Bite me | Hyunlix

19. Cesaretlik

-Han'ın ağzından-

Bu seferki oyunda Felix hakkını tabii ki Hyunjin'le kullandı. "Cesaretin varsa beni vampire dönüştür."

Kimse bu blöfü yemedi. Hepimiz Felix'e bağırıp buna izin vermeyeceğimizi söyleyince güldü.

Bangchan hakkını Seungmin'le kullanmak istedi: "1 dakika boyunca Kkami ile konuş."

Seungmin Kkami'yi kucağına aldı ve konuşmaya başladı. "Aa öyle mi?" deyince meraklandık.

"Kkami bu evde en çok Felix'i seviyor çünkü Felix sıcak." deyince Hyunjin başını huzurla sevgilisine yaslayıp koluna sarıldı.

"Sonra Bangchan'ı seviyormuş çünkü ona hep tam zamanında yemeğini veriyormuş." dediği gibi de başını omzundan kaldırdı ve hayal kırıklığıyla köpeğe baktı. "PEKİ BEN KKAMI? SENİN SAHİBİN??"

Niki ve Bangchan şu an en çok eğlenen kişilerdi. Seungmin sevinçle Kkami'yi sarıldı. "Ne, 3. Ben miyim? Ben de seni seviyorum!"

Hyunjin hayattan hiçbir beklentisi kalmamış bir şekilde bu dakikanın bitmesini bekledi. "Aa, Hyunjin dördüncü senmişsin." demesiyle hepimiz gururla alkışlamaya başladık. "TEBRİK EDERİZ~"

Seungmin Leeknow'a döndü. "Hyung 5. oldun, senden nefret ediyor çünkü kedi olduğunu düşünüyor."

"Bu çok saçma." deyip huysuzlanmaya başladı. "Belki kedilerinin kokusu üstüne siniyordur, bu da Kkami'yi rahatsız ediyordur." diye yorum yaptığımda Leeknow bununla ikna oldu.

"Hmm evet mantıklı. Bir dakika ya, kedim olduğunu nereden biliyorsun ki?"

Felix gülmemek için kendini zor tutuyordu. Nasıl böyle bir pot kırdığımı bilmiyordum ama utançtan ölecektim. "Ee ben şey..."

Jungwon lafa atladı: "Hyung ben hakkımı senden yana kullanmak istiyorum."

Konu dağıldığı için ucuz kurtulmuştum. Heyecanla "Tabii Jungwon, söyle!" dedim.

"Leeknow Hyung'u öp." deyince bütün çember bağırdı. "NE?!"

Jungwon en küçüğümüzdü, böyle bir şey demesine şok olmuştuk. "Ama yanımızda değil, oraya gidin."

"Hayır ben bunu kabul edemem-" diyecektim ki Leeknow kolumdan tutup beni odaya götürmüştü bile. Kapıyı kapatırken Jungwon "1 dakika süreniz var!" diye bağırdı.

"Kedim olduğunu nereden biliyorsun?" deyince Leeknow'un neden hemen bizi buraya çektiğini anladım. Öpücük için falan değildi.

"Senin hakkında birazcık araştırma yapmıştım..." deyip başımı eğdim.

Kolunu kapıya yaslayarak konuşmaya devam etti. "Ha? Nasıl?"

Zaten olan olmuştu, tamamen dürüst olmaya karar verdim. "Seninle daha tanışmadan önce ilgimi çekmiştin, ben de birkaç soru hazırlayıp Hyunjin'in cevaplamasını istemiştim. Bu seni rahatsız mı etti?"

Leeknow hiçbir şey demeden ve hiçbir mimik yapmadan gözlerini bana dikmişti. Bu garip sessizliğe son vermek istedim. "Rahatsız ettiyse ben gerçekten özür dilerim-"

Dudağımda hissettiğim baskıyla sustum. Uzaklaşıp ayrıldıktan birkaç saniye sonra gözlerini kapattı ve dudağımı tekrar öptü.