7. Telepati

2.7K 318 146
                                    

-Hyunjin'in ağzından-

Eve gittiğim gibi Bangchan'ı odama çektim. "Sana çok acil bir şey danışmam gerekiyor."

Ciddiyetimi fark edince kapıyı kilitledi ve yanıma oturdu. "Neler oluyor Hyunjin?"

"Ben... birinin hafızasını silmek için onu öptüm ama hiçbir işe yaramadı."

Ellerini şakaklarına götürdü ve düşünmeye başladı. "İnsan olduğundan emin misin?"

Başımla onaylayınca ayağa kalkıp yürümeye başladı. "Bu gerçekten çok garip... ve hiç iyi bir durum değil. Mutasyon gibi bir şey mi acaba? Başka insanlarda da aynı durumda olan var mıdır? Hafıza sildirmek artık etkisiz olursa ırkımız çok fazla dayanamayabilir."

Dediğiyle korktum ve bir hata mı yaptım diye düşünmeye başladım. Felix'in zihni nasıl etkilenmemişti ki?

Bangchan üstünü giydi ve yola çıkmak için hazırlandı. "Hey, nereye gidiyorsun?"

Araba anahtarlarını ararken "Norveç'teki adaya gitmeliyim. Acilen büyük lidere bunu sormam lazım." dedi.

"Dur! Ya Felix'e bir şey yaparlarsa?" deyince olduğu yerde durdu ve bana döndü. "Ondan hoşlanıyor musun sen?"

Sorusuna cevap veremeyip sessiz sessiz durdum. Yanıma yaklaşıp yanaklarımı tuttu. "Hyunjin ondan hoşlanıyor musun?"

Başım öne düştü, yine hiçbir şey diyemedim.

Bangchan kendince bu sorunun cevabını aldığından emindi, anahtarları cebine atıp evden çıktı. "Bu detayı da söyleyeceğim, bununla alakalı olabilir."

🩸🩸🩸

Üç gün boyunca onu bekledim. Kararın ne çıkacağını kestiremediğim için Felix'le her anımı değerlendirmek istedim.

Üstümde müthiş bir duygusallık vardı. Ölüm emri gelirse diye aklım çıkıyordu. Felix de hassas olduğumun farkındaydı, yakınlaşmaya başlamıştık. Yanımda artık daha rahat konuşuyordu.

Bangchan'ın gelmesi gereken gün okul çıkışı Felix'ten özür dileyip sımsıkı sarıldım. Bu onu son görüşüm olabilirdi...

"Hyunjin, birkaç gündür neden sürekli özür diliyorsun?" demesine cevap vermeden daha sıkı sarıldım, gözümden birkaç damla yaş düştü.

Nefessiz kalmış bir şekilde o da kollarını bana sardı: "Hey- ahaha dur- boğulacağım şimdi-"

Gözyaşlarım gidince ondan ayrıldım.
"Kendine iyi bak Felix."

"Sen de! Görüşürüz." deyip gülümsedi ve tatlı tatlı el salladı. Uzaklaşırken onu izlemeye devam ettim.

"Görüşürüz..."

🩸🩸🩸

Salonda oturup köpeğim ile oynarken Bangchan'ın gelmesini bekliyordum. "Sence amca nerede kaldı Kkami..."

Kapının açılmasıyla ikimiz de oraya koştuk. Bangchan gülümsüyordu ama hiçbir şey demiyordu.

"Ne oldu anlatsana. Meraktan çatlıyorum." deyip daha yakına geldim. Rahat bir tavırla "Bir şey yokmuş." dedi.

"Ne? Hani mutasyon teorilerin?"

Montunu çıkardı ve "O olabilecek en korkunç senaryo falandı Hyunjin. Sandığımız kadar ciddi bir sorun yok. Endişelenmen gerekmiyor artık." dedikten sonra dolaba astı.

Hâlâ tatmin olmamış gibi ısrar etmeye devam ettim. "Tamam da neymiş sebebi?"

Bangchan bir süre gözlerime baktı. "Hiiç." deyip sevgi patlaması yaşadı ve saçlarımı okşamaya başladı.

Bite me | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin