"Senden başkasını seven delidir..."
Sıcak yorganın altında kayması gereken noktayı biliyordu.
Yorganın altını sıcacık yapan bedenin varlığı tüm odayı sarmıştı.
Odasına buram buram Alparslan'ın kokusu dolmuştu.
Yastığı, çarşafı hatta mevcut bulundukları atmosferin tamamı buram buram kokusuna bulanmıştı.
Aral burun ucunu Alparslan'ın boyun girintisi ile köprücük kemikleri arasında gezdirirken yarı uykulu haldeydi.Alparslan ise koskoca apartmanda belki de gecenin köründe gözüne uyku girmeyen tek kişiydi.
Dudaklarını dişliyordu yahut kendi kendi yanak içlerini kemiriyordu.
Aral oğlanın boynuna küt burun ucunu gezdirdikçe Alparslan'ın olmayan uykusu daha da kaçıyordu.İlk öncesinde bunu şehvetin kaynağı olan bir arzu şelalesi olarak varsaymıştı.
Ancak ateş kasıklarında yanmıyordu.
Dilinde,dudaklarında kalbinde hatta yanaklarından kulaklarına uzanan şakak hattında bile yanıyordu o alevler.
Alparslan kızarmış yanaklarıyla birlikte yatakta uzanıyordu.
Aral kalçalarını ona bastırıyor sonra kendine ait bir pozisyon aramaya devam ediyordu.
Kah Alparslan'ın boyun girintisine sokuluyordu kah onun göğüs kafesine başını yaslıyordu.
İçli nefesleri göğsüne dolduruyor ardından uykusunun arasında mırıldanarak yeniden dönüyordu.
Alparslan parmaklarını onun parmaklarına geçiriyordu.
Durmaksızın avuçlarını okşuyordu.Hayal meyal gibiydi.
Sanki çölde görülen bir serap gibiydi. Gerçek olamayacak kadar güzeldi fakat oradaydı işte.
Oğlanın kesik kesik tatlı ılık nefesi Alparslan'ın benli boynunu dolduruyordu.
Bacakları beline dolanıyordu,elleri ellerinde geziniyordu.Alparslan kıpkırmızı yanaklarıyla yutkundu.
Sebebi bilinmeden utangaçlık onu sarıyordu.
Sebebi cinsel haz asla değildi.
Oğlanın yatağında onun koynunda mırıldanışları bile avuç içlerini karıncalanma hissiyle dolduruyordu.
Nefesi boğuluyor,midesi sıcak bir hisle yoğruluyordu."Seni seviyorum."diye mırıldandı Alparslan.
Oğlanın kumral birbirine girmiş nemli saçlarını öperken seslice yutkundu.
"Çok seviyorum,cidden."Aral uykusunda mırıldanmaya devam ediyordu, kolları Alparslan'ı sarmalıyor bacakları üzerine doğru savruluyordu.
Alparslan üzerinde en az sözlüye kaldırılan bir ilkokul öğrencisi heyecanıyla birlikte duraksıyordu.
Oğlanın tatlı nefesi o kadar sıcaktı ki Alparslan yeniden iç geçirdi.Bunun sadece hormonel bir durum olmadığına zaten emindi.
Sadece erkekliğini sarmalayan bir arzudan ötesiydi. Oğlan aldığı nefesten vücudunun santimetre karelerine dek onu ele geçiriyordu.
Şehvetin de uzağında içinde tutkunun ötesine taşınan şefkat besliyordu."Yerini mi yadırgadın?"diye mırıldandı uykudan şişik gözleriyle Aral.
'Niçin uyumadın?""Yok gülüm."dedi Alparslan tavana boş bir bakış yollayıp.
"Uyku tutmadı.""Yatak mı rahat değil ?"dedi Aral uykulu sesiyle.
Alparslan tekrardan seslice yutkundu.
"Rahat.""Neden uyumadın?"
"Seni izlemek sardı baya."dedi Alparslan gözlerini sıkıca yumarak.
"Ne güzel mırıldanıyorsun.""Kokun güzel."
Aral bacağını yeniden onun üzerine sarmaladı.
"Alparslan her gece benimle uyur musun ?""Sen iste."dedi Alparslan dalgınca.
"Uğruna da öleyim,uyuruz tabi."Uyurlardı fakat Alparlsan hayatında ilk defa biriyle aynı yatağı paylaşıyordu.
Bu zamana dek birinin kokusuyla delirip uykusuz kalmışlığı yoktu.
Ten ateşi birine temas ederek karıncalanma hissi veriyordu.
Ömründe bir ölümlünün başına gelecek yegane laneti taşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Oğlan
RomanceSiteye yeni taşınan çocuk kesinlikle "toptu" ve uğraşacak birilerini arayan semtin ağır abileri afilli bir iddiaya tutuşmuştu. Kesinlikle onun top olduğuna hemfikirlerdi. Geriye kalan tek şey kanıtlamaktı.