☾ Rio'da Bir Gece | 7

3.2K 304 160
                                    

-7-

❝Lâl❞

Sabah kahvaltıya indiğimde Giray hariç herkes masadaydı. Giray da muhtemelen dün buluşmaya gittiği kızda falan kalmış olmalıydı. Klasik. Herkes uykulu bir biçimde masanın etrafında oturmuş enerjisi düşük hâlde kahvaltılıklarla bakışırken beni görünce dikkat kesildiler. Bir bana bir de Evin'e bakıyorlardı. Dün akşamki gerginlikten sonra birbirimize karşı nasıl bir davranış sergileyeceğimizi merak ediyor gibiydiler.

Filtre kahveden kendime bir kupa alırken "Herkese günaydın." dedim sakince.

Ben olayı fazla uzatma niyetinde değildim. Öfkelenmiştim, o ayrı. Ama rahatsızlığımı dile getirdiğime göre tartışmayı uzatmanın da bir anlamı yoktu. Evin'e baktığımda o da oldukça mahcup görünüyordu. Hatta masadan kalkıp bana doğru geldi.

"Lâl, dünkü olay yüzünden gerçekten çok özür dilerim. Yani aslında senin iyiliğin, mutluluğun için yapmıştım ama haklısın, benim üzerime vazife değildi. Bir daha böyle bir şey olmayacak, beni affedebilir misin?"

Bu kadar şirin bir biçimde özür dileyen birini elbette geri çeviremezdim. Üstelik hatasının farkındaydı. Omzuna dokundum. "Önemli değil. Ama bir daha olmasın. Bak, benim kalbim hâlâ Valentino'ya ait. O hayatta olmasa bile bu böyle. Elimde değil, istesem de başkasıyla olamam. Kalbim başka birine kapalı. Sadece buna saygı duymanızı istiyorum, hepsi bu."

"Tamam, söz bir daha öyle bir şuursuzluk yapmayacağım. Gerçekten." Utangaç bir ifadeyle başını kaldırdı. "Peki, beni affettin mi?"

Güldüm. "Affettim tabii şapşal. Aynı evde yaşıyoruz, ömür boyu küs mü kalacağız sanmıştın?"

Evin rahatlamış bir oh çektikten sonra kahvaltı masası yine her zamanki neşeli enerjimizle dolup taşmıştı.

Kendine dolaptan çıkardığı malzemelerle avokadolu tost hazırlayan Evin merakla bana döndü. "Lâl, sana Mehmet'le ilgili bir şey danışacağım."

Kahvemden daha yeni bir yudum alan ben ise "Ayrıl kanka." yanıtını verdim sadece. Ne diyeceğini pek merak etmiyordum açıkçası. Mehmet yine bir denyoluk yapmıştı belli ki. Bu hep böyle olmuştu. Eee, yılların tecrübesi.

"Ama daha ne diyeceğimi bilmiyorsun."

"Gerek yok, cevabım değişmez."

Masadaki herkes bir anda gülmeye başlamıştı. Onlar da en az benim kadar tanıyordu Mehmet'i. Ondan bir cacık olmayacağını da biliyordu ama Evin için katlanıyorduk işte. Toksik bir ilişkinin içine düşmüştü, bitiremiyordu bir türlü. Evin âşık olduğunu sanıyordu ama muhtemelen ikisi de birbirini takıntı hâline getirmişti. Bunu da İtalyan bir mafyayla toksik bir aşk hikâyesi yaşayan birinin yorumlaması çok trajikomikti değil mi?

Masaya oturduğumuzda yeşilçayı ve avokadolu tostuyla bize katılan Evin "Neden Mehmet'e karşı bu kadar önyargılısın Lâl?" diyerek Mehmet'i aklamaya çalıştı yine.

"Seni 3768 kere aldattığı için olabilir mi?"

"Bir kere o kadar da değil." Başını yana yatırdı benim umutsuz Pollyanna arkadaşım Evin. "Tamam, Mehmet beni aldattı. Bu doğru. Ama hataydı. Herkes hata yapabilir."

"Gerçekten âşık biri böyle bir hata yapmaz Evin."

"Ne yani, Valentino'nun seni hiç aldatmadığına bu kadar emin misin şimdi?"

"Emin değilim, Evin. Aldatmadığını biliyorum."

Wendy enerjik bir baş sallamasıyla beni onayladı. "Doğru söylüyor, benim rahmetli eniştem pırlanta gibi adamdı. Bizimki full paket deliliğini sergiledi de yine korkutup kaçıramadı adamı. Aşk böyle bir şey herhâlde." İç geçirdi imrenerek. "Adamın anasından emdiği sütü burnundan getirdi ama eniştem gıkını bile çıkarmadı, yine sevdi işte bizim bu deli manyağı. Şöyle bir göz ucuyla dişi sineğe bile dönüp bakmazdı, öyle bir insandı yani. Karakterli adamdı da işte ah ah, ömrü vefa etmedi. İyiler hep önden gider zaten." Başını iki yana salladı iç çekerek. Sonra aniden nefret kusar gibi ekledi. "Kuzeni Luigi şerefsiz pezevenkti ama benim eniştem de adam çıktı yani. Aşkından ölürdü Lâl için, öyle bir aşktı onlarınki. Yoksa ne kadınlar geldi geçti adamın etrafından da işte-"

Rio'da Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - III ღBİTTİღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin