Yeni Oğlan

Kucak ve Dans

"Ben üçlü seks yaptım  !"

Kızın gür sesi ile birlikte Aral elindeki tekila shot bardağına uzansa da eli havada kalmıştı.
Shot oyunlarını severdi. Uzun süredir de oynamıyordu aslında.
Bara geldiklerinde Hakan bir işi halletmek için locadaki adamların yanına çıkmış ,o arada Aral da oğlanın arkadaşlarından bazılarını bulup aşağıda takılmaya karar vermişti.
Kendi sınıfından kızlarda olan ufak bir grupla birlikte yaptıklarına shot atıp,yapmadıklarında boş boş pistte dikiliyorlardı.

"Dörtlü sayılır mı?"dedi kızlardan biri alayla.
Tekilalarını içen sayılı kişiyi süzerken Aral alaylı bir gülüş kondurdu.
Henry Cavill ve Orlando Bloom ile bir araya henüz gelmemişti.
O vakte kadar üçlü ya da dörtlü fikrine sahip değildi açıkçası.
Bu nedenle hüzünle tekilasına bakıp boş boş limon ısırmakla sınırlı kaldı.

"Ben hiç sevgilimi aldatmadım ?"
Oğlanlardan biri rastgele shot atarken üç beş kişi aynı anda ona eşlik etmiş ve yüz buruşturmuştu.

"Dersten kaçmak için bayılma taklidi yaptım."
Nihayetinde Aral tekilasını kafaya dikerken sonunda yaptığı bir şey denk geldiği için mutluydu.
Dans pistinde keyifle savruluyordu ve günün kaçıncı içkisi olduğunu umursamıyordu.
Bugün o kadar çok içmişti ki midesi inceden yanmaya başlamıştı.

Kızlardan biri yeni doğmuş ceylan gibi yürümesine neden olan topukların üzerinde Aral ile birlikte savruluyordu.
Tekno klüp müziğinin anlamsız ritminde ileri geri savrulup sırıtırken Aral kızın göz kenarını işaret edip.
"Makyajın..."diye mırıldandı.
Kız onu duysun diye kulağına doğru eğilirken "Güzelim,makyajın akmış..."diye yanıtladı.

Kız umursamazca omuz silkip "Şuan en az dikkat çeken şeyim o emin ol."diye geciştirmişti.
"Hakan sana bakıyo."

"Ha?"
Aral müzik sesinden kulakları patlarken başını hafifçe yukarı kaldırmıştı.
Elinde içkisiyle locada dikilen Hakan siyah deri ceketini omzuna atmış ,purodan uzun bir nefes çekerek pisti ve oğlanı süzüyordu.
Öfkeli,çatık kaşlı ve oldukça gergin duruşuyla birlikte gözlerini Aral'ın gözlerine sabitlemişti.
Viski bardağından uzun bir yudum tek dikişte çekmiş ve masaya doğru bardağı fırlatır gibi yollamıştı.
Arkasındakiler onun çatlayan bardağını yenilemek için telaşla hareket ederken Hakan işaret parmağını loca koltuğuna çevirmiş ve Aral'dan gözlerini çekmişti.

"Seni çağırıyor galiba..."dedi kız surat ekşitip.

"O kadarını anladım."dedi Aral
Dans etmekten nefes nefese kalmıştı. Susuzluk gidermek üzere tekila bardaklarına uzandı.
"Sen de gelsene."

"Yok."dedi kız terden alnına yapışan kızıl tutamlarıni ittirip.
"Hakan arkadaşlarını paylaşmayı çok sevmez. Sinirlendi biraz."

"Niçin ?"dedi Aral.
"Sınıf arkadaşıyız sonuçta son senemiz ve hep birlikte eğleniyoruz."

"Yani de o biraz...sevmez çok bizimle iletişime geçmeni.
Kıskandı biraz."dedi kız gözlerini çekip.
"Bence yanına çık daha fazla sinirlendirmeden. Herkes seni süzüyor ya, gerildi."

Aral umursamazca locaya doğru merdivenlere adımlamıştı.
Bugün bej beyaz giymekle iyi etmemişti zira tekila limon tuz üzerinde benek benek lekeler bırakmıştı.
Hakan'ın yanına otururken yüzüne sıcak bir gülüş kondurdu.
"Neden dans etmiyorsun ?"

"Dans etmeyi sevmem."dedi Hakan içkisine uzanıp.

"Beni izlemeyi seviyorsun ama."
Aral onun için şişeden viski doldururken etraftakileri umursamadan kaçamak bir buseyi yanağına koydurdu.
"Ben koydum,daha lezzetli !"