığında Hyunjin direkt karşılık verdi. İkinci top göğsüne şiddetle geldiği için bir adım geri sendeledi ve beni kontrol etti. "İyi misin?"

Başımla onayladıktan sonra hoca son top için işaret verdi. Bu sefer Seungmin nasıl bir teknikle attı bilmiyorum ama top eğimli geldi ve şiddetle kafama çarptı.

Direkt yere düştüm. Hyunjin hemen bana dönüp başımı kaldırdı. "Felix, iyi misin? Beni duyabiliyor musun?"

Sonrası bulanıktı, pek hatırlamıyorum.


🩸🩸🩸


Gözlerimi açtığımda revirde olduğumu fark ettim. Kapıda da Hyunjin bekliyordu. Uyandığımı gördüğü gibi yanıma geldi ve durmadan konuşmaya başladı: "İyi misin? Nasıl hissediyorsun? Özür dilerim. Başın ağrıyor mu? Hemşireyi çağırayım mı?"

Yataktan doğrulmaya çalışırken sırtıma destek oldu. "İyiyim Hyunjin, teşekkür ederim. Han nerede?"

"Dersler biteli bir saat oldu. Seninle kalabileceğimi söyleyince Han önden çıktı."

Başımla onayladıktan sonra kalktık ve okuldan ayrıldık. Eve kadar benimle yürüdü. Birlikte sessiz sessiz yürürken rüyam aklıma gelince kendimi sapık gibi hissettim. Artık o geceyi unutmaya karar verdim.

Eve vardığımızda nezaketen içeri davet ettim. Kabul etti, bunu beklemiyordum. Odamı hızlıca kontrol ettikten sonra onu da çağırdım.

O sandalyeme oturdu, ben yatağıma oturdum. Bir süre bir şeyler konuştuk, sonunda onunla sohbet edebilmiştim. "Aç mısın? Ya da içecek bir şey ister misin?"

Bir süre gözlerini bana kilitledi ve düşünceli düşünceli baktı. "Çok açım, kırmızı bir şeyler varsa içmek isterim."

"Şarap gibi bir şey mi? Maalesef öyle bir şey yok... ama babaannemin yaptığı kompostodan getirebilirim. Gwangju'da yaşıyor ve bu tarz içecekler üretiyor."

Hyunjin gülümsedi ve başıyla onayladı. Aşağıya inip bardakları hazırladıktan sonra odaya geldim. İçeceğini masaya koyarken iki parmağıyla gömleğimin yakasını aşağı indirip tenime baktı. "Boynun iyi mi?"

Öksürdüm ve uzaklaştım.
"İyi. Neden sordun ki?"

"Hiç, iz kalmış da. Sorayım dedim."

Bu ne garip bir cevaptı ya? İlk defa görmüş gibi bunu sorduğuna göre o gecenin rüya olduğundan artık %100 emindim.

İçecekler bittikten bir süre sonra kalktı. "Hava kararmaya başlıyor. Artık gitmem gerek."

"Neden ki? Uzak bir yerde mi yaşıyorsun?" deyip merakla yanına yaklaştım.

Bakışları yüzümde gezinirken yine düşüncelere daldı. "Evet, kısmen uzakta kalıyor."

Gözlerinin titrediğini fark ettim. Hemen arkasını dönüp hırkasını aldıktan sonra çıktı. "İçecek için teşekkür ederim Felix, iyi akşamlar."

Ha? Çıkışta yüzüme bile bakmadı... Ayrıca neden benimle konuşurken düşüncelere dalıyordu ki?

Yoksa herkese aynı mı davranıyordu? Şu an okuldaki tavırlarını aklımdan bir geçirdim de, Hyunjin her zaman böyleydi. "Tabii ya. Benimle ne alakası olabilir ki?" diyerek içimi rahatlattım ve yatağıma uzandım.

Kokusu odaya sinmişti. Alışık olmadığım güzel bir koku. Kısa sürede bağımlılık yaratabilecek bir koku...

Aynaya geçip boynumu kontrol ettiğimde iz falan yoktu. "NE?!" diye bağırdım ve düğmelerimi çözüp iyice boynumu açtım. Her yerini inceledim. İz çoktan geçtiği halde görmüş gibi yalan söylemişti. Bu demek oluyor ki... "O GECE GERÇEKTİ."

🩸🩸🩸

Ertesi gün okulda son gelişmeleri anlatınca Han ikna olmaya başlamıştı. "İşte bu anlattığın gerçekten ürkütücü ve garip Felix..."

Çıkışta ikisini başka bir çocuğun beklediğini gördük. Bu Leeknow'du. Hepsi ciddi bir şekilde bana bakıyordu.

Han kolumu dürttü ve dudağını oynatmadan konuşmaya çalıştı: "Fılıx bı kım?"

"Ne diyorsun ya? -AH!"
Kolumu arkadan çimdikledikten sonra kaş göz yapıp Leeknow'u gösterdi.

"Hm, bu Leeknow. O gece kurtulmama yardım etmişti, neden ki?"

Eli kolumdan kayıp düşmeye başladıktan sonra bakışlarını oraya sabitledi. "Fazla seksi..."

"NE?!" diye bağırdığım gibi eliyle ağzımı kapattı, hızlı hızlı yürüyerek okuldan uzaklaştık.

Yollarımızın ayrıldığı köşeye gelince hemen soru listesini mesajla attı ve bana yolladı.

_______________

Bugün, 16:16

💬 Hazır Hyunjin'le yakınsınız,
bunları da bir ara sor~
💬 Bir fotoğraf gönderildi.

Ha? Bunu neden yapayım ki? 💬

💬 Öyle gerekiyor

Öyle mi gerekiyor ㅋㅋㅋ 💬
Ne oldu sana Han? 💬
Uzun zamandır seni bu 💬
kadar ciddi görmemiştim...

💬 Uzatma Felix!
💬 Bir ara Hyunjin'le buluş
ve sohbet et, sonra attığım
fotoğraftakileri sor ^^

Çok aptalca... 💬
Bunu yapmayacağım 💬

💬 Yapmazsan Hyunjin'e
onunla ilgili hayal ettiğin
bütün fantezilerini anlatırım~

Beni hiç tanımadığın biri 💬
için sattığına inanamıyorum
o çocuk hakkında tek 💬
bir şey bile bilmiyorsun

💬 Yoo biliyorum

Ne biliyorsun 💬

💬 Ne kadar sexy olduğunu~

Bu delilik... 💬

💬 Felix sen çok iyi bir arkadaşsın,
bunu yapabilirsin sana güveniyorum!
Felix bu mesaja 🤦‍♂️ ifadesini bıraktı.

_______________

Göz devirdikten sonra mesajların başına gidip o aşırı önemli soruları açtım. "YUH!" deyip arkamı döndüğümde Han kaybolmuştu.


🩸🩸🩸

Bite me | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin