Aral eczaneye adımladığında öfkeden deli deli bakınan Alparslan'a omzu üzerinden bir tebessüm yollamış,üstüne bir de göz kırpmıştı. Alparslan ,Aral denen şam şeytanına Allah yarattı demeden yumrukla girmek için kendini zor tutuyor olsa da eczacı kızın her şeyden habersiz yorgun ve bezgin bakışları onu engellemişti.
Aral dünyanın en ilginç şeyiymiş gibi bebek mamalarını incelerken arkasındaki Alparslan'a hoşça mırıldandı.
"Başka bir evrende en güzel halimde,bebeğimize mama alışverişine çıkmadıysak neden hala buradasın?"diye fısıldadı Aral keyifle.
"Seni akşam balkondan sallandıracağım!"diye tısladı Alparslan. Oğlanın etine çimdik atıp bükerken "Sikinin şeyini aldırmak için beni mekandan kaldırdın!"diye fısıldamıştı.
"Offf Alparslan."diye mırıldandı Aral. "Sence bebeğimiz olsa Aptamil'e para yetiştirebilir miydik ? Yetiştiremezdik ama şunlarda fena gaz yapıyormuş,annemin komşusu anlatıyordu şekerli mi ne diyorlar mideyi..."
"Seni var ya kimse alamayacak elimden,seni bitireceğim alay ediyorsun!"
"Ben hep alay ediyorum."diye mırıldandı Aral eğilip bebek bezi fiyatlarına bakarak ıslık çalmıştı. "Kedi kumu pahalı diye ağlamayacağım daha."
"Ne arıyorsunuz ben yardımcı olayım isterseniz."diye yanıtlayan şirin kıza Aral şirin bir tebessümle yanıtladı.
"Lavman seti alacaktım da ben."diye mırıldandı Aral.
Kız bir Alparslan'a bir de onun önündeki oğlanın kıkırtılı tebessümüne yadırgar bir bakış atarken "T-Tamam."dedi duraksayarak.
"Bu taraftalar.""Para verme,bizde var Arveles,Parol falan."diye mırıldandı Alparslan. "Mal değneği,hadi al alacağını siktir ol git ben de işime gücüme bakacağım."
Aral kıkırtıyla gözlerini süzerken lavman setini kasaya okutan kıza da yan bir gülüş yolladı. Kız bir Alparslan'a bir de Aral'a bakıp utançla kasaya yeniden gözlerini dikerken Aral zevkten dört köşe bir ifadeyle mırıldandı.
"Lavman ne bilmiyor musun ?"dedi fısıltıyla.
"Ne biliyim amına koyayım tıpçı mıyım ben bintane ilaç var..."
"Yok."diye fısıldadı Aral gözlerini irileştirip. "Ucunu içime yolluyorum,sonra içimi temizliyorum.Bağırsaklarım cillop oluyor yani."
Alparslan hala boş bir bakışla oğlanı süzerken Aral keyiften dört köşe yanıtladı.
"Kıçıma onu sokup,temiz olacağım ki bu gece sevgilimi mutlu edeyim..."
Alparslan'ın rengi öfkenin en patlıcan moru tonlarında geziniyordu.
Sıkılı dişleri,yumruk yapılan avuçları ve alnında beliren damar iyiden iyiye kendini belli ediyordu.
Alparslan'ın gözlerinden alevler çıkarken Aral aldırış etmeden kasanın ucuna doğru ilerleyip "Çilekli kayganlaştırıcı var mı?"diye bağırmıştı. Dudaklarını dişleyip şeftalili olanı işaretledi "Şu,şeftaliden de olsun belki lazım olur yedekte dursun ve..."Alparslan'ın alnından geçen damarlar,gözünün yuvasından fırlamış göz bebekleri ve kırmızı gibi görmüş boğa gibi halleri eczacı kızı daha da utanca itmiş,kızın eli ayağı birbirine dolanmıştı. Kayganlaştırıcılara çarpıp hafif deviren kız panikle çilekli ve şeftalili kayganlaştırıcıyı kasadan geçirirken Aral kocaman bir gülüş kondurdu.
Nakiti uzatıp poşetine uzandı.Elinde poşeti sallaya sallaya eczane kapısına çıkan Aral keyifle bir sigara ateşledi, saatine baktı.Bingo,kavga çoktan başlamış,Serkan kaderiyle baş başa kalmıştı. Alparslan ,Aral'ı tanımıyormuş gibi yapmak için kasaya aceleyle rastgele bir şeyler almıştı.
Hero Baby meyve püresi ve boğaz spreyi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Oğlan
RomanceSiteye yeni taşınan çocuk kesinlikle "toptu" ve uğraşacak birilerini arayan semtin ağır abileri afilli bir iddiaya tutuşmuştu. Kesinlikle onun top olduğuna hemfikirlerdi. Geriye kalan tek şey kanıtlamaktı.