☾ Rio'da Bir Gece | 31

2.9K 294 456
                                    

-31-

❝Beyza❞

Bahçede kahvemi yudumlarken yardımcı yanıma geldi. "Efendim, Alev Hanım geldiler."

"Al içeri."

Bu Alev de son günlerde biraz sık gelmeye başlamıştı buraya. Aslında bu benim için iyiydi çünkü canım çok sıkılıyordu. Özellikle geçen gün hastaneye gittiğimde o karizmatik yabancı tarafından kibarca reddedildiğimden beri özgüvenime ağır bir darbe yemiş gibi hissediyordum.

Beyza Kozanoğlu'ydum ben. Güzeldim, zengindim, eğitimliydim. Varlıklı ve çekici bir kadın olarak istediğim herkesi elde etmiştim bugüne kadar. Benim için birer tatlı heves gibi geçip gitmişti hayatımdan hepsi. Ama bu kez biraz farklıydı. Daha yoğun.

Birkaç dakika sonra girişte Alev'i gördüm. Bana doğru geliyordu. Sinan'dan mesaj geldiğini görünce telefonumu ters çevirdim ve ayağa kalktım. "Hoş geldin Alev."

"Hoş bulduk hayatım, nasılsın?" Selamlaştıktan sonra karşımda duran kadın merakla süzdü beni. "Bu ne hâl? Neyin var senin?"

Anlamazca dudak büktüm. "Neyim varmış?"

"Keyfin yok gibi."

"Yoo, yok bir şeyim." Herhangi bir şey söylemesine fırsat vermeden "Ne içersin?" diye sordum.

Masadaki kahveme baktı. "E ben de bir kahve alırım."

Oturduk ve sohbet etmeye başladık. Kısa süre sonra da Alev'in kahvesi geldi. Ben sessizlikle Alev'in anlattıklarını dinlerken aklım hâlâ dalgındı. Neyi yanlış yaptığımı düşünüyordum. Tam olarak nerede hata yaptığımı. Normal şartlarda bu benim başıma gelen bir şey değildi. Ben istediğim her şeyi, herkesi elde ederdim. Etmiştim de bugüne kadar. Ama o adam... O adamın derdi neydi böyle? Beni neden reddetmişti, neden görmezden geliyordu? Bunları düşünmeden edemedim.

Alev ise şirkette olup bitenlerin dedikodusunu anlatan kadın belli ki düşünceli hâlimin farkındaydı. Bunu gözlerinde görebiliyordum. Bu yüzden biraz kendimi toparlayıp dikkatimi ona vermeyi denedim. Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra imalı bir bakış attı bana. "Eee sen de ne var ne yok?"

Omuz silktim umursamazca. "Her zamanki gibi. Kayda değer bir şey yok."

Keyifle gülümserken dudakları kıvrıldı. "Senin yakışıklıdan haber yok mu?"

Anlamazdan geldim. "Hangi yakışıklıdan?"

"Canım, yok mu hani şu babanla iş yapan adam. Geçen karşılaşmıştık. Neydi adı? Hah, Valentino Riccardo."

Umurumda olsa da umurumda değilmiş gibi davranmakta profesyonel olduğum için "Ne haber olacak canım?" dedim. "Üzerine düşmedim ki. Hoş adam dedim sadece. Bir de peşinden mi koşacaktım?"

"Yapma Beyza." Benim içimi dışımı bilen kadın tek kaşını kaldırarak bakmaya devam etti. "Hiç mi görmeye gitmedin? Babanla çalıştığı hastaneyi biliyorsun, muhakkak gitmişsindir."

Onun sorgusundan kurtulamayacağımı anladığımda "Gittim." dedim hiçbir şey olmamış gibi. "Tabii aslında babamı görmeye gittim ama... Onunla da öyle koridorda karşılaştık."

Önemli bir olayı dinliyormuş gibi oturduğu yerden doğruldu ve gözlerini bana dikti Alev. "Eee?" Bu konu onu neden bu kadar heyecanlandırmıştı ki? Beni heyecanlandırmasını anlayabiliyordum. O adamdan etkilenmiştim. Alev'e de eğlence çıkmıştı tabii.

Bir foto romanı bekler gibi merakla bekleyen kadına ne diyeceğimi bilemedim. "Eeesi yok." Ağzına laf vermeye niyetim yoktu. Omuz silktim. "Bir şey içme teklifinde bulundum, meşgulmüş. İçemedik. Bu kadar." Konuyu abartmaması için sıradan bir şeymiş gibi söyledim. Benim için sıradan olmamasına rağmen.

Rio'da Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - III ღBİTTİღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin