5. Psikopat

3K 314 265
                                    

-Hyunjin'in ağzından-

Yeni okulumda hatta sınıfımda Felix'i görünce şaşırsam da dışarıya belli etmedim. Onu tanımıyormuş gibi yapmalıydım. Sonuçta o gece yaşananlar artık "rüya"dan ibaretti...

Sınıfa güler yüzlü davrandık çünkü önceki okulda kendimizi ciddi bir şekilde tanıttığımız için bizi mafya çocuğu sanıyorlardı. Aynı saçmalığı burada da yaşayamazdık.

Yeni sınıf bizi çok sevmişti. Felix'in arkadaşı sürekli bize bakıp gülüyordu. Hakkımızda konuştukları belliydi, o gece ile ilgili olmadığını umuyordum...

Felix'le yan yana oturmak istemiştim. Seungmin bunu hissedince köşeye oturdu. Sıralar tekliydi, aramızda yaklaşık yarım metre vardı. Kokusu o kadar güzeldi ki şimdiden beni cezbetmeye başlamıştı. Felix'in yanındayken diğer insanları duymadığımı fark ettim.

Kontrolün bende olduğunu sansam da kokusu başımı döndürüyordu. Halsiz hissediyordum. İlk hafta kendime gelemedim ve sonunda ilaç almaya başladım, yolda bir yerde Felix'in üstüne atlamaktan korkuyordum artık.

🩸🩸🩸

Beden eğitimi olduğu gün yakantop oynadık. Seungmin bundan epey keyif almıştı. Çünkü karşısında gücünü çekinmeden kullabileceği bir rakip vardı: Ben.

İnsanlar yavaş yavaş elendikten sonra benim takımımda sadece Felix kalmıştı. Seungmin bir bana bir Felix'e baktı ve sırıttı.

İlk atışı orta sertlikteydi.

İkincisi sendeleyeceğim kadar güçlüydü.

Üçüncüsünde ise hile yapmıştı. Böyle bir atış beklemediğim için şaşırdım ve top Felix'e çarptı.

Direkt kucağıma alıp revire götürdüm, Seungmin de bizimle geldi. Felix'in başucunda oturduğum sırada o ayakta bekliyordu.

"Bunu neden yaptın Seungmin?"

Çok rahat bir ses tonuyla "Hiç, bir şeyi kontrol etmem gerekiyordu." dedi.

Onu kapının dışına çektim ve orada konuştuk. "Amacın ne senin?"

Şimdi de ellerini cebine koyarak konuşmaya başladı. "Dediğim gibi bir şeye bakmam gerekiyordu, cevabımı aldım."

Şu an aklından ne geçiyordu bilmiyorum. "Ne diyorsun-"

"Ondan hoşlanıyorsun değil mi?"

Bu sorusuyla afalladım.
"Ne? Ben mi? Ben? Birinden hoşlanmak? Hatta ölümlü birinden?"

Her sorumla başını salladı.
"Hıhım, evet. Aynen, sen."

Sonrasında kendime geldim ve sinirlendim. "Ne yani, bunu kontrol etmek için mi çocuğun kafasına çok sert bir şekilde top attın?! Ya ciddi bir şok geçirseydi? Ya gücünü kontrol edemeseydin?"

"Hm, bu kötü olurdu." dedi sadece.

Seungmin psikopattı. Yani lafın gelişi demiyorum, gerçekten sıkıntıları vardı. Yanlış bir şey yaptığında suçluluk hissetmiyordu. Çok zekiydi ama empati kuramıyordu. Genel anlamda da pek duygu hissetmezdi.

Onu bildim bileli böyleydi, bu özellikleri sonradan gelişmedi. O yüzden evdekileri rahatsız etmiyordu.

Bir süre sonra yanımızdan ayrıldı, Felix'le tek kaldım. Çekinsem de saçlarına hafifçe dokundum. "Özür dilerim, benim yüzümden bu haldesin..."

🩸🩸🩸

Sonraki gün Leeknow'un okul çıkışı bizi beklediğini gördüm. Bunun Seungmin'in işi olduğu çok belliydi. Yanına vardığımız zaman direkt konuşmaya girdi. "Hoşlandığın kişi şu sarı saçlı olan mı?"

"Ne hoşlanmasından bahsediyorsunuz? Kimseden hoşlandığım falan yok." deyince Leeknow gözlerini devirip suratıma bakmaya devam etti. Bir şey düşünüyorsa aksine inandıramazdınız.

Sonra çocuklara döndü ve incelemeye başladı. "Zararsız birine benziyor. Ama yanındaki çok fena duruyor. Ona dikkat edin."

İkimiz de Han'a bakıp aynı tepkiyi verdik: "Ne?"

"Yani bir şey duysa direkt yayarmış gibi bir tipi var. Baksanıza. Yaramaz görünüyor."

İkimiz de başımızla onayladık. Haklıydı, insanlara dikkat etmeliydik.

"Seninkinden bir zarar geleceğini sanmıyorum. Olayın üzerinden 2 hafta geçti. O geceye dair herhangi bir şey duymadım etraftan. Ucuz kurtulduk, iyi bir insana denk gelmişiz."

Leeknow'un Felix'e ılımlı yaklaşmasına mutlu olmuştum. Gülümsediğimi görünce konuşmasına devam etti: "Tamam tamam ben onaylıyorum, sevgili olabilirsiniz."

"NEDEN BAHSEDİYORSUN? HOŞLANMIYORUM DEDİM YA."

"Hıhım, tabii." ^^ dedikten hemen sonra yüzü tekrar ciddileşti ve okuldan uzaklaştı.

Seungmin de alayla gülerek Leeknow'un peşine takıldı. "HEY! BEN CİDDİYİM, NEDEN İNANMIYORSUNUZ?"

🩸🩸🩸

Eve vardığımızda amcam iştahımın kapanması için yeni ilaç karışımını hazırlıyordu. Amca dediğime bakmayın, Bangchan uzun bir süredir 20 yaşında.

Biz vampirler bir insana aşık olunca zaman durmuş gibi olur, yaşlanmayız. Aşkımız solduğunda zaman tekrar akmaya başlarmış gibi yaşlanmaya devam ederiz.

Bangchan da Avustralya'daki okulunda bir kıza aşık olmuştu. Bu kız başta vampir olduklarını öğrenince inanmadı ve bir süre kaçmaya çalıştı. Ama en son dayanamayıp geri döndü. Bangchan'ın onu dönüştürmesini istedi.

Bir insan vampire dönüşürse sonsuza dek o yaşta kalır. Ama insan hastalıklarından etkilemeye devam eder. Böylece ölme ihtimalleri her zaman vardır.

Eğer aşık olduğumuz kişi ölürse biz de onunla birlikte ölürüz. İnsanlardan uzak yaşamak istememizin bir sebebi de bu: Onlara aşık olunca zayıf düşüyoruz...

Vampirlerle insanlar arasındaki anlaşma çok gizli bir siyasete dayanıyor. Vampir aileleri olarak şehrin sınırlarına atanıyoruz ve insanları koruyoruz. Karşılığında konforlu bir hayat yaşıyoruz.

Bazı vampirler insanlara hizmet etmenin varoluş amaçlarına aykırı olduğunu düşünüp kırsalda yaşıyor, et istedikleri zaman hayvan avlanabiliyorlar, kimsenin ruhu duymuyor. Ama oradaki hayat sıkıcı ve zor. Bu yüzden ailemiz insanlarla anlaşmayı seçti.

Hypen ailesi ise kendi çıkarları için anlaşmayı kabul etti. İnsan içinde olmak istiyorlardı... Bazen belli etmeden avlanıyorlardı. Seri katilden farkları yoktu. Ne kadar uyarsak da dinlemeyip buna devam ediyorlardı.

Onları şikayet edersek insanlar soyumuzu yok ederdi. O yüzden bu duruma sessiz kalmaya çalışıp bir şey belli etmiyorduk.

Bangchan bize seslenince aşağıya indik. Yemekte makarna vardı ve bundan nefret ediyorduk. Saman yemekle aynı şeydi. Vampirler için hiçbir besin değeri yoktu. Sadece karnımızı doldurmak ve içgüdülerimizi bastırmak için arada bir böyle şeyler yememiz gerekiyordu.

"Hyung, yiyecek başka bir şey yok mu?" diyen Seungmin'di, aramızdaki en açıksözlü kişi.

"Maalesef çocuklar bugün bu var. Yarın et yapacağız." demesiyle mutlu olduk ve önümüzdekileri yedik.

🩸🩸🩸

Bite me | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin