Yumruk

17.4K 1K 215
                                    

Alparslan hışımla kapıyı savurduğunda yarı uyanık yarı uykulu halde duran Serkan iki adım geriye savrulmuştu.
Alparslan'ın fırtına grisi gözlerini mavj tonlar terk etmişti.
Daha ziyade sisli ve yağmurlu bir sabahı andırıyordu bakışları.
Kasvetli,tek bakışta yıldırımlar indirebilecek kadar doluydu.

"Ezik."diye tıslamıştı.
Dilleri bir çatal gibi kıvrılmış,gerilen çenesi jilet keskinliğine ulaşmıştı.
En yakın arkadaşının kapşon yakalarını avuç içinde eziyor,onu bir çamaşır gibi havaya kaldırıyordu.
Serkan'ın iri yarı cüssesi kolay kolay yerinden oynayacak değildi,birlikte nice kavgaya girmişlerdi.
Alparslan indirilemiyordu elbette ancak Serkan da kolay kolay savrulmuyordu.
Serkan böyle bir hamle beklemediği için gardını almamış,ne olduğunu anlayamadan Alparslan'ın ellerini boğazında hissetmişti.

"Ezik herif !"diye gürledi Alparslan onu duvara çalarak.
"Meğer her saniye benimle sidik yarışındaymışın la sen !"

"Siktir."
Serkan alaylı bir gülüşle Alparslan'ın ellerine yapışırken tırnaklarını hırsla bastırdı.
"Gerçek yüzümüzü ortaya çıkarıyoruz ha? En ufak bir şeyde kan kardeşinin gırtlağına çökmek mi? O kadar mı kardeşsin sen?"

"Kardeş kavgası izletme o zaman !"diye gürledi Alparslan sert bir yumrukla Serkan'ın yüzüne tekrar tekrar gürlemişti.
"Sikik çenen kapansın diye meyhaneye eyvallah dedik,arabayı da al hevesini dedik. Amcık hoşafı,neyin peşindesin."

"Kazanmanın."dedi Serkan dalgınca.
Bu kolun kırıldığı lakin yenin içeride kalmadığı bir andı.
Serkan belki de tüm muziplikleri, alaycı tavırları arasında ilk defa salt ve bakir bir biçimde ciddi tavrını sunmuştu Alparslan'a.

Alparslan bir kızla görüşmeye başlar ve "Yengenizdir,dokunanı yakarım."diye meydana çıkarırdı.
Serkan hiç bir zaman Alparslan'ın sevgililerine saygıda kusur etmezdi,yan gözle bakmak şöyle dursun başını öne eğerek yürürdü kız geçince.
Bu kendi aralarında bir racondu. Adabı kimse asla bozmazdı.
Kaideler belirliydi,istisnalara geçit yoktu.

Ancak en yakın fırsatta Serkan da bir kız bulurdu.
Bu kız yüzünden öyle büyük kavgalar çıkarır, Eskişehir'in tüm ara sokaklarında kanlı küfürlü kavgalara karışırdı ki Alparslan kendi sevgilisini bırakıp kardeşinin ardını toplamaya vakit ayırırdı.
Serkan'ın iki gün takıldığı kızlar için Alparslan'ın yuva kurma düşüncesi olan kızlar ilgisiz kalırdı.
"Sokaklarda kan döken bir serseriyle uğraşmam."diyordu kızlar.
Haklarıydı.
Yirmililerindelerdi.
Lise aşkı gibi karizmatik gelmiyordu bu durumlar artık.
Evlerinde bey olacak bir adam arıyorlardı,Serkan'ın yatıp kalktığı kızların belalılarını ayırmaya giden Alparslan değil.

Alparslan'ın fırtına grileri hiddetle irileşti.
Bu zamana kadar fark etmediği tüm şeyler birer birer zihnine doluyordu.
Her biri Alparslan'ın yürüyüşünü dahi taklit ederdi ve bu durum Alparslan'ın hoşuna giderdi.
Şakalaşıp küfürler havada uçuşurken de dahi Alparslan'a şaka yollu küfür bile kullanmazlardı.

Korkuydu bu.
Salt itaat etmek için harlanan korku.

Alparslan ,kendisine itaat edilmesinden haz duyuyordu ve onu asıl çıldırtan buydu. Serkan her zaman sidik yarısını kulvar farkıyla gösterirdi.
Alparslan yeni ceket alsa iki gün sonra alır anasını beller öyle getirirdi.
Onun olan her şeye bir şekilde el atmayı seviyordu.
Ancak bunu hep gizli saklı bir yarış halinde yapıyordu.

Fırtına grisi gözlere çomak soka soka ilk defa yapıyordu.
Yeni oğlan üzerinden tutuştukları iddia sadece oğlanın "yolluk" mevzusu değildi.
Alparslan'ın iktidarına gölge düşürmek çabasında Serkan'ın ilk sessiz olmayan muhalefetiydi.

O ceket bana yakışır demekle değildi.
Ben araba alsam Merso değil bilmem ne alırım değil.
Alparslan işteyken grubun lideri olmaya oynamak değil.
Bu açık bir yarışa davetti.

"Abiler kardeşlerinin oyuncaklarıyla oynar Seko."dedi Alparslan babacan bir tavırla.
"Sen sikimle oynuyorsun,kaldırma."

"Kardeşler abilerine saygı duyar."dedi Serkan boynundaki parmak izlerini gösterirken.
"Buna mı saygı duyacam Alp'im Aslan'ım?"

"Sinirlerimi yükseltme."dedi Alparslan oğlanın dağınık evine bakarken.
"Kendini de topla Hacer Abla görmesin şu halini."

"Bana doğruları konuş."dedi Serkan ışıldayan gözleriyle Alparslan'ı süzerek.
"İbnenin bana ilgisi seni çileden çıkarıyor."

'İbneye bir tek götünü açmadığın kaldı."diye fısıldadı Alparslan.
"İbnenin sana ilgisi bile yok,ibne mevzumuz değil."

"Mevzumuz."
Serkan hırsla dudaklarını birbirine bastırdı.
"Kız olsaydı delirirdin,yalan mı?"

"Deyyus."
Alparslan yeniden alevlenen gözlerini dikmişti.
"Ne zaman senin getirdiğin kıza yarışa girmişiz,hangimiz ?"

"Sorun da bu. Yarışa bile girmeyecek kadar özgüvenli olurdun."

"Aral'ın ilgisi olsun olmasın Aral sikimde değil."diye fısıldadı Alparslan.

"Aral'a fazla yumuşaksın."dedi Serkan parmaklarını havaya kaldırıp.
"Kerem,Ömer,Samet,Burçin..."

Alparslan hırsla dişlerini sıktığında Serkan alayla omzunu savurdu.
"Bu isimleri sırf haklarında ibne denmiş diye tuvaletlerde dövmedik mi? Ha. Kerem'i özellikle. Abisinin gözü önünde dövmedin mi sen ? Arka mahallede bir oğlanla gördük dendi diye."

"Amcık! Liseliydim. Bokumla kavgalıydım!"diye gürledi Alparslan kapıya bir tekme savurup.
"Benim altıma yatmıyorlar ya banane !"

Serkan dudaklarını dişledi.
"Aral fazla yakışıklı değil mi sence de? Yüzü de manken gibi itin. Okuldan tanıştığı bir adama aşağı katında dibini dövdürürken inleme seslerini mi duyacaksın?"

"Sus!"
Alparslan yeniden yakın arkadaşının çenesine yumruk indirdiğinde Serkan zangırdayan çenesiyle otuz iki diş sırıtmıştı.

"Hani umrumda değildi,alt komşun ya hani."

Serkan hiç bir şey olmamış gibi Alparslan'ın omzuna pat patlayıp göz kırptı.
"Meyhaneyi kapatıyoruz,arabanı da geri veriyorum ama kabul et. Aral mevzusunda Aral'ın son tercihi bile olmazsın. Ayrıca ,bir ibne ilk defa sana itaat etmiyor. Tuhaf."

"Meyhanede dansöz diye seni oynatırım. O piç aşağıda açlıktan geberse bile kimse adını anmayacak,konuyu kapat."

Serkan omuz silkti.
"Memeye takarsak işletmeye,karna takarsak kıza gidiyormuş para. Çıkar cüzdanı...."





Yeni Oğlan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin