☾ Rio'da Bir Gece | 5

3.8K 316 201
                                    

-5-

❝Lâl❞

Elimde bir kutu ve not.

Öylece kalakalmıştım. Bir süre ne düşünmem gerektiğini bilemedim. Bunun bana yapılan kötü bir şaka olduğunu düşünmek istiyordum ama Valentino'yu gördüğümü yalnızca Wendy'ye söylemiştim. Başka kimseye bununla ilgili bir şeyden bahsetmemiştim.

Etrafa bakındım. Hâlâ kimse yoktu. Küçük bahçeyi çevreleyen alanın kapısına kadar yürüdüm ve her yere baktım. Kutuyu bırakan her kimse ona dair bir ipucu yoktu. Ne bir gölge, ne bir iz, ne bir insan. Hiçbir şey.

Elimdeki kutuyla eve girdiğimde donup kalmıştım sanki. Valentino. O olabilir miydi? Bana bir mesaj bırakmak istiyor olabilir miydi? Nottaki yazıya baksam da tanıdık birinin el yazısına benzemiyordu.

"Geri döndüm, beni özledin mi?"

Bu notun kim tarafından yazıldığını anlamam için hangi amaçla yazıldığını çözmem gerekiyordu. Valent'e dair bir şeyler aradım notta. Bir sevgi sözcüğü, bize ait bir ipucu. Ama yoktu. Bu da demek oluyordu ki belki de bu not sevgi dolu bir amaçla yazılmamıştı. Üstelik Valent'in cesedini görmüştüm, her ne kadar tam tersine dair umut beslemek istesem de öldüğü su götürmez bir gerçekti. Hem Valent yaşıyor olsaydı böyle mesajlar vermek yerine direkt karşıma çıkmaz mıydı? Saçma.

O an başka bir düşünce belirdi zihnimde. Valent'in öldüğünü görmüştüm ama Vural... Onun öldüğünü görmemiştim. Valentino ölürken yanında olduğunu söylemişti, öldüğüne eminim demişti ama... Gözlerimle görmemiştim sonuçta. Gözlerimle görmediğim bir şeye de inanamazdım. İster istemez aklıma Vural'ın hayatta olabileceği kuşkusu dolmuştu ve zihnimi yiyip bitiriyordu. Bu notu o göndermiş olabilir miydi? Belki de geri dönmeden önce beni korkutmak, uykularımı kaçırmak istiyordu. Huzurumu yeniden elimden almaktı niyeti.

Hayır, Lâl. Sakin ol. Bu iki adamın da yaşaması artık imkânsız. Valentino da öldü, Vural da. Aklına mukayyet ol. Şuan deliremezsin. Hiç sırası değil.

Elimde kutuyla salon koltuğuna oturdum. Notu bir kenara bıraktım ve usulca kutuyu açtım. Kutuda bir telefon vardı. Telefon mu? İyi de neden? Belli ki bu notu bırakan kişi ona ulaşmamı istiyordu. O zaman neden karşıma çıkmamıştı? Ya da niçin böyle bir yol seçme gereği duymuştu?

Telefonu açtım. Rehberde tek bir numara kayıtlıydı. O da Bir diye kayıtlıydı. Bir. Bunun anlamı neydi? Sayıyla değil de yazıyla. Delirmiştim sanırım. Her şeyden bir anlam çıkarmaya çalışıyordum. İyice kafayı yemiştim. Kayıtlı olan tek numarayı aradım. Ancak meşgule aldı. Birkaç saniye sonra o numaradan mesaj geldi.

Gönderen: Bir

"Çok sabırsızsın. Mesaj atmak yerine arayacağını biliyordum."

Bu kutuyu bana gönderen her kimse belli ki oyun oynamak istiyordu. Ben de oyunu kurallarına göre oynadım. Mesajına yanıt yazdım.

Kime: Bir

"Kimsin sen? Neden açmıyorsun telefonu?"

Oturduğum yerde dizlerimle ritim tutturmuş yanıt gelmesini bekledim sabırsızca. Çok beklemeden o yanıt geldi.

Gönderen: Bir

"Ben hazır olana kadar yalnızca yazışacağız. Ben istemediğim sürece bana ulaşamazsın."

Rio'da Bir Gece | Gecedeki Aşk Serisi - III ღBİTTİღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin