Yeni Oğlan

Akıntının Tersine Doğru Yüz

Okul kantinleriyle ilgili iki şey söylemek mümkündü. Dünyada cenneti yaşatacak sınıftakiler ve dünyada cehennemi midende alev alev hissettirecek olanlar. Genellikle yağlı,reflü garantili poğaçalar sergilenen kantinlerinde ilginç bir biçimde tek iyi yiyecek soğuk sandviçleriydi. Öğle yemeği niyetine soğuk sandviçinden bir ısırık almış daha sonrasında ise kahve içerek saati beklemeye koyulmuştu.

Bugün dersleri öğle sonrasındaydı ve neredeyse akşama bitecekti. Açıkçası Aral bir an evvel eve gitmek günün üçüncü duşunu alıp hazırlanmak istiyordu.Açıkçası bu gece hedefleri arasında Alparslan'a güzel bir rakı sofrası kurmak da vardı. Kendisi rakıyı pek sevmiyor olsa da bira ve mezelere eşlik etmek istiyordu. Ayrıca Alparslan'ın komik halleri de hoşuna gidiyordu sabaha kadar bir şey anlatsa sabaha kadar sıkılmadan dinleyebilirdi. Özellikle iştahla yemek yediği vakitler baklava desenli çoraplarına aldanmadan "racon" kesmeleri Aral'ın nefesi kesilene dek gülmesine sebebiyet veriyordu.

Aral ders saatini beklerken kapının önünde volta atmıştı zira kapı hala kilitliydi. 101 Numaralı derslik bu kadar geç açılmazdı lakin bugün Aral'ın şansı garip gidiyordu zaten.

Bugün "Ecezadesinin " okul günü olmayışı üzücüydü.Zira kızın arkadaşlığını gerçekten seviyordu. Kız aklına ne gelirse pata küte söylüyordu,hem tatlı hem de samimi biriydi. Üstelik Aral'ın şuana kadar kısa zamanda en yakın hissettiği insan olabilirdi. Alparslan mevzusunu ona ufacık bahsetmesine rağmen bodoslama "Altta değil dimi o ,alttaysa çığlık atarım!"diyebilecek kadar patavatsızdı. Ancak içinde tutan ve biriktiren biri değildi en azından.

Aral saate baktığında on beş dakika geçmiş olmasına rağmen kapının önünde kimsenin olmayışıyla birlikte tuhaflık sezmişti. Bir şeyler ters gidiyordu.

Sınıfın Whatsapp grubuna yazmak için girdiğinde ise vücudunda bir şok dalgası hissetmişti zira sınıf Whatsapp grubundan -kendi döneminden- atılmıştı. Sadece seçmeli ve düşük kredili derslerin olduğu gruplarda duruyordu. Ana grupların hepsinden yöneticiler tarafından çıkarılmıştı.

"Noluyor amına koyayım ?"diyerek telefonu tekrar kontrol etti.

Durum şuydu. Kendi sınıfı çoktan "araya" çıkmıştı. Kendi sınıfından bazı oğlanların 107 numaralı derslikten çıktığını ve koşar adımlarla sigara dumanı çekmeye ilerlediklerini fark etmişti. Daha önce yan yana oturup vizeler hakkında sohbet ettiği gözlüklü kız da oradaydı. Yani neredeyse tüm sınıf oraya toplanmıştı.

Dersin saati ve dersliği değişmişti lakin Aral tam anlamıyla "sürgün" yediği için devamsızlığa işlenerek,dersinden bile geri kalmıştı.

Aral hırsla sınıf Whatsapp grubunun yöneticilerinden olan son sınıf arkadaşlarının birinin üzerine doğru yürüdü.

"Kerem."dedi Aral tersçe. "Grup mevzusu hakkında bir konuşalım mı seninle?"

Kerem denilen oğlan Aral'ı umursamamış,kot ceketinin cebinden sigara paketi çıkararak onu görmezden" gelmişti.

Aral kendisine bakmayan oğlana omuz atıp ,yumruklarını sertçe sıkmıştı. 

"Lan amcık,sana diyorum. Hayırdır? Gruptan atmalar falan. Senin benle sorunun ne?"

Normalde olsa oğlanı "medeni" bir biçimde köşeye çeker neden böyle "çocukça" bir iş yaptığını sorgulardı lakin şimdi koridorun ortasında ona omuz atıyor,yüzüne küfrederek bağırıyordu.

"Aral."dedi oğlan gözlerini kaçırıp. "Siktir git belanı benden bulma Allah aşkına,katma beni."

"Yarramı mı katayım Kerem,sensin çıkaran. Hayırdır,girip çıkan ne oldu da beni gruptan atıyorsunuz? Siz benim derse katılımımı nasıl engelleyebilirsiniz ya,ne hakkınız var olum? Sorunun neyse gel konuş yüzüme."

Kerem onu ciddi manada görmezden gelip ilerlese de yanındaki arkadaşları "Noluyo" diyerek apaçık bir gövde gösterisi yapmış,Kerem'in engel koymasıyla birlikte üstüne yürümekten son anda geri çekilmişlerdi.

"Problemi olan gelsin yüzüme konuşsun,orospu gibi arkadan iş çevirmeyin."

Aral hala öfkesini alamamış bir halde Kerem'in yanındakilere doğru ilerliyor olsa da arkasından yankılanan alaylı sesle birlikte donup kalmıştı.

"Tutmayın küçük enişteyi,salıverin gitsin."diye gürlemişti Hakan.

Esmerin yüzünde alaylı bir gülüş vardı. Kendisinden uzun ve iri oğlan grubuna dayılanan Aral'ın arkasından alaylı bir ıslık kondurmuş ve omuz silkmişti.

"Birileri derse geç kalmış anlaşılan."