☾ Rio'da Bir Gece | 25

3.3K 307 229
                                    

-25-

❝Valentino❞

Hayatta attığımız her adımın bir bedeli vardır. Her hamlemizin. Verdiğimiz her kararın sonuçlarına şöyle ya da böyle katlanırız.

Biliyordum.

O bahçede konuşurken Lâl'e söylediklerimin bir bedeli olduğunu biliyordum. Buna tek bir şey sebep olmamıştı. Anlık bir öfke ve onu koruma hissi. İkisi bir arada mantıksız bir karar vermeme sebep olmuştu. Zita'yla aramdaki bu şeyi ona açıklayamazdım. En azından sonuna gelmeden yapamazdım. Kendisi de söylemişti, Lâl daha fazla belayı kaldıramazdı. Elbette onu korurken bu kadar öfkelendirmem gerekmiyordu. Bunu da biliyordum ama bahçede konuşurken kaçak dövüşmesi beni öfkelendirmişti.

Her seferinde kendini benim kollarımda bulan, bizim aşkımıza yenilen kadın "Artık beni önemsemiyor musun?" diye sorduğumda sessiz kalmıştı. Kayıtsızdı bana karşı. Yüzüme bile bakmadı. Yok saydı beni. Her defasında peşinden koşmamı istiyordu. Koşardım. Ama beni sevdiğini, paylaşamayacağını bilirken yapabilirdim bunu. Beni önemsemeyen bir kadına karşı değil. "Söylesene, beni biriyle görsen canın acımaz mı?"

"Ne saçmalıyorsun sen?" Karşımdaki kadın beni görmüyordu bile. Yüzüme dahi bakmazken "Ne yaparsan yap bana ne." dedi öylece. Aramızda yaşananlar bir hiçmiş gibi. Benim duygularımın onun için bir önemi yokmuş gibi. Onu deliler gibi sevdiğimi bilmezmiş gibi.

Ben her seferinde bunu dile getirirken, aşkımın arkasında cesurca dururken Lâl kaçak dövüşmeyi tercih ediyordu. Biliyordum, yaralıydı. Bu yüzden temkinliydi. Ama canımı yakıyordu. Bunu göremiyor muydu? Belki de gördüğü hâlde yapıyordu. Benim de kısasa kısas yaptığım gibi.

Sözleriyle buz kestim. "Öyle mi?" Gözlerine baktım. Ben yoktum orada. Hiç olmamış gibiydim. Beni silip atmış gibiydi. Nasıl olabilirdi bu? Beni sevdiğine eminken nasıl yapabilirdi?

"Öyle!"

Bu zamana kadar hep ben savaşmıştım. Mücadele etmiştim. Etmeye de devam ederdim, sevdiğim kadın da beni seviyorsa. Ama sevmiyorsa... Ne yapardım? Nasıl yoluma devam ederdim? İlk kez ondan dürüst olmasını istedim. Beni sevdiğini söylemesini istedim. Bir umut ışığı bekledim. Bu yüzden öfkeme yenilip hiç yapmayacağım bir şey yaptım. "Lâl, bugün buradan Zita'yla çıkacağım. Onunla otelime gideceğim. Buna rağmen umurunda olmayacaksa bir daha seni rahatsız etmeyeceğim. Anlıyorsun değil mi?" Ne dediğimi anlayamayan kadın yüzüme baktı ilk kez. Hep arkamda gezinen bakışları ilk kez benimle buluştu. "Onunla gideceğim. Eğer sen engel olmazsan tabii." Yutkundum. Gitme desin istiyordum. Seni seviyorum demesini bekliyordum. Çünkü ben olsaydım böyle derdim. Gizlemezdim sevgimi, aşkımı. Arkasında dururdum. O an sadece bunu istedim. Gitme, seni hâlâ seviyorum demesini. Kalbindeki bana ait imzanın hâlâ geçerliliğini sürdürüyor olmasını. "Ama dur dersen, beni önemsediğini itiraf edersen, duygularının arkasında durursan-"

Yaptığım şeyin bir hata olduğunu o an gözlerinde gördüm. Onu harekete geçirmek için yaptığım şey ters etki yaratmıştı. Hayal kırıklığıyla yüzüme bakan kadın "Demek Zita'yla gideceksin..." diye mırıldandı. Yüzünde mide bulantısı gibi bir ifade vardı. Daha fazla söze gerek duymadan karşılık verdiğinde anladım onu kaybettiğimi. "Ne yapmak istiyorsan onu yap, Valentino. Eğer onunla olmak istiyorsan seni tutacak değilim. Senin duygusal hezeyanlarından daha önemli sorunlarım var. Beni rahat bırak." Omzuma çarpıp gittiğinde onu son görüşümmüş gibi hissettim. Peşinden gitmek için birkaç adım atsam da durdum. Gidemedim.

Beni sevdiğini bile söylemeyen bir kadının peşinden koşmak gurursuzluk değil de neydi? Hem ona söylemiştim. Eğer gitme demezse bir daha peşinden gitmeyeceğimi. Buna rağmen peşinden gitmek istedim. Ama beni durduran gururum ve verdiğim söz oldu.

Rio'da Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - III ღBİTTİღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin