Bite me | Hyunlix

28. Bağımlı

-Felix'in ağzından-

"Başlarsam durmayacağım, emin misin?"

Oturduğum yere bastırarak sürtündüm.
"Eminim..."

Az önce yaptıklarımdan dolayı Hyunjin'in dudakları kızarmıştı. Ben de devam ettim, dudaklarına bağımlı olmuştum.

Ensesinden tutup kendime çekerken tekrar emmeye başladım. Bu sefer o da karşılık verdi, dilini kullandığı için odada ses çıkıyordu.

Elleri belimden aşağıya indi. Sonra kalçamı kavrayıp kendine çekerek okşadı. "Bu gece daha sert olacağım Felix."

Onu yatırdım ve dudaklarına fısıldadım: "Yumuşak olmanı isteyen yok zaten..."

Bunu söylememi bekliyormuş gibi, onayımı almayı bekliyormuş gibi birden atağa geçti. Dudaklarımızı tekrar birleşince beni yatırarak üste çıktı.

Üstünü çıkarıp kenara attı. Doğrulmamı sağlayıp benim üstümdekileri de çıkarttı. Geri yatırdığı gibi aşağıya geldi ve göğüslerimi emmeye başladı. "Ah... Hyunjin yavaş..."

Durmuyordu... Bu kadar hızlı pişman olacağımı düşünmemiştim. Dilini değdirdiği için göğsüm iyice ıslanmıştı, ucumu ısırmaya geçtiğinde artık inlemelerimi saklayamıyordum.

Hyunjin başını kaldırdığında nefes nefeseydi. Dişlerinin sivrileştiğini gösterdi ve "Bu şekilde ısırmama izin veriyor musun? Yoksa biraz durup sakinleşeceğim."

Sessizce sadece "Durma..." diyebilmiştim. Göğsüme geri eğildiği gibi sıcak diliyle birkaç kez yaladıktan sonra ucuma dişlerini geçirdi. Buna dayanamayıp çığlık attım. "Ahh..."

Hyunjin bir elini belimin altına getirip vücudumu iyice kendine çekerken diğer eliyle öbür göğsümü okşuyordu. "Mmh.."

Dişlediği yerden kanımı emmeye başladığı an aklım başımdan gitmişti. Bir süre sonra geri çekilip akan kanları yaladı dudaklarıma geldi.

Öpüşmeye başlayınca dudaklarındaki kanımın tadını aldım. Dudağımı ısıracak gibi oldu ama kendini tuttu. "Bu... çok zor... Kontrolü çok zor..."

Bir kez daha dudağımı öpüp boynuma geldi ve emmeye devam etti. Daha fazla dişini geçirmedi, bir bildiği vardır diye düşündüm. İyice yalayıp emdikten sonra altımızdakileri çıkardı.

Artık tamamen çıplak olmuştuk. Bacaklarımı kaldırdığı sırada onu durdurup çekmeceyi gösterdim. Açıp kayganlaştırıcı görünce bir an dondu kaldı. Sonra bana dönüp sırıttı.
"Lee Felix... Sen çok fenasın."

Jeli sıkıp sürdükten sonra deliğime hizalandı ve içime girmeye başladı. Hafifçe üstüme yattı, bu sefer birbirimizin yüz ifadelerini net bir şekilde görecektik.

Kendimi hazır hissedince gözlerimi kapattım, yavaşça hareket etmeye başladı. Her dibime girişinde yukarı hareket ediyorduk.

Üstümde böyle olması ve bunu yaparken saçlarının hafifçe gözlerini kapatması onu daha da ateşli gösteriyordu.

Nefes nefese "Şu an çok seksi görünüyorsun Lixie..." deyince az önce aynı şeyi düşündüğüm için gülümsedim.

Vücuduma tam eğilip dudaklarımızı buluşturduğunda penisini içimde daha çok hissetmiştim, iyice baskı yapıyordu.

Nefes almakta zorlanıyordum, inlemeye başlamıştım. Aynı zamanda dudaklarını öpmeye çalışıyordum. Ellerim kalçasına gitti, daha fazla girmesini istiyordum.

Ellerimi oradan aldı yatağa yapıştırdı. Parmaklarımızı kenetleyip destek alarak doğruldu. Kalçam biraz yukarı kalkınca artık tamamen içime girdiğini hissediyordum.