"Lan zaten geberiyorum dur bi" dedim nefes nefese kalmışken. "Ya kızım beni dinle bi sen, bak valla teşekkür edeceksin sonunda" dedi hala ikna etmeye çalışan İrfan abi.
Günün ikinci antrenmanındaydık ve dün geceki itirafımdan sonra canım abilerim peşimi bırakmıyordu.
"Abicim, ben sana demedim mi şu an olmaz diye. Niye üsteliyorsunuz?"
İç çekti. "Hem aşk hem iş aslan parçası. Hem bir kahve ya sadece. Nikah masasına oturtmuyoruz herhalde."
"Tabi sen ona da razı olursun şimdi" dedi arkadan Kent. "Ay nolur evlenelim, sen de nikah şahidimiz olursun" dedim bıkkınlıkla.
Yavaş tempolu koşuda konuştuğumuz şeyler bunlardı. İrfan abi beni Arda'yla kahve içmeye ikna etmeye çalışıyordu. Ama ben hala kararımı değiştirmemiştim. Hala şu an uygun zaman olmadığını düşünüyordum.
Arda'nın anlatımıyla:
İrfan abi ve Kent ile birlikte koşuyordu. Yine laf yetiştiriyordu onlara. Ama ne konuştuklarını duyamıyordum.
Korku evinde ve uçakta olanlar aklımdan çıkmıyordu. Düşünmeden edemiyordum. Eğer ben ona inanmamak gibi bir saçmalık yapmamış olsaydım aramız daha iyi olabilir miydi?
"Bana öyle bakma, anlayacaklar" diye şarkı söyleyerek yanıma gelen İsmail abiye döndüm. Bana sırıtıyordu. Söylediği şarkı karşısında ben de güldüm.
"Bu kadar belli etme be oğlum" dedi İsmail abi. Ben artık inkar etmek istemiyordum. Fakat Rüzgâr'ın düşüncelerini bilmiyordum.
İsmail abi ciddileşti. "Anlat artık Arda." Bunu diyen Mert abi ya da İrfan abi olsaydı hayatta anlatmazdım. Aylarca dalgasını geçerlerdi çünkü. Ama İsmail abi öyle değildi işte.
"Neyi anlatayım abi, belli değil mi her şey?" Tebessüm etti. "Seviyorsun."
"Seviyorum"
-
Antrenman bitti ve odama çıktım. Yarım saatlik bir dinlenme süremiz vardı. Masamın üzerinde duran deftere baktım gülümseyerek. İlk sayfasını açtım.
Bugün 19 Temmuz 2017
Bizim antrenmanımız bitince bir alt grubumuzun antrenmanı başlıyordu. Bir şey dikkatimi çekti. Bir kişi. Bir kız. Erkek altyapısında bir kız olması alışıldık bir şey değildi. Onların arasında nasıl oynayacağını merak etmeden edememiştim. Onu izlemeye karar verdim.
Maç yapmaya başladılar. Gözüm sadece ondaydı. Garip olansa oradaki herkesten daha hızlı koşuyordu. Bu normal bir hız değildi. Topun ayağına gelmesini heyecanla bekledim. Ve sonunda sıra ondaydı.
Top ile yaptığı hareketler beni hayran bırakmıştı resmen. Kız olması mıydı beni bu denli etkileyen bilmiyordum. Ama bildiğim tek bir şey vardı. Bugün onu son görüşüm olmayacaktı.
-
Bugün 14 Mart 2018
İmkanım oldukça onu izliyordum. Futbolunu izlemek hoşuma gidiyordu. Adı Rüzgâr'mış. Birçok kez yanına gitmek istemiştim. Tanışmak, belki de onunla futbol oynamak istemiştim. Ama nedenini bilmediğim bir şey beni durdurmuştu.
Yanında sürekli bir çocuk vardı. Bir arkadaşa göre çok daha fazla samimiydiler. Galiba sevgilisi.
-
Bugün 5 Haziran 2018
(Aziz Yıldırım'ın seçimi kaybettiği tarih)
Onu bugün ilk defa ağlarken gördüm. Yanına gitmek istedim. Aylardır ilk defa bu kadar çok istedim, ama yine başaramadım. Tam gideceğim sırada yine o çocuk gelmişti. Onun da gözü yaşlıydı. Birbirlerine sarıldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgâr'ın Kızı
FanfictionYeşil sahanın üzerindeyken top ayağıma geldiğinde tribünlerdeki ses yükselmişti. Fenerbahçe taraftarı hep bir ağızdan iki kelime söylüyorlardı sadece. "Rüzgâr'ın kızı".